Kontenjan mağduru öğretmenler, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem gerçekleştirdi. Basın açıklaması yapan öğretmenler “Bu ülkenin geleceğini eğitecek biz öğretmenlerin sesini kısmak mümkün değil. Sınıfımız yoksa, sokaklar bizim kürsümüzdür. Tahtamız yoksa, megafon bizim sesimizdir” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 10 bini Milli Eğitim Akademisi olmak üzere 25 bin öğretmen atamasının ihtiyacı karşılamadığını belirten öğretmenler, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürülüğü önünde basın açıklaması yaptı.
Öğretmenler basın açıklaması sırasında, “Öğretmenler burada kadro nerede”, “Branşımız fark etmez emeğimiz ortak” ve “Her branş değerli hepsi eşit hak ister” sloganları attı.
Basın açıklaması metnini okuyan kimya öğretmeni Ayşegül Kara, şu ifadeleri kullandı:
“Biz öğretmeniz. Biz sabrettik. Ama artık susmuyoruz. Bugün burada bir umutla değil, bir yıkımın ardından toplandık. 2024 yılında yapılan öğretmen atamaları, kelimenin tam anlamıyla bir kıyım olmuştur. Yıllarını KPSS hazırlığıyla geçiren, gece gündüz emek veren binlerce öğretmen adayı, bu yıl adaletsiz bir branş dağılımıyla hayallerinin, emeklerinin ve insan onurunun yok sayıldığını gördü.
“SİZ BU ÜLKENİN ÇOCUKLARINA ÖĞRETMEN İSTEMİYOR MUSUNUZ?”
15 bin kişilik atama sayısı, Türkiye gibi dev bir eğitim sistemine sahip bir ülkede, milyonlarca öğrencinin ve yüz binlerce öğretmen adayının geleceğini karşılamaktan çok uzak. Siz bu ülkenin çocuklarına öğretmen istemiyor musunuz? Boş geçen dersler, öğretmensiz sınıflar ne olacak? Bir yanda binlerce öğretmen açığı, öte yanda mesleğine adım atamayan yüz binlerce idealist genç… Bu nasıl bir çelişkidir? Bu nasıl bir vurdumduymazlıktır?”
“HER BRANŞ DEĞERLİ, HEPSİ EŞİT HAK İSTER”
15 bin kişilik kontenjanda branşlara göre dağılımın adaletsiz olduğunu belirten Kara, şunları kaydetti:
“Branş Adaleti istiyoruz. 15 bin kişilik kontenjan içinde branş dağılımı adil yapılmamıştır. Bazı bölümlere binlerce kontenjan ayrılırken, bazı branşlar yok sayılmıştır. Özellikle Tarihe 27, Coğrafyaya 32, Felsefeye 41, Sosyal Bilgilere 387, Türk Dili ve Edebiyatına 29, İlköğretim Matematiğe 162, Lise Matematiğe 117, Fiziğe 61, Kimyaya 49, Biyolojiye 27, Beden Eğitimine 190, Fen Bilimleri 267, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlğe 377, Müziğe 180 ve Görsel Sanatlara 175 öğretmen kontenjanı ayrılması öğrenciye, öğretmene, velilere ve Milli Eğitim sistemine vurulan bir darbedir. Bazı ana branşlarda üç şehre bir öğretmen atanmış olması demektir. Bu alanlara yapılan toplamda 2 bin 207 atama sayısı; öğretmen ihtiyacıyla, mezun sayısıyla ve adaletle örtüşmemektedir. Biz bilimden, emekten, eğitim hakkından yanayız. Ama yapılan bu dağılım, ne bilimsel, ne vicdani, ne insani. Her branş değerli, hepsi eşit hak ister.
“SINIFIMIZ YOKSA, SOKAKLAR BİZİM KÜRSÜMÜZDÜR”
Yalnız değiliz, vazgeçmeyeceğiz. Bizler bu ülkenin genç öğretmenleriyiz. Bizi rakamlarla, oranlarla susturamazsınız. Hayatımızı bir sınav sistemine hapsettiniz, yetmedi yıllarca beklettiniz, yetmedi bir de adaletsiz kontenjanlarla umutlarımızı kırdınız. Artık sadece talep etmiyoruz, hesap da soruyoruz. Bu ülkenin geleceğini eğitecek biz öğretmenlerin sesini kısmak mümkün değil. Sınıfımız yoksa, sokaklar bizim kürsümüzdür. Tahtamız yoksa, megafon bizim sesimizdir. Bu sadece bir basın açıklaması değil, bir var oluş mücadelesidir. Öğretmenler atama bekliyor. Yalnızca bir meslek değil, bir yaşam hakkı, bir onur mücadelesi bu. Bize 15 bini çok görenlere sesleniyoruz. Öğretmen açığını kabul ediyorsanız, gençlerin göçünü, tükenmişliğini, yoksulluğunu görüyorsanız, bu ülkenin aydınlık geleceğini istiyorsanız O zaman öğretmenine sahip çık. Emeğe, bilime, adalete sahip çık. Sesimiz duyulana kadar susmayacağız.”
“EN AZ 87 BİN ÜCRETLİ ÖĞRETMEN SAYISI KADAR ATAMA YAPILMALIDIR”
Kara, atama yapılması gereken sayının en az 87 bin olduğunu ve ücretli öğretmenliğin kaldırılması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Atanamayan öğretmen yoktur, Atamayan bir sistem vardır. Bu sistemi değiştirmek için buradayız. Bugün sustuğumuz her kelime, yarının karanlığına dönüşecektir. Ama biz o karanlığı yırtıp geçecek, aydınlık nesiller yetiştirmeye ant içmiş öğretmenleriz. Taleplerimiz nettir. En az 87 bin ücretli öğretmen sayısı kadar atama yapılmalıdır. Ücretli öğretmenlik kaldırılmalıdır, bu sistem öğretmenlik mesleğini ve eğitim sürecinin tamamını aşağılayan bir sistemdir. Branş kontenjanları adaletli, şeffaf ve ihtiyaca uygun dağıtılmalıdır. Branşta adalet, eğitimde kalite. Atamalarda mülakat değil, liyakat esas alınmalıdır. Öğretmenlerin insanca yaşaması için atama süreci keyfi değil, planlı olmalıdır. Sesimizi duymayanlara ses olalım. Sınıflar boş, umutlar kırık. Eğitim beklemez. Öğretmenler atanmak istiyor.”
“ADETA KÖLE GİBİ ÇALIŞTIRIYOR”
Kara’dan sonra, Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri adına konuşan Hüseyin Özen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın atama yapmadan ücretli öğretmen çalıştırdığını ve ücretli öğretmenlerin en fazla 16 bin TL kazandığını vurgulayarak, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2025 yılı için yapmış olduğu atama kontenjanları on binlerce eğitim emekçşisinin hayallerini kırmıştır. Bugün okullarımızda on binlerce öğretmen açığı var. Resmi rakamlar 65 bin ama gerçekte 90-100 bin öğretmen açığı var. Okullarımızda çalıştırılan ücretli öğretmenlerden biliyoruz bunu. Milli Eğitim Bakanlığı atamasını yapmadan ücretli öğretmen çalıştırıyor. Adeta köle gibi çalıştırıyor. Bugün asgari ücretin altında çalıştırmak yasak olmasına rağmen bu arkadaşlarımız çalıştığı saat kadar ücret alıyor. Yani 12 bin, 15 bin, 16 bin TL gibi bir rakama çalıştırılıyor” ifadelerini kullandı.
Özen ayrıca öğretmen atamalarında adayların KPSS’ye tabi tutulmaması gerektiğini belirterek, “Kontenjanların artırılması gerekir. 90 bin öğretmenin direkt atanması gerekir. KPSS’ye tabi tutmadan ataması gerekir” dedi.
“YUSUF TEKİN KABİNEYE VE CUMHURBAŞKANINA DOĞRU BİLGİ VERMİYOR”
Hürriyetçi Eğitim-Sen adına konuşan Uğur Başar, öğretmen atamalarındaki mağduriyetlerin sebebinin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin olduğunu kaydederek, “Bu yıl en fazla bütçe Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılıyorsa, yüz binlerce atama bekleyen öğretmen varsa ve ücretli çalışan varsa neden atama yapılmıyor? Yusuf Tekin’e sormak gerekir, 15 bin atama sayısını neye göre belirlediniz? Kontenjan dağılımını neye göre belirlediniz. Atanacak 15 bin kişi şu an İstanbul’un bile öğretmen ihtiyacını karşılamıyor. İstanbul’da 22 bin civarı ücretli öğretmen var. Türkiye genelini siz düşünün. Bu mağduriyetin en büyük sebebi Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’dir. Çünkü Yusuf Tekin kabineye ve Cumhurbaşkanına doğru bilgi vermiyor. Yaptığı açıklamalarda kamuoyunu yanıltıcı bilgiler paylaşıyor” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRETMENLERİMİZİN TAMAMININ GÖREVE BAŞLATMALARINI TALEP EDİYORUZ”
Birleşik Kamu İş İstanbul İl Başkanı Alkoç Turan Başgönül de, “2002 yılında atama bekleyen öğretmenlerin tamamını göreve başlatma iddiasıyla iktidara gelen iktidar, her seçim döneminde popülist politikalarla hepsinin atamasını yapacağını söyleyen iktidardan atama bekleyen, kadro bekleyen, öğrencileriyle buluşmayı bekleyen öğretmenlerimizin tamamını doğru eğitim politikalarıyla göreve başlatmalarını talep ediyoruz” dedi.