HABER: Gençağa KARAFAZLI
(RİZE)- KESK, 22 Kasım’da Samsun’da düzenlenecek bölge mitingine yönelik çağrısını Rize’de yaptığı basın açıklamasıyla duyurdu. Eğitim Sen Rize Şubesi’nde konuşan KESK MYK üyesi Bahadır Berdicioğlu, 2026 bütçesinin emekçilere “tam bir sosyal yıkım” dayattığını belirterek, “Halk için bütçe, demokratik Türkiye için birleşelim” çağrısını yineledi.
KESK’in Samsun’da düzenlenecek bölgesel miting çalışmaları kapsamında Rize’ye gelen KESK MYK üyeleri Bahadır Berdicioğlu, Tüm Bel Sen Genel Sekreteri İzzettin Alpergin, Eğitim Sen MYK üyesi Özlem Tolu, BES MYK üyesi Nigar Dinçer ve Haber Sen MYK üyesi Gülseren Güngördü; Rize’de çeşitli demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, sendikalar ve meslek örgütlerini ziyaret ederek 2026 yılı bütçesini protesto etmek amacıyla 22 Kasım’da Samsun’da düzenlenecek “Geçinemiyoruz – Halk için bütçe, demokratik Türkiye” mitingine davette bulundu.
Karadeniz illerinin katılacağı Samsun’daki bölge mitingine yönelik çağrıyla ilgili Eğitim Sen Rize Şubesi’nde basın açıklaması düzenlendi. Çağrı metnini KESK Yürütme Kurulu Üyesi Bahadır Berdicioğlu okudu.

“2026 Bütçesinde bizim payımıza daha fazla vergi, daha düşük ücret yoksulluk ve adaletsizlik düşüyor”
Bedercioğlu , “22 Kasım’da Samsun’da düzenleyeceğimiz “Halk İçin Bütçe, Demokratik Türkiye İçin Birleşelim” mitingine çağrı için bugün Rize’de bir araya geldik. Bütçe hakkımızı istiyoruz. Neden bütçe hakkımızı istiyoruz? Çünkü bizden toplanan vergilerin kimlere, nerelere, nasıl aktarıldığını görmek, bilmek ve bu sürecin şeffafça yürütülmesini talep etmek için bütçe hakkımızı istiyoruz. Bir iktidarın kimden yana olduğunu görmek için bütçesine bakmak gerekiyor. Bütçenin omurgasını oluşturan vergiler kimlerden, nasıl toplanır? Bu toplanan vergiler kimlere kaynak olarak aktarılır ve kimlerin faydası için kullanılır? Mecliste görüşülen bütçeyi oluşturan kamu emekçileri, emekliler ve işçiler açısından baktığımızda, bizim payımıza daha fazla vergi, daha düşük ücret ve maaşlar; dolayısıyla yoksulluk ve adaletsizlik düşüyor” dedi
“Hukuk ve adalete, sadece 11 kuruşu bağımlılıkla mücadeleye, 6 kuruş aktarılıyor”
Halkın en temel sorunlarına bütçeden ayrılan kaynak ise adeta devede kulak kaldığını vurgulayan Bedercioğlu , “Bütçeden aslan payı yine patronlara, silah tüccarlarına; geçmediğimiz köprülerin, yolların, gitmediğimiz hastanelerin, havalimanlarının müteahhitlerine veriliyor. Patronlardan, şirketlerden alınması gereken 2,5 trilyon liralık vergiden, istisna ve muafiyet adı altında baştan vazgeçiliyor. Halkın en temel sorunlarına bütçeden ayrılan kaynak ise adeta devede kulak kalıyor. Toplanacak her liralık verginin sadece 4 kuruşu yoksullukla mücadeleye, 3 kuruşu koruyucu sağlığa, 2 lira 90 kuruşu istihdama, 2 lira 80 kuruşu hukuk ve adalete, sadece 11 kuruşu bağımlılıkla mücadeleye, 6 kuruşu ise kadının güçlendirilmesi programlarına aktarılıyor. “Halk için bütçe, demokratik Türkiye için birleşelim” demek için 22 Kasım’da Samsun’da bir araya gelmeyi hedefledik. 2026 bütçesi ile tam bir yıkım dayatılıyor. Bunun için demokrasinin son kırıntılarını dahi rafa kaldıran, halk iradesini yok sayan adımlar atmaktan geri durmuyorlar. Bir sosyal yıkım bütçesi oluşturuluyor ve biz bununla karşı karşıyayız. KESK olarak bu yıkım bütçesini kabul etmiyoruz. Alın teriyle geçim savaşı veren milyonlar için gittikçe ağırlaşan koşullar, emekten ve halktan yana bir bütçeyi yakıcı bir ihtiyaç haline getirmiştir” dedi

“Hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, eşit, özgür ve barış içinde bir ülkede yaşamak istiyoruz”
Emekçilerin taleplerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bedercioğlu, “Emekçilere kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini, adeta seri cinayetlere dönüşen iş kazalarının engellenmesi için her türlü tedbirin alınmasını; sefalet düzeyindeki asgari ücretin insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çıkarılmasını ve asgari ücretle çalıştırmanın anayasada tanımlandığı biçimde daraltılmasını istiyoruz. Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını, en düşük kamu emekçisi maaşının kira, aile ve yakacak yardımlarıyla birlikte yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını; bunun için mevcut toplu sözleşmenin derhal yenilenmesini talep ediyoruz. Tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi tüm dolaylı vergilerin düşürülmesini, temel ihtiyaç maddelerinde sıfıra indirilmesini istiyoruz. Servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını ve belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz. Halk iradesinin, hukukun üstünlüğünün, düşünce ve ifade hürriyetinin; tüm yurttaşların eşit, özgür ve barış içinde yaşamasını temel alan bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bunun için sadece emekçileri değil; ülkede yaşanan sömürü ve kölelik düzenine “itirazım var” diyen her yurttaşımızı, tüm sendika ve konfederasyonları, emek ve demokrasi örgütlerini; halktan ve emekten yana bir bütçe talebini yükseltmeye, yoksulluğa karşı mücadelede birleşmeye, bu doğrultuda hayata geçireceğimiz mitinglere, basın açıklamalarına, eylem ve etkinliklere katılmaya çağırıyoruz. Geçinemiyoruz. Halk için bütçe, demokratik Türkiye demek için 22 Kasım’daki Samsun mitingimize davet ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

