HABER: Gençağa KARAFAZLI – GÖRÜNTÜ . Coşkun ÖZBUCAK
(ORDU) –Ordu’da Melet Irmağı kıyısındaki betonlaşmaya karşı 37 gündür nöbet tutan ORÇEV üyelerinin Durugöl Mahallesi’ndeki direniş çadırı ve imza standı, üç gün önce belediye ekiplerinin gece yarısı düzenlediği baskınla kaldırıldı. Müdahale kentte tepki çekerken, yaşam savunucuları Ordu Mimarlar Odası’nda bir araya gelerek mücadeleden geri adım atmayacaklarını duyurdu. Aktivistler, imza standını yeniden kuracaklarını ve kampanyayı 21 Aralık 2025 tarihine kadar süreceği duyuruldu.

Gece baskınının ardından sabah saatlerinde Ordu Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yapan yaşam savunucuları, belediyenin tutumunu protesto etti. Açıklamanın ardından OBB Meclis toplantısına katılmak isteyen ORÇEV üyeleri ve yurttaşlar, belediye görevlilerinin kapıları kapatması nedeniyle içeri alınmadı. Bu tutum ikinci bir protestoya neden olmuştu.
Mimarlar Odası’nda yapılan toplantıda, OBB Başkanı Hilmi Güler’in meclis oturumunda yaptığı açıklamalara da tepki gösterildi. Güler’in “çadırı ziyaret ederek görüşme çağrısı yaptım” sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten platform bileşenleri, başkanın kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını ifade etti.

Gece Baskını ve İlk Tepki
Ordu Çevre Derneği (ORÇEV) Yönetim Kurulu Üyesi Av. Haluk Türkmen, belediyenin tutumunun hukuksuz olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
Türkmen , “Sabah saatlerinde Ordu Büyükşehir Belediyesi zabıtaları tarafından imza standımızın bulunduğu çadır sökülerek götürüldü. Nereye götürüldüğünü de bilmiyoruz. Bunun ardından yaptığımız protesto amaçlı basın açıklaması ve aynı gün Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından meclis salonunda yapılan, bizi hedef alan bazı konuşmalar ile isnatlar nedeniyle Ordu kamuoyunu aydınlatmak adına bu basın toplantısını düzenleme zorunluluğu doğdu.
9 Aralık Salı günü saat 15.00’te yaptığımız basın toplantısında, imza kampanyamız için Ceren Özdemir Meydanı’nda kurulu çadır ve pankartlarımızın aynı gün sabah saatlerinde Ordu Büyükşehir Belediyesi zabıtalarınca toplanıp götürülmesinin yanlış ve hukuksuz olduğunu vurgulamıştık. Ardından aynı saatlerde yapılmakta olan Ordu Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısına girip izlemek istedik.
Meclise Giriş Engeli ve Kilitlenen Kapılar
Ancak talebimiz belediye korumaları tarafından “giremezsiniz” denilerek engellendi. Bunun üzerine belediyenin ön kapısına yöneldik ve kapının içeriden koruma ekiplerince kilitlendiğine tanık olduk. Meclisteki muhalefet partisi üyelerine sorun iletilmiş ve Başkan Hilmi Güler’e de aktarılmış olmasına rağmen kapılar açılmadı. Dışarıda yaklaşık 20 dakika bekledikten sonra alandan ayrılmak zorunda kaldık.
Öncelikle şunu belirtelim: Belediye korumaları kendilerine emir verilmeden böyle bir yasa dışı uygulamaya kalkışamaz. Dolayısıyla bizim alandan ayrılmamızdan 20 dakika sonra yapılan “ben davet ettim, gitmişlerdi” söylemi gerçeği yansıtmamaktadır.
“Sayın Güler’in çadırımızı ziyaret ettiğine dair tek bir fotoğraf dahi yoktur”
Sayın Başkan meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada “Melet’teki çadıra gittim, oradaki arkadaşlarla görüştüm” diyor. Arkadaşlar, 41 gündür 7/24 tutulan bu nöbet çadırını milletvekilleri, belediye başkanları ve birçok kurum temsilcisi ziyaret etti; hepsine ait fotoğraflar var. Sayın Güler çadırımızı ziyaret ettiyse neden tek bir fotoğraf bile yok? Çadırı ziyaret edip sohbet ettiyse, bu çadırın neden kurulduğunu ve ne istediğimizi bilmesi gerekmez mi?
“Aktivistler, imza standını yeniden kurdu kampanyayı 21 Aralık 2025 tarihine kadar sürecek”

“Yanlış bulduğumuz ve yasal süreci kaçırılmamış her olayı yargıya taşıdık, taşımaya da devam ediyoruz”
Bu durumda konuşması sırasında defalarca tekrarladığı “ne istediklerini bilmiyorum” sözü ne anlama geliyor? Ayrıca “Belge, bilgi varsa savcılıklar var, müracaat edebilirler” diyorsunuz. Sayın Başkanım, sizin de bahsettiğiniz ve “bakanlığın izni var” dediğiniz belgede, Altınordu Durugöl çöp alanındaki ve Perşembe’deki çöplerin Ünye İlkövez’deki çöp tesisinde rehabilite edilmesine ilişkin çöp nakil işlemine uyuyor musunuz?
“35 yıllık çöp döküm alanını temizliyoruz” diyerek bu çöpleri Gülyalı ilçesi Divanı mevkiindeki eski taş ocağına ve Perşembe Neneli Mahallesi’ndeki dere yatağına dökmediniz mi? Yaşam alanlarımızın ve yaşam için en onurlu işi yapan biz çevre gönüllüleri, yanlış bulduğumuz ve yasal süreci kaçırılmamış her olayı yargıya taşıdık, taşımaya da devam ediyoruz.
“Siz ne yaptınız? Yargı kararı sonucu Sayın Tayyip Erdoğan’ın emriyle bu ucubeleri yıktınız. Ama o günün şartlarıyla belediyeyi 135 milyon lira zarara uğratanlardan hesap sormadınız, soramadınız”
“40 katlı binalar” derken herhalde eski Belde Otel’in yerine yapılan kuleleri kastediyorsunuz. Gazete ve belediye arşivlerini açıp bakın: Belde Otel yıkılırken, ağaçlar yok edilirken alanda ilk tepkiyi koyan ve basın açıklamalarıyla yanlışlığı dile getiren, o küçümsediğiniz çevre gönüllüleriydi. Siz ne yaptınız? Yargı kararı sonucu Sayın Tayyip Erdoğan’ın emriyle bu ucubeleri yıktınız. Ama o günün şartlarıyla belediyeyi 135 milyon lira zarara uğratanlardan hesap sormadınız, soramadınız.
“Bizim 18 ilçemiz daha var, buralarda neden itiraz olmuyor?” diyorsunuz. Sayın Başkanım, çevre hassasiyetimiz sadece Altınordu’da değil, diğer ilçelerimizde de aynı şekilde devam ediyor. Örneğin; Perşembe kıyı dolgusu, Fatsa kıyı dolgusu, iştirakiniz ORBEL tarafından Ünye Üçpınar ve komşu dört mahallede yapılmak istenen bentonit madeni işletmesi, Fatsa Kayaköy Mahallesi’ndeki taş ocağı işletmesi hakkında açılan tüm iptal davaları aleyhinize sonuçlandı. Bunlardan haberiniz olmamalı ki “Sadece Altınordu’da ses çıkarıyorlar” diyebiliyorsunuz.

“Yanlış ve yasa dışı uygulamalar karşısında yapılması gereken ne varsa hukuk sınırları içinde yaparız”
“Burayı yönetmek istiyorlar” diyorsunuz. Böyle bir hadsizliğe asla kalkışmayız. Ancak yanlış ve yasa dışı uygulamalar karşısında yapılması gereken ne varsa hukuk sınırları içinde yaparız. Sizinle ya da belediyeden menfaat talep ettiğimiz imasında bulunmanız ise, “hak etmedikleri bir şeyi istedikleri için vermiyoruz” gibi bir söylemle birleşince doğrudan suç isnadı oluşturmaktadır. Buna ilişkin suç duyurusunda bulundunuz mu? Bulunmadıysanız bu sözlerinizle iftira suçu işlediğinizin farkında mısınız? Bu isnadınızı yargıya taşıyacağımızı da bilmenizi isteriz.
Son söz olarak: “Çöp alanıyla ilgili Danıştay kararı yok” diyorsunuz. Sayın Başkanım, Ordu İdare Mahkemesi’nin 2025/1308 esas numaralı dosyasına bakın. Sağlıcakla kalın.
Ayrıca, daha önce defalarca belediyeye gelmemize rağmen hakkımızdaki kararların tarafımıza iletilmediğini, bölgede 126 farklı kuş türünün tespit edildiğini ve Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin ihale usulü yaptığı bir protokol sonucunda bu yeşil alana devasa bir yapı yapılmak istendiğini de hatırlatmak isteriz” ifadelerini kullandı

