Nöbetçi Eczaneler
Haber: Gençağa Karafazlı
Kamera: Ali Osman Ertaş
Kızıldere’de 30 Mart 1972’de Mahir Çayan ve arkadaşlarıyla birlikte katledilen 68 Kuşağı’nın liderlerinden Cihan Alptekin, Rize’nin Ardeşen ilçesine bağlı Oce köyünde mezarı başında anıldı.
(RİZE) Kızıldere’de 30 Mart 1972’de Mahir Çayan ve arkadaşlarıyla birlikte katledilen ı yitiren Devrimci Cihan Alptekin, 53. ölüm yıl dönümünde Rize’nin Ardeşen ilçesine bağlı Yeniyol köyündeki mezarı başında anıldı.
Kızıldere’de 30 Mart 1972’de arkadaşlarıyla birlikte yaşamını yitiren Cihan Alptekin’in 52. ölüm yıl dönümü anmasına CHP, SOL parti, EMEP, ESP, DEM, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, İHD temsilcileri, Halkevi temsilcileri ile Hopa’dan ve Rize’ Pazar, Ardeşen’den pek çok sayıda kişinin yanı sıra Cihan Alptekin’in yakınları katıldı.
Anma töreninde “Mahir Hüseyin Ulaş, kurtuluşa kadar savaş”, “Kızıldere son değil, savaş sürüyor” sloganları atıldı. Kızıldere’de ölen Devrimciler için 1 dakikalık saygı duruşunun ardından Cihan Alptekin’in anma törenine katılan sevenleri şu şekilde konuştu:
“Yaşanan bugünkü gelişmeler onların haklılığını bir kez daha açığa çıkardı”
Sol parti meclis üyesi Alper Taş, ” Bugünden baktığımızda ne anlatıyor Kızıldere neyi ifade ediyor bunlar önemli noktalar. Birincisi Cihan Alptekin’ lerin Kızıldere’de ölenlerin ve o kuşağın yürüttüğü mücadelenin ne kadar anlamlı ve önemli değerli olduğunu bugün yaşanan gelişmelerle anbean yaşıyoruz. Ne kadar kıymetli bir mücadele geliştirmişler sürdürmüşler. O mücadelelerin o dönemdeki ana ekseni anti Emperyalizmdi. Yani kendilerinin doğduğu zamanda yürüttüğü mücadelelerde anti emperyalist gençlik hareketleriydi. Bugünkü politikaların acımasızlığında vahşiliğinde görüyoruz anbean yaşıyoruz o dönemler Emperyalizmin önünde secde ile eğilenlerin karşısında Emperyalizme karşı mücadelenin bayraktarlığını yaptılar ezildiler, idam, edildiler, öldürüldüler ama o ses o yürek ne kadar önemli imiş ki yaşanan bugünkü gelişmeler onların haklılığını bir kez daha açığa çıkardı” dedi
“Umudun tükendiğini düşündüğümüz anda İstanbul Üniversitesi öğrencileri polis barikatını antiemperyalist bir ruhla yıkıp geçti ülkedeki o umutsuzluğu da yeniden canlandırdı”
Fındıklı belediye başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu yaptığı konuşmada, “ 53 yıl önce bu ülkenin tam bağımsızlığı için mücadele edenler emperyalizme karşı atalarımızın vermiş olduğu mücadeleyi daha ileriye taşımak isteyenleri egemen güçler baharı söndürerek yok edebileceklerini düşündüler ama 53 yıldır bu baharın sönmediğini yine emperyalizme karşı bu topraklarda bizim can abilerimizin daha eskilerin amcalarımız dediğimiz atalarımızın bize armağan ettiği o mücadele ruhunun yine var olduğunu gençlerimiz çok açıkça ispatladı yakın tarihte birkaç gün yani bir 10 gün evvel umudun tükendiğini düşündüğümüz anda İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin o polis barikatını tam da antiemperyalist bir ruhla kendi yaşam alanıma dokundurtmam diyerek yıkıp geçmeleri Saraçhane’’nın tarihini de değiştirdi ülkedeki o umutsuzluğu da yeniden canlandırdı .İşte Cihan Alptekin’ler Mahir Çayanlar, Deniz Gezmiş’ler tam da bu hiçbir zaman ölmeyecek antifaşist ve anti emperyalist çizgide cumhuriyeti demokratik cumhuriyeti inşa etmektir halkçılığı unuttuk halkçılığı tekrar inşa etmektir devletçilik kamu diye bir şey kalmamıştır kamu düzenini halkın olanı halka vermek diye bir borcumuz var, laiklik elden gitti artık bütün eğitim kurumlarından çıkarıldığı gibi laik olanlar veya daha özgür yaşamak isteyenler seküler diyerek ötekileştirilmeye çalışılırken laikliği sadece bir türbana hapsetmeye çalışanlara inat laikliğin bir yaşam modeli olduğunu bilerek tekrar bunu inşa etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Devrimcilik evet bu devrimci değerlerimizin yarınlara taşımamız gerekir” ifadelerini kullandı.
Törene katılanlar Cihan Alptekin’e yazdıkları şiirleri seslendirdi. Bir konuşmacı ise Ahmet Arif’in, Haberin var mı taş duvar isimli şiirini okudu.
Ne olmuştu?
27 Mart 1972 günü Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını engellemek için THKP-C ve THKO üyeleri, Ünye’de NATO’ya ait radar istasyonunda çalışan iki İngiliz ve bir Kanadalı teknisyeni rehin aldı. Kaçırılanların daha sonra Sinan Kazım Özüdoğru, Sabahattin Kurt, Saffet Alp ve Ömer Ayna’nın bulunduğu Tokat’ın Kızıldere köyüne götürülmesine karar verildi. Ancak köyde saklanılan evin ihbar edilmesi sonucu operasyon kararı alındı ve ev askerler tarafından kuşatıldı. 30 Mart 1972’de görüşme yapılması isteğine uyarak çatıya çıkan Mahir Çayan, Ertuğrul Kürkçü, Cihan Alptekin ve Saffet Alp’e ağır makineli silahlarla ateş açıldı. Mahir Çayan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Saffet Alp, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan, Sabahattin Kurt ve Nihat Yılmaz’ın öldürüldüğü katliamdan yalnızca Ertuğrul Kürkçü kurtulabildi.
