Milli eğitim müdürü Akmeşe’nin özel tuvalet keyfini yazdıkları için gözaltına alınan 2 gazeteci serbest bırakıldı
Haber: Selda Beşikçi
Rize İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe’nin makam odasındaki tuvaleti yenilediği haberini yaptıkları için gözaltına alınan iki gazeteci, savcıya ifade vermelerinin ardından serbest bırakıldı. Gazeteciler adliyeden ayrıldıktan sonra adliye önünde, “halkın haber alma hakkını savunmaya devam edeceklerini” belirtti.
Dün Rize’de gazeteci Gençağa Karafazlı ve gazeteci Şenol Öksüz, Rize İl Milli Eğitim Müdürü hakkında yaptıkları bir haber üzerine gözaltına alındı. Söz konusu haberde Rize İl Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe’nin makam odasında özel tuvalet ,özel çay ocağı ve dinlenme odası yaptırdığı yer alıyordu.
SAVCILIK İFADELERİNİN ARDINDAN SERBEST BIRAKILDILAR
Rize İl Milli Eğitim Müdürü Akmeşe’nin makam odasını yenilemesine ilişkin haber yapan gazeteciler Gençağa Karafazlı ve Şenol Öksüz gözaltına alındı. İki gazeteci, Rize Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Doğu Karadeniz Şube Başkanı, Kuzeyteve haber sitesi imtiyaz sahibi ve ANKA Haber Ajansı Rize muhabiri Gençağa Karafazlı ile Haberrize gazetesi imtiyaz sahibi Şenol Öksüz, gözaltı sonrası yaptıkları açıklamada, haberlerinin halkın haber alma hakkı doğrultusunda yapıldığını ve gazetecilik ilkelerine uygun olduğunu belirtti.
Adliye çıkışında basın açıklaması yapmak isteyen Karafazlı ve Öksüz’ü polis, “izin alınmadan açıklama yapılamayacağı” iddiasıyla uyardı.
Bir süre polis memurlarıyla tartışan gazeteciler, daha sonra adliye önünde açıklama yaptı.
Karafazlı, yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz aylarda, Rize’de Milli Eğitim Müdürü olarak atanan Halil İbrahim Akmeşe’nin daha koltuğa oturmadan AKP Rize İl Başkanlığı’nda soluğu aldığını öğrendik. Kendisini aradık, İl Milli Eğitim Müdürü’nün neden AK Parti İl Başkanlığı’na gittiğini sorduk. Bununla ilgili açıklamalarını haber yaptık. Ardından, Milli Eğitim Müdürü Akmeşe daha koltuğuna oturmadan makamında birtakım değişiklikler yapmaya çalıştı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nde özel kalem müdürlüğünü yıktığını, odasını genişlettiğini, yeni bir oda kattığını, dinlenme odası, özel tuvalet yaptığını, duvar kağıtlarını ve tavanı yenilediğini, özel çay ocağı kurduğunu ve ihaleleri de AKP’nin Merkez İlçe Başkanı Burak Akın ve Mahmut Aka’ya doğrudan teminle verdiğini öğrendik ve kendisine bu iddiaları sorduk. Özellikle soruları soran, Haberrize’nin imtiyaz sahibi Şenol Öksüz arkadaşımız, kendisini tanıtarak bu iddiaları sormak istediğini ifade etti. Müdür, bu iddialarla ilgili açıklama yapacağını, biz de kendisine yapacağı açıklamaları aynen yayınlayacağımızı belirttik. Sorularımıza cevaplarını aldık.
Bu haberi yaptıktan bir ay sonra, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün düzenlediği bir törende, Milli Eğitim Müdürü bizi itibarsızlaştırmak istedi, törende görüntü almamızı engellemeye çalıştı. Biz bu konuyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Cumhuriyet Savcılığı, müdürün korumalığını yapan iki müdür yardımcısı hakkında soruşturma başlattı.
“İFADE İÇİN EMNİYETE GİTTİK TELEFONLARIMIZA ZORLA EL KONULDU”
Bu soruşturmalar devam ederken, şimdi bizi Rize Emniyet Müdürlüğü’nden arayan polis yetkilileri ifademizin olduğunu söylediler. Biz de ifade vermeye gittiğimizde gözaltına alındığımızı öğrendik. Telefonlarımıza savcılık tarafından el konulduğu ve mevcutlu olarak savcıya götürüleceğimiz söylendi. Telefonları vermemekte diretmemize rağmen, savcı bey ‘vermezlerse zorla alın’ deyince, biz de ‘Telefonlarımızı verelim, ifade vermiyoruz, Sayın Savcı’ya ifade vereceğiz’ dedik. Az önce sayın savcıya ifademizi verdik ve serbest bırakıldık.”
“BİZ HALKIN HABER ALMA VE YAYMA HAKKINI KORUMAK ADINA BU HABERLERİ YAPTIK”
Karafazlı, şu anda Türkiye’de bir hukuk düzeninden söz edilemeyeceğini söyleyerek şu açıklamalarda bulundu:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarına ve tasarruf genelgesine rağmen, bir kuruş para harcamaması gereken bir Milli Eğitim Müdürü, kendisine özel tuvalet, özel dinlenme odası yapıyor. Ama diğer yandan velilerden kağıt, toner parası topluyor. Biz halkın haber alma ve yayma hakkını korumak adına bu haberleri yaptık. Ancak gördüğünüz gibi yaptığımız haberlerden dolayı Milli Eğitim Müdürü hakkımızda suç duyurusunda bulunuyor. Suç duyurusunun içeriği, yaptığımız görüşmenin gizli olduğu iddiası. Halbuki biz, ‘Şu gazeteden arıyoruz’ dememize rağmen bizimle konuştu. Konuşmak zorunda değildi. Kısacası, şunu istiyorlar, hiçbir sorunu yazmayın, halkın taleplerine ses vermeyin, hiçbir şeyi yayınlamayın. Açıkça halkın haber alma hakkı engelleniyor. Yolsuzluklar, hırsızlıklar yazılmasın; kamu ihaleleri yandaşlara verilsin isteniyor. Ama biz bugüne kadar olduğu gibi her ay bu adliyenin kapısına geliyoruz, yazmaya devam edeceğiz. Geri adım atmayacağız” diye konuştu.
“TALİMATLI BİR SORUŞTURMAYDI”
Haberrize imtiyaz sahibi gazeteci Şenol Öksüz de birçok kurumla ilgili haberleri nedeniyle hakkında soruşturmalar açıldığını ancak ilk defa böyle bir uygulamayla karşılaştığını anlatarak, şunları söyledi:
“Muhtemelen talimatlı bir soruşturmaydı, bundan adım gibi eminim. Çünkü iddia edilen suç ile yapılan uygulama örtüşmüyor. Diyeceğim ki, teröristiz. Ama terörist de olsak, şu anda bir pazarlık aşamasındalar. O zaman bu uygulama oraya da uymuyor. Bu yapılan uygulama, kesinlikle işlendiği iddia edilen suçla uzaktan yakından alakalı değil. Müdür Bey’le görüşen benim.
Müdür Bey’in ses kaydı başında, ben Şenol Öksüz, Haberrize. Üstüne basa basa söylüyorum. Konuşmanın sonunda da ‘Sizin iddialarınızı haberde aynen vereceğim’ diyorum. Fakat buradaki amaç, gazetecileri baskı altına almak. Neden? Çünkü öyle bir dönemdeyiz ki meslektaşlarımız bile geri duruyor.
Susma moduna geçmiş bir gazeteci topluluğu hâkim. Ama zekice düşünen, kamu yararını gözeten birkaç kişiyi de böylece susturmaya çalışıyorlar. Kamuoyunun bu konuda duyarlı olmasını istiyorum. Çünkü buna sahip çıkacak olan yine milletimizdir. Biz bu haberleri millet için yapıyoruz. Diğer tarafta asgari ücretle geçinmeye çalışan bir halk varken, bir kurum müdürünün yaptığı masraf sorgulanamıyorsa, takdir kamuoyunundur.”
“HÜKÜMETİN YA DA BİR KURUMUN ALEYHİNE KELİME YAZMAK BÜYÜK SUÇ OLDU”
Rize Gazeteciler Derneği Başkanı İlyas Gür de adliye önüne gelerek gözaltına alınan meslektaşlarına destek verdi.
Gür, “İki gazeteci arkadaşımız, yazdığı haberler nedeniyle gözaltına alınıp adliyede ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Türkiye öyle bir hâle geldi ki hükümetin ya da bir kurumun aleyhine kelime yazmak büyük suç oldu. Bugün burada üç PKK’lı açıklama yapsa, inanıyorum ki beş polis memuru bile olmazdı. Ama biz yazdığımız bir haberi eleştirdiğimiz için etrafımızda polis var. Bu da bir psikolojik baskıdır” diye konuştu.