Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Reşit Kibar davası: Katil ve azmettirici ormanı koruyan köylüleri hedef aldı, saldırıdan kurtulan Koyuncu’nun sözleri defalarca kesildi

Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın orman parkı projesi için yapılacak Yapı

Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın orman parkı projesi için yapılacak Yapı soy şirketinin ağaç kesimini engellemeye çalışırken uğradığı silahlı saldırıda katledilmesine dair davanın ikinci duruşması Artvin Adliyesi’nde başladı. Duruşmada ifadeler alınırken, katil ve azmetticiler ağaçları savunan köylüleri hedef gösterirken saldırıya uğrayan köylülerin beyanları mahkeme heyeti tarafından defalarca kesildi

Artvin Cankurtaran’da Reşit Kibar’ın Yapı soy şirketinin sahibi  Yunus Merttürk’un orman parkı projesi için yapılacak ağaç kesimini engellemeye çalışırken uğradığı silahlı saldırıda katledilmesine dair davanın ikinci duruşması Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’nde yoğun güvenlik önlemleri altında sabah saa9 09-15 de başladı. Sanık Muhammet Ustabaş can yeleği giydirilerek Jandarma görevlileri tarafından salona getirildi.

Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği, Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Sol Parti PM üyesi Alper Taş, Tüm Emekli Sen, İHD Rize temsilcileri , DEM Parti İzmir milletvekili İbrahim Akın, EMEP Artvin il ilçe örgütleri ile CHP il ve ilçe örgüt yöneticileri  katıldı.

Duruşmanın başlangıcında müşteki vekilleri, cinayete azmettirdiği iddiasıyla tutuksuz yargılanan sanık Fikret Merttürk’ün duruşma salonunda hazır edilmemesine itiraz etti. Sanık Merttürk, Arhavi Adliyesi’nden ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.

Duruşma, tutuklu yargılanan sanık Muhammed Ustabaş’ın savunması ile devam etti.

“Merttürk sorgu esnasında avukatları tarafından yönlendirildi”

Ustabaş’ın sorgusunun ardından Fikret Merttürk’ün savunmasının tespitine başlandı. Merttük’ün, müşteki vekilleri tarafından sorgulanması sırasında sanık müdafilerinin sanığa yönlendirmede bulunması üzerine müşteki vekilleri mahkeme başkanından duruma müdahale edilmesini talep etti. Ayrıca müşteki vekillerinin daha önce dikkat çektikleri gibi SEGBİS’in yarattığı olumsuzluklar nedeniyle bağlantı kurulan Arhavi Adliyesi’ndeki duruşma salonuna müdahale edebilmek mümkün olmadı. Duruşma düzeninin sağlanmasında ve sanığın sorgusunda sorun yaşandı.

Sanık Merttürk, savunmasında “Proje için burada maksimum 1028 ağaç kesilecekti, bunun bir ağaç meselesi olmadığı çok açık” şeklinde savunmalarda bulundu, ayrıca davayı takip eden baroları, avukatları ve STK’leri hedef alan, savunma dokunulmazlığını aşan beyanlarda bulunurken avukatlara hakaret teşkil eden söylemlerde bulundu. Müşteki vekilleri mahkeme başkanından müdahalede bulunmasını talep etti. Ayrıca mahkeme huzurunda işlenen hakaret suçu nedeniyle sanık müdafii hakkında mahkemeden suç duyurusunda bulunulmasını talep edildi.

Azmettirici Fikret Merttürk’ün ifadesinden sonra silahlı saldırıda yaşamını yitiren Reşit Kibar’ın eşi ve aynı zamanda kendisi de saldıraya uğrayan müşteki Rukiye Kibar’ın ardından olay esnasında silahlı saldırıya uğrayan Artvin Halkevi yöneticisi müşteki Dursun Ali Koyuncu’nun beyanları alındı.

Koyuncu’nun beyanları mahkeme heyeti tarafından defalarca bölündü

Müşteki Dursun Ali Koyuncu’nun beyanlarının alınması sırasında mahkeme başkanının müştekinin beyanlarını defalarca kez bölmesi üzerine müşteki vekilleri duruma itiraz etti. Müşteki vekiller itiraz ederken duruşmada müştekinin şikayet ve beyanda bulunma hakkının usuli imkanlarının sağlanmadığı belirtildi. Beyanları engellenen Dursun Ali Koyuncu tekrar beyana başladığında; sorularla meselenin sadece olay gününe çekilmek istendiğini, ancak bu saldırının nasıl gerçekleştiğinin anlaşılması için Cankurtaran’da yapılmak istenen doğa talanının deşifre edilmesi gerektiğini, bu yüzden yıllardır Cankurtaran’da devam eden çevre mücadelesinin de anlatılması gerektiğini, sanıkların birbirleriyle ve bahsi geçen şirketlerle ilişkilerinin ortaya konulması gerektiğini ifade etti.

Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz… 

Ne olmuştu?

Artvin’in Borçka ve Hopa ilçeleri sınırında yer alan Cankurtaran Geçidi’nin önemli bir bölümü “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” kapsamında Yunus Merttürk’ün sahibi olduğu Yapısoy Beton adlı firmaya ihale edildi. Köylüler bu projenin “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” adı altında maden açma projesi olduğunu ve söz edilenden çok daha geniş bir alana yayılacağını düşünerek projeye itiraz etti.

3 Eylül 2024 günü proje kapsamında ağaç kesimi için gelen ekipleri köylüler karşıladı. Köylüler Cankurtaran Ormanı’nda tek bir ağaç bile kestirmeyeceklerini ifade etti. Bu sırada kısa süreli bir arbede yaşandı. Arbede sırasında Fikret Merttürk telefonla birini arayarak “Buralar karıştı, ne yapmamızı istiyorsunuz?” dedi. Hemen akabinde Muhammet Ustabaş, Fikret Merttürk’e ait olan aracın içinden yine Fikret Merttürk’e ait olan silahı alıp hedef gözeterek ateş etmeye başladı. Reşit Kibar vurularak yere yığıldı.

Köylüler Reşit Kibar’ı hastaneye götürmek için jandarmaya “Ambulans yetişemez, sizin araçla götürelim” dediğinde ise jandarma hiçbir şey söylemeden aracıyla uzaklaştı.

Daha sonra yaralılar köylülerin imkanlarıyla Hopa Devlet Hastanesi’ne kaldırılsa da Reşit Kibar tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Saldırının olduğu gün Muhammet Ustabaş ve Fikret Merttürk saldırıda kullanılan silahla birlikte gözaltına alındı. Daha yaralıların bile ifadeleri alınmadan mahkemeye sevk edildiler. Ustabaş tutuklanırken Merttürk onun hakkında verilen yalnızca bir ifade baz alınarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Azmettirici Merttürk tutuklanmamışken saldırıdan sağ kurtulan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, saldırının olduğu gün Hopa Devlet Hastanesi önünde yaptığı konuşma nedeniyle “kamu görevlisine hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla tutuklandı. Koyuncu daha sonra serbest bırakıldı.

Dosya hakkında ise gizlilik kararı verildi. Her ne kadar yaralıların ve bazı tanıkların ifadeleri kamuoyuna yansısa da faillerin ifadeleri, şirket çalışanı tanıkların ifadeleri ve saldırı anında orada bulunan jandarmaların ifadeleri gizli kaldı.

Sendika.Org