Leman çalışanları tutuklandı… İfadeler ortaya çıktı: İlk kuralımız dinle alay etmemek
Leman dergisine karikatür soruşturmasında gözaltına alınan dört çalışan tutuklandı. Odatv, Leman çalışanının emniyetteki ifadelerine ulaştı. Buna göre, karikatürün çizeri Doğan Pehlevan, “Bu meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, bir mizah dergisinde Hazreti Muhammed’e yönelik olduğu iddia edilen bir karikatürü yayımlanmasına ilişkin resen başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen dört şüphelinin emniyetteki işlemlerinin ardından savcılıktaki ifade işlemleri de tamamlandı.
DÖRDÜ DE TUTUKLANDI
Savcılık, karikatürün çizeri Doğan Pehlevan’ı “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlarından, diğer şüpheliler derginin yazı işleri müdürü Zafer Aknar, grafiker Cebrail Okçu ile müessese müdürü Ali Yavuz’u da “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk etti.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan dört şüpheli tutuklandı.
DOĞAN PEHLEVAN: “PEYGAMBERLERİ KARİKATÜRDE KULLANMADIM”
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde ifadeleri alınan derginin yazı işleri müdürü Zafer Aknar, grafiker Cebrail Okçu, karikatürün çizeri Doğan Pehlevan’ın ifadeleri ortaya çıktı.
Leman dergisinde sorumlu olduğu yarım sayfalık bir köşesinin olduğunu belirten Doğan Pehlevan şöyle dedi:
“Eskiden haftalık yayımlanırken, şu anda 15 günde bir basın-yayın faaliyeti yürütmekteyiz. Her 15 günde bir karikatür çizip dergiye teslim ederim.
Bahsi geçen karikatürü yaklaşık bir hafta önce çizdim ve derginin sahibi olan Tuncay Akgün’e gönderdim. Aynı süre içerisinde, derginin grafik tasarım işlerini yapan Cebrail Okçu ve Murat Yücesan’a da ilettim.
Karikatürün yayımlanmasında yetkili kişi, yayın yönetmeni Tuncay Akgün’dür. Onun onayı olmadan karikatür yayımlanmaz. Eğer gönderilen karikatürde bahsedildiği gibi bir sorun olsaydı, Tuncay Akgün kesinlikle yayına izin vermezdi”
Filistin katliamından bugüne, İran savaşı da dâhil olmak üzere karşılıklı olarak hayatını kaybeden insanlarla ilgili bu karikatür, aslında barış dolu bir çalışmadır.
Karikatürde geçen Muhammed ve Musa isimleri, bu toplumlar içinde çokça kullanılan, popüler isimlerdendir. Muhammed ismi, Müslümanları temsil eden bir isim gibi görünürken; Musa ismi ise Yahudileri temsil eden bir isim olarak algılanabileceğinden dolayı bu iki ismi karikatürde kullandım.
“BU MESLEKTE ÖĞRENDİĞİMİZ İLK KURAL, DİN KONULARINA GİRMEMEK VE DİNLE ALAY ETMEMEKTİR”
Ayrıca, eğer peygamberlerden bahsedilecekse, isimlerinin başında “Hz.” ve sonrasında “(s.a.v.)” gibi ifadeler kullanmamız gerekir ki peygamber oldukları açıkça anlaşılsın. Ancak benim burada kastettiğim, günümüzde savaşlarda hayatını kaybeden sıradan insanlardır
Karikatüre bakıldığında, çizimdeki kıyafetlerin ve mekânın günümüzü yansıttığı net bir şekilde görülecektir. Bu da anlatılmak istenenin tarihsel değil, tamamen bugüne ait bir durumu temsil ettiğini göstermektedir.
Savaşın anlamsızlığına vurgu yapmak; ruhların birbirleriyle anlaşabileceğini fakat bunun fark edilmesi için illa ölmek mi gerektiği sorusunu sormak istedim. Vermek istediğim mesaj yalnızca budur. Başka hiçbir amacım yoktur. Hatta karikatürün oldukça neşeli ve sevgi dolu bir anlatıma sahip olduğunu düşündüm.
Bu çalışmanın, güncel olaylarla ilişkilendirilmesini hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Konuyu ülke gündemine taşıyıp toplumu galeyana getiren şahıstan şikâyetçiyim. Bu süreçte mağdur olan benim, aynı zamanda toplumdur. Ben bu karikatürde barıştan söz ediyorum; ancak birileri farklı bir tartışma yaratarak, bu tartışmayı benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Bu tarz kişilere “provokatör” denildiğini düşünüyorum.
Türkiye’de uzun yıllardır çizerlik yapıyorum. Bu meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir. Bu ilkeye her zaman bağlı kaldım. Hakkımda yöneltilen suçlamayı kabul etmiyorum”
KÜNYE DETAYI… ZAFER AKNAR: “ESKİ YÖNETİCİYİM, DERGİYLE HİÇBİR BAĞIM YOK”
Zafer Aknar ise derginin eski yazı işleri müdürü olduğunu, iki yıldır dergiyle herhangi bir bağının olmadığını belirterek, “Yazı işleri müdürü olarak 1998 yılında atandım. Daha sonra 2012 yılında Leman dergisinden emekli oldum. Daha sonra 1-2 yıl emekli olarak devam ettim ancak kıdem tazminatı ödemesi konusundan dolayı yaklaşık iki yıl önce dergi ile ilişkimi kestim” dedi.
15 sene dergide yazı işleri müdürlüğü yaptığını belirten Aknar, tüm kararın Tuncay Akgün’de olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
Benim o sayı ile ilgili ilgim ve bilgim yoktur. Olayda bahsi geçen karikatürü derginin yetkili kişisinin beni araması üzerine bilgili oldum. Bu bilgiyi Leman dergisinin yazı işleri müdürü Aslan Özdemir’den haber aldım. Karikatürün varlığından o zaman haberdar oldum. Benim bu olayla uzaktan yakından hiç sorumluğum yoktur. Benim bir yıldır Leman Dergisi ile hiçbir ilgim yok. Karikatürü çizen şahsı tanımıyorum.
Eski Leman çalışanı olan Aknar’ın, “sorumlu yazı işleri müdürü” olarak künyede ismi yazıyordu.
CEBRAİL OKÇU: “BEN GRAFİKERİM, VERİLEN İŞİ YAPARIM”
Cebrail Okçu ise dergide grafiker olduğunu, herhangi bir yetkisinin olmadığını belirterek şöyle konuştu:
Dergideki basın/yayın süreci ile ilgili hiçbir yetkim yoktur. Ben dergide sadece sayfa tasarımı yapmaktayım. Karikatüristlerden ve yazarlardan gelen işler genel yayın yönetmeni Tuncay Akgün’e gider ondan da bana gelir. Benim dergideki yazıların ve karikatürlerin yerlerini sığdırmak sayfalara düzgün biçimde sığdırmak dışında herhangi bir müdahalem yoktur.
Göstermiş olduğunuz karikatürü Doğan Pehlevan çizdi. Çizimler genel yayın yönetmeni Tuncay Akgün’e gönderilir. Onun onayından geçtikten sonra bana geldi. Bana karikatürün hangi sayfada hangi ölçüde olacağı bilgileri Tuncay Akgün tarafından gelir ben de bunun yerleştirmesini yaparım.
Gelen karikatürün içeriğine bakmam içeriğiyle ilgilenmem sadece verilen işi yaparım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir. Dedi.
Okçu’nun avukatı ise şunları kaydetti:
Cebrail Okçu yıllardır Leman dergisinde grafik görevlisi olarak çalışmaktadır. Grafikerlerin görevi derginin sayfalarının derginin daha önceden planı belirlenmiş sayfalarını basıma uygun biçimde sayfaya nasıl uygulanacağı ile ilgilidir. Dolayısıyla grafikerler yalnızca ilgili bilgisayar programında eserleri sayfalara yerleştirir ve yazıları dizgilerler dolayısıyla Cebrail Okçu’nun soruşturmaya konu atfedilen eylemle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Müvekkilin eylemle ilgisi bulunmadığı gibi dergide resmi ya da gayriresmi bir karar alma yükümlülüğü ve herhangi bir yayın sorumluluğu bulunmamaktadır.
Ayrıcа grafikerler haftalık çalışma tempoları ve sabah dergiyi yayına yetiştirme gayreti içerisinde dergiyi okuyacak vakit bulamamaktadırlar. Gerçekten bu 3-4 saatlik kısa süre içerisinde karikatür ve köşe yazılarının okunması istense dahi mümkün değildir. Müvekkilimiz basına da yansıyan görüntülerde güvenlik güçlerine herhangi bir dirençte bulunmamasına rağmen yere yatırılmış ve hukuka aykırılığı hukuk düzeni tarafından sabit olan ters kelepçe ile gözaltına alınmıştır. Bu hususları ileriki aşamalarda tartışacak olmakla birlikte müvekkilimizin derhal serbest bırakılmasını talep ederiz.
DERGİNİN İLGİLİ SAYISI HAKKINDA TOPLATMA KARARI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, başlatılan soruşturmada, derginin ilgili sayısı hakkında toplatma kararı verildi.
Soruşturma kapsamında, derginin ilgili sayısı hakkında toplatma kararı alındığı, sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi için gerekli çalışmaların başlatıldığı öğrenildi.