Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Pazarlı balıkçı kadınlar pes etmiyor, “Denizimizi de ekmeğimizi de savunuyoruz”…

HABER: Gençağa Karafazlı (RİZE) – Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Balıkçılar

HABER: Gençağa Karafazlı
(RİZE) – Rize’nin Pazar ilçesine bağlı Balıkçılar Köyü’nde yaşayan kadın balıkçılar, deniz sahiline kurulması planlanan Kuzuoğlu Grup ile Günvak-1 ve Günvak-2 ortak girişimi tarafından hayata geçirilmek istenen kafes balık çiftliği projesine karşı başlattıkları çadır nöbetini 120 gündür sürdürüyor.

Balıkçılar Köyü sahilinde kurdukları nöbet çadırında yağmur ve soğuk havaya rağmen mücadelelerini sürdüren kadın balıkçılar, kafes balıkçılığının hem deniz ekosistemine hem de tek geçim kaynakları olan kıyı balıkçılığına ciddi zarar vereceğini dile getiriyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, 25 Ağustos 2019 tarihinde Melyat–Balıkçılar Köyü’nde kurulan ve balık ağı donatımı ile tamiri yapılan atölyeyi ziyaret ettiği, bu ziyaret sırasında balıkçı kadınlara her türlü desteği vereceğini ifade ettiği de ortaya çıktı.

ÇED olumlu kararına dava açıldı, dosya Danıştay’da

Halkın yoğun itirazlarına ve bilim insanlarının olumsuz görüşlerine rağmen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, söz konusu proje için “ÇED Olumlu” kararı verdi. Bunun üzerine köylüler, Rize İdare Mahkemesi’nde dava açarak,
“Rize İli, Pazar İlçesi, Merdivenli Köyü deniz açıklarında yapılması planlanan Günvak-2 Su Ürünleri Yetiştiriciliği Tesisi (4.000 ton/yıl)” projesine verilen ÇED olumlu kararının iptalini talep etti.

Dava dilekçesinde; halkın katılım toplantısının usule uygun yapılmadığı, proje alanının yörede yüzülebilir tek koyu kapsadığı, kıyı balıkçılarının geçiminin olumsuz etkileneceği ve ÇED raporunun bilimsel dayanaklardan yoksun olduğu gerekçeleri yer aldı.

Rize İdare Mahkemesi, 21 Ekim 2025 tarihinde oy birliğiyle ÇED iptali talebini reddetti. Kararın ardından köylüler dosyayı Danıştay’a taşıdı.

Danıştay’dan çıkacak kararın kendileri lehine olacağına inanan balıkçı kadınlar, Balıkçılar Köyü Zelek Limanı girişinde kurdukları çadırda, havaların soğuk olmasına rağmen çocuklarıyla birlikte nöbet tutmayı sürdürüyor. ÇED raporu iptal edilene kadar hukuki ve fiili mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini belirten kadınlar, nöbetin 120’nci gününde basın açıklaması yaptı.

“Kendi bahçemizi bize bırakın”

Balıkçı Mustafa Yağcı, devletten herhangi bir talepte bulunmadıklarını belirterek şunları söyledi:

“Bakın, bekliyoruz. Yağmur demeden, soğuk demeden, güneş demeden… İnsanlar hem çaylarını topluyor hem de burada nöbetlerine devam ediyor. Kafes balıkçılığı zaten her yerde iptal ediliyor. Avrupa’da kaldırıldı, Bodrum’da belli yerlerde vardı, onlar da kaldırıldı. Çünkü çevreyi kirletiyor, denizi kirletiyor ve avlanan balıkçıları mağdur ediyor.

Bizde zaten alan kısıtlı. Yıllardır burada avcılık yapılıyor; ağla, oltayla balık tutuluyor. Şimdi bu avcılık alanı elimizden alınmaya çalışılıyor. Buradaki insanların çoğu emekli. Emekli maaşı belli; sabah balığa çıkıyor, günlük bin–iki bin lira kazanıp evine ekmek götürüyor.

Bu insanlar fabrikada çalışıp emekli olmadı. Sigortasını kendi yatırarak, kendi emeğiyle emekli oldu. Siz bunu da ellerinden alırsanız bu insanlar ne yapacak? Bizi mağdur etmeyin. Biz devletten fabrika istemiyoruz, iş istemiyoruz. Grev yapmıyoruz, yürüyüş yapmıyoruz. Sadece şunu istiyoruz: Kendi bahçemizi bize bırakın. Bu kafes balıkçılığı burada yapılmasın.”

“ÇED iptal edilene kadar buradayız”

Balıkçı Sengül Yüzseven ise mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Biz hâlâ buradayız. Yerimizi terk etmedik, köyümüzü de terk etmedik. Limanda bekliyoruz. Evimizin işlerini yapıp doğrudan buraya geliyoruz. ÇED raporu iptal edilene kadar buradayız. Bizim için önemli olan budur.

Balıklarımızı tutmaya devam etmek istiyoruz. Yaz geliyor; denizlerimize girmek istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Tarlamızı terk etmiyoruz. Geçim kaynağımız balıkçılık. Kafes balıkçılığı kurulursa biz nerede balık tutacağız?”

“16–17 bin lira emekli maaşıyla geçim olur mu?”

Hacer Yüzseven de yaşadıkları ekonomik sıkıntılara dikkat çekti:

“16–17 bin lira emekli maaşıyla geçim olur mu? İnsanlar balık tutup günlük nafakasını çıkarıyor. Bin–iki bin lira büyük para değil ama hayatta kalmak için gerekli. Sahillerimiz de kirlenecek.

Şu an Danıştay ve idare mahkemesi sürecimiz var. Olumlu sonuç bekliyoruz. Devletimizden yardım istiyoruz. Bizi görsünler. Gerçekten mağduruz, perişanız. Kolay bir süreç değil.

Burada az kişi var gibi görünüyoruz ama aslında çok kalabalığız. Yaşlısı, genci herkes vardiyalı şekilde nöbet tutuyor. Yağmurda, soğukta buradayız. Biz kadınlar çoluk çocuk buradayız ve burayı bırakmıyoruz.

Çünkü hem gelirimizi kaybetmek istemiyoruz hem de can güvenliğimiz tehlikede. Denizimizi, balığımızı bize bıraksınlar. Kafes balıkçılığı kurulursa tekneler nereye gidecek? İnsanlar ne yapacak?”

 

“30 yıldır denizdeyim”

30 yıldır balıkçılık yaptığını söyleyen Fatma Yağcı da şunları dile getirdi:

“30 yıldan beri denizde balıkçılık ediyorum. Torunlarımla beraber denize gidiyoruz, geçimimizi buradan sağlıyoruz. Emine Erdoğan köyümüze geldi, kursumuzu açtı. Ağ donatma atölyemiz var.

Eşim vefat etti. Şu an oğlum ve torunumla balığa çıkıyorum. Bizi yok saymasınlar.”

“Buraya gelip Kadınlarımıza Ödül Veren Emine Erdoğan Sesimizi Duysun”

Emine Erdoğan’ın 2019’daki ziyareti hatırlatıldı. Balıkçı kadınlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, 25 Ağustos 2019 tarihinde Rize İl Tarım ve Orman Müdürlüğü öncülüğünde Balıkçılar Köyü’nde kurulan Balık Ağı Donamı ve Tamiri Atölyesi’ni ziyaret ettiğini ve kadınlara destek sözü verdiğini hatırlattı.

Ayten Kanbay, o ziyarete dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Bu köyde kadınlarımız çok emek verdi. Biz de onlara destek olmak için buradayız. Hepimizin sesi bir. Başka bir düşüncemiz yok. Memleketimizde özgürce yaşamak istiyoruz. Kadınlarımız Türkiye’de birincilik kazandı. 2019 yılında Sayın Emine Erdoğan köyümüze geldi, ödüllerimizi bizzat takdim etti. Kadın girişimciliğine destek veren Emine Erdoğan’a buradan sesleniyorum. Bizim sesimizi duyacağına inanıyorum. Burası Pazar ilçesinin balıkçı köyü, aynı zamanda tek plajı. Başka sosyal alanımız yok. Köylü milletin efendisidir. Hukuk vicdandır, halkın vicdanıdır. Denizlerle çevrili ülkemizde başka alanlara gitsinler. Lütfen bizim köyümüzü terk etsinler.” İfadelerini kullandı

“Bu kadar insanın ekmek teknesi neden elinden alınmak isteniyor?”

120 gündür çocuğuyla birlikte çadırda nöbet tuttuğunu belirten Hatice Yurtseven de şu ifadeleri kullandı: “En başından beri çocuğumla buradayım. Gece gündüz buradayız. Uykusundan kaldırıp getirdiğim oldu. Bırakmadık, bırakmayacağız. Ekmek teknemizi bırakmayacağız. Sadece bir soru sormak istiyorum: Neden burası? Bu kadar insanın ekmek teknesi neden elinden alınmak isteniyor?”

 

“Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz: Bu zulmü bitirin”

Birilerinin menfaati için balıkçılığın bitirilmek istendiğini vurgulayan İrfan Kambay  cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek şunları söyledi:

“Bizim yüzyıllara aşkın bir balıkçılık geleneğimiz var. Bu gelenek birilerinin menfaati için bitiriliyorsa bu çok büyük bir yanlıştır. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: Bu zulmü bitirin lütfen. Biz bunu hak etmiyoruz.

Avlak alanlarımız belli. Bir tarafımızı havalimanına verdik, bir tek burası kaldı. Burayı da vermeyeceğiz. Kararlıyız.