ÖZEL HABER – Gençağa Karafazlı
RİZE – Devlet hastanelerinin kapısında sabahın ilk ışıklarında kuyrukta bekleyen, randevu bile alamadan geri dönen binlerce yurttaşın hikâyesi artık klasikleşti. Ama bu kez yaşanan öyle bir skandal ki, kamu hizmetinin nasıl siyasete peşkeş çekildiğini, bürokrasinin halk yerine siyasi iktidara hizmet ettiğini gözler önüne serdi. Rize Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Şaban Ergene, AKP Rize İl Başkanı Yılmaz Katmer için hastanenin kapılarını ardına kadar açtı. Katmer, halk gibi sıra beklemek yerine, doğrudan başhekimin odasına gidip hemşireyi ayağına çağırdı.
HALK SIRADA ÇÜRÜRKEN, İL BAŞKANINA “ÖZEL MUAYENE”
Olayın tanığı olan bir yurttaş yaşadıklarını şöyle aktarıyor:
“Başhekim, ‘yakınınız da olsa mutlaka sıra alınacak’ talimatı verdiği için defalarca hastaneye gidip geri çevrildim. Ama bir gün başhekimle konuyu konuşmak için gittiğim de içeride AKP İl Başkanı Katmer’i ağırlıyordu. Beklerken gözlerimle gördüm, bir hemşire gelip Katmer’in kanını aldı. Bizim sıraya bile girmemize izin vermezken, siyasetçiye özel hizmet sağlanıyor.”
Bu ifadeler, sağlık sisteminde liyakatin, adaletin, eşitliğin değil; parti kimliğinin geçerli olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
BAŞHEKİMİN ÇELİŞKİLERİ: GECE BASKIN YAPAN, GÜNDÜZ SİYASETÇİYE BOYUN EĞİYOR
Başhekim Ergene’nin kısa süre önce sarf ettiği “Geceleri habersiz hastaneye gelip personeli denetliyoruz” açıklamaları bugün alay konusu. Sağlık çalışanlarını baskı altında tutan, disiplin adına gözdağı veren bir başhekim, konu AKP İl Başkanı olunca sessizleşiyor, kuralları unutuyor.
Gece baskınlarıyla “not tutan” başhekime sormak gerek:
- Sıra beklemeden işlem yaptıran il başkanına da not tuttunuz mu?
- O hemşireyi görev yerinden alıp partili için odanıza çağırırken vicdanınız rahatsız olmadı mı?
- Aynı tavrı sıradan bir yurttaşa da gösterir miydiniz?
SAĞLIK SİSTEMİNDEKİ ÇÜRÜME ARTIK GİZLENEMİYOR
Bu olay, yalnızca bir skandal değil, sistematik bir çürümenin parçası. Sağlık hizmetleri artık yurttaş için değil, siyasetin hizmetinde. Bu yalnızca bir il başkanının ayrıcalığı değil; kamunun sırtından siyasetçiye sağlanan imtiyazdır.
AKP Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam’ın geçtiğimiz aylarda yaptığı şu açıklama da bu zihniyetin bir başka yansıması:
“Vatandaş memnun değilse gitsin sağlık personelinin gırtlağına yapsın.”
Bu sözler kamu görevlisine hakarettir. Ve ne acıdır ki, bu anlayış artık pratiğe dökülmüş durumda. Bürokratlar, halkı değil, partiliyi memnun etmek için çabalıyor.
YURTTAŞIN FERYADI: “UTANÇ VERİCİ, REZALET!”
Yaşananlara tepki gösteren yurttaş şöyle diyor:
“İl başkanı yerinde olsam bankodan sıra alırdım. Bu yapılan resmen halkla alay etmektir. Başhekim açıkça koltuğunu korumak için iktidara boyun eğiyor. Yazıklar olsun!”
SON SÖZ: BU SAĞLIK SİSTEMİ HALKA DEĞİL, İKTİDARA HİZMET EDİYOR
Sağlık çalışanı emekçiler kimsenin kölesi değildir. Kamu kaynakları kimsenin şahsi ağırlama salonu değildir. Hastane, parti bürosu değildir!
Sayın Ergene, Sayın Katmer… Unutmayın, bu devletin sahibi partiler değil, halktır. Ve halk her şeyi not ediyor.