Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Narin Güran cinayeti davasında 2. duruşma başladı

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne ilişkin davanın 2. duruşması bugün saat 09.00’da görülmeye başlandı. Mahkeme heyetinin bugün kararını açıklaması bekleniyor.

Diyarbakır‘ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içinde, üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin dava sürüyor.

8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.

Diyarbakır Adliyesi önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi. Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı.

Duruşmada, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu.

Tanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşma, kamerayla kayıt altına alınıyor.

Baba Arif Güran, “müşteki”, 1’i tutuklu 3 kişi “tanık”, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da “müşteki kurum” sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AKP Osmaniye Milletvekili Derya Yanık da komisyon üyesi milletvekilleriyle duruşmayı takip ediyor.

DURUŞMA SIRASINDA NELER YAŞANDI?

Duruşmada, Salim Güran’ın işçisi 15 yaşından küçük R.A, pedagog eşliğinde adli görüşme odasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden dinlendi.

Olay gününü anlatan R.A, “Her gün nasılsa, o gün de aynı şekilde çalışıyorduk. Benle babam gittik o gün köye. Salim Güran aşağıda da yukarıda da bizim yanımıza geldi. İlk olarak sabah 8-9 gibi geldi. 2 saat sonra gitti. Saat 1-1,5 gibi babam işçileri çıkartmaya gitti. Saat 3-4 gibiydi, Salim Güran yanıma geldi. Babamı sordu. Daha sonra babamı aradı. Biraz oturduk. Çay yaptık. Daha sonra yine babamı aradı. Çayı içtik. Daha sonra babam motosikleti ile geldi, Tavşantepe’nin yukarısındaki tarlada. Salim Güran her gün nasılsa, o gün de öyleydi. Babam daha sonra aşağı tarlaya gitti. Babam gittikten 15-20 dakika sonra gitti. ‘Üzerimi değiştireceğim’ dedi. 6.30 gibi babam da yukarı geldi. Ondan sonra oturduk, yemek yedik. Salim Güran da bizimle yemek yedi. Ondan sonra biraz telefonlarla uğraştık. Daha sonra birisi, Salim Güran’ı aradı. Kızın kaybolduğunu söyledi. Pil vardı. Bana pil getirmemi söyledi. ‘Akşam el feneri için lazım’ olur diye. Daha sonra babamla beraber gittiler” dedi.

Mahkeme dosyasına giren Salim Güran ve R.A. arasındaki 18.38’deki konuşma dinletilerek, konuşmayı hatırlayıp hatırlamadığı sorulması üzerine R.A, “Fıskiyeyi üst üste koymuştuk. Beni aradı, ‘Orada bir sivrik çıkmış’ dedi. Ona sivrik diyoruz. Çünkü sivrik çıkınca orası susuz kalıyor. Taşların üzerine çıktığı zaman görüyordu. Çoğu sefer arıyordu bunun için. Çıktığı zaman beni arıyordu” diye konuştu.

Salim Güran’a küfrederek, ‘Senin yüzünden başımız belaya girdi. Üzerinde temiz kıyafetleri vardı. Her iki ayağı da suya girmiş gibiydi’ diye tutulan tutanakla ilgili de “İfadelerimi okumadım. Sadece bana imza attırdılar. Bana ‘Ayakları ıslak mıydı’ diye sordular. Ben de ‘Yok’ dedim. Böyle bir şey demedim. Ayaklarına fazla bakmadım ama geldiği zaman ayakları normaldi” yanıtını verdi.

“HATIRLAMIYORUM”

15.52’de Salim Güran ile konuşma yaptığı ancak o saatlerde Salim ile yan yana olduğuna dair beyanı ile ilgili çelişkinin sorulması üzerine de R.A. “Babam aşağı suyu değiştirmeye gitti. Salim Güran üstünü değiştirmeye gitti. O gelene kadar ben bitirdim. Bu saat 18.00 civarıydı” diye konuştu.

Savcının 15.52’deki telefon görüşmenin detaylarını sorması üzerine de “Hatırlamıyorum. Saatleri tahminime göre söyledim. Saate bakmadım. Salim Güran benim yanıma ilk geldiğinde babamı aradı” dedi.

“KİMSE BENİ YÖNLENDİRMEDİ”

Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren’in ‘Soruşturma aşamasında öğleden sonra Salim’in sürekli olarak yanında olduğuna dair beyanı vardı. Bu konuda telkin oldu mu?’ sorusuna R.A., “Olsaydı söylerdim, yeter ki bu cezaevinden çıkayım. Kimse beni yönlendirmedi. Salim Güran’ın benim yanıma geldiği tarla yukarıda” yanıtını verdi.

“SAAT 16.00 İLE 18.00 ARASINDA SALİM YANIMIZDAYDI”

Olay günü babası ve Salim dışında kimseyi görüp görmediği sorusu üzerine R.A, “Tavşantepe’de birisi var; hindilerini getiriyor, kuzularını getiriyor. Her gün geliyordu. O gün gelip gelmediğini bilmiyorum. O gün Tavşantepe’ye gitmedim. Babam aşağı tarlaya gittikten sonra yarım saat içerisinde geldi. Bir tarlanın suyu bitmişti. Kaçak elektrik de beyaz kutu gibi bir şeydi. Kablosu vardı. Trafosu bozulmuş sandım. Saat 16.00 ile 18.00 arasında Salim Güran yanımızdaydı genel olarak. Tarlaya elektrikçi geldi ama o gün mü değil mi hatırlamıyorum” dedi.

Aile Bakanlığı Vekilinin, Salim’in kız kardeşlerini evine bırakıp bırakmadığı sorusu üzerine R.A, “Olaydan bir iki gün önceydi. Ben de oradaydım” yanıtını verdi.

Duruşmada söz alan Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, kötü muamele görüp görmediği sorusu üzerine, “Beni bir kere dövdüler. Bir komutan, ‘Bunu dövmeyin bunun suçu yok’ dedi. Birisi arkamdan vurdu, nefesim kesildi” diye konuştu.

Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz da R.A’ya ‘Salim Güran’ın karısının babasını tanıyor musun?’ diye sordu. R.A, “Bir kere evlerine gitmiştim. Devran’la gittik. Orada malzemeleri aldık. Olay günü Salim Güran’ın kayınpederinin çiftliğine gidip gitmediğimize emin değilim ama gittik. Çiftliğe gittiğim günü hatırlamıyorum. Mahfuz diye biriyle konuşmuştum” dedi.

Davanın bugünkü duruşmasında mahkeme heyetinin sanıklar hakkındaki kararını açıklaması bekleniyor.

NE OLMUŞTU?

Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılmıştı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.

Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim’de kabul edilmişti.

Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım’da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık’a ertelenmişti.

İlk duruşmanın ardından Cumhuriyet savcısı hazırladığı 14 sayfalık mütalaayı celse arasında mahkemeye sunmuştu.

Dava kapsamında, Narin’in amcası Erhan Güran ve çoban Ahmet A’nın mahkemeye zorla getirilmesine karar verilmişti.

Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.