Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gıda İş Başkanı Olcay Özak “Kamu İşçisinin Başına Gelecek Her Olumsuzluk Çaykur İşçisini De Etkileyecek”

Haber: Gençağa KARAFAZLI (RİZE) – Gıda- İş Sendikası Genel Başkanı Olcay

Haber: Gençağa KARAFAZLI

(RİZE) – Gıda- İş Sendikası Genel Başkanı Olcay Özak Rize Bölge Başkanlığı’nda yaptığı açıklamada, “Geçen seneden bu yana her şeyin fiyatı neredeyse yüzde 80 arttı. TÜİK’e göre bile yıllık enflasyon yüzde 44,38. Demek ki gerçek anlamda yaş çay alım fiyatı düşmüş durumda. Üstelik dönüm başı kotayla üretici, tamamen özel sektörün insafına bırakıldı. Bu politikalar bir milyondan fazla mevsimlik işçiyi ve üreticiyi mağdur etti” dedi.

Karadeniz bölgesindeki sendikal örgütlenme ziyaretlerini sürdüren DİSK’e bağlı Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası (Gıda-İş) Genel Başkanı Olcay Özak öncülüğünde Rize Bölge Başkanlığı’nda bir basın açıklaması düzenledi. Toplantıya sendika üyeleri ve çay üreticileri katıldı. Genel Başkan Olcay Özak, ÇAYKUR işçileriyle yapılan görüşmelerde öne çıkan konulara değindi. İşçilerin kamu çerçeve protokolü ve toplu iş sözleşmesi sürecine dair endişeleri olduğunu, fabrikalarda işçilerin sendika seçme özgürlüğü üzerinde ciddi baskıların olduğunu belirtti.

“Bu politikalar bir milyondan işçiyi ve üreticiyi mağdur etti”

Özak konuşmasında şunları söyledi:

“Her yıl olduğu gibi bu yıl da yaş çay taban fiyatı belirlenirken, üreticiler ve emek veren paydaşlar sürecin dışında bırakıldı. Geçen yıl 19 TL olan yaş çay alım fiyatı, bu yıl 25,44 TL olarak açıklandı. Yani kağıt üzerinde yüzde 34’lük bir artış var. Ama biliyoruz ki geçen seneden bu yana her şeyin fiyatı neredeyse yüzde 80 arttı. TÜİK’e göre bile yıllık enflasyon yüzde 44,38. Demek ki gerçek anlamda yaş çay alım fiyatı düşmüş durumda. Üstelik dönüm başı kotayla üretici, tamamen özel sektörün insafına bırakıldı. Bu politikalar bir milyondan fazla mevsimlik işçiyi ve üreticiyi mağdur etti.”

“Bu rakamlar, milyonlarca kamu işçisine adeta acı bir reçete sunuyor”

Öz Gıda- İş Sendikası ile ÇAYKUR işvereni arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri ise belirsizliğini koruduğuna dikkat çeken Özok, şu ifadelere yer verdi:

“Bölgede çalışan 10 binden fazla ÇAYKUR işçisinin çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakıldığını görüyoruz. 2025 başında başlayan, Öz gıda-İş Sendikası ile ÇAYKUR işvereni arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri ise belirsizliğini koruyor. ÇAYKUR işçisinin geleceği, siyasi iktidarın sermaye yanlısı politikalarına sıkışmış durumda. Mehmet Şimşek’in hazırladığı Orta Vadeli Program ile paralel ilerleyen kamu çerçeve protokolü, işçiyi adeta kıskaca aldı. Aylardır süren müzakereler sonunda hükümet ve Türkiye Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS)’in sunduğu teklif şöyle; 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 16, ikinci 6 ay için yüzde 8 zam. 2026’nın ilk 6 ayında yüzde 7, ikinci 6 ayında yüzde 5 zam öneriliyor. Bu rakamlar, milyonlarca kamu işçisine adeta acı bir reçete sunuyor.

“Kamu işçisinin başına gelecek her olumsuzluk ÇAYKUR işçisini de etkileyecek”

Şubat ayında Türk- İş ve Hak- İş’in sunduğu teklif ile bu öneri arasında yüzde 100 fark var. Hayat pahalılığı bu kadar artmışken, maaş zamları değerini günbegün yitiriyor. Dolayışıyla, kamu işçisinin başına gelecek her olumsuzluk, ÇAYKUR işçisini de etkileyecek. Biz DİSK/Gıda-İş Sendikası olarak, yaklaşık 10 yıldır ÇAYKUR işçileriyle birlikte çay üreticilerinin can alıcı sorunlarını tespit ediyoruz. Alın teri dökenlerle birlikte mücadeleyi örgütlemeye çalışıyoruz. Bu mücadelenin en yakın tanıkları sizlersiniz. Mevsimlik işçilere kadro verilmesi, çay taban fiyatı belirlenirken üretici taleplerinin dikkate alınması, toplu sözleşmelerin işçilerle birlikte hazırlanması gibi kampanyalar yürüttük.

“Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerde işçilerin sesi duyulmuyor”

2025 yılı ayrıca ÇAYKUR işçileri için toplu sözleşme yılı. Taban fiyat nedeniyle morali bozulan binlerce işçi, yetkili ama etkisiz Öz gıda-İş Sendikası’nın ne yapacağını dikkatle izliyoruz. Kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerde işçilerin sesi duyulmuyor. Bu toplu sözleşmenin nasıl sonuçlanacağını görmek için kâhin olmaya gerek yok. Tek bir çıkış yolu var; kamu işçileri olarak ortak talepler etrafında birleşmek, birlikte mücadele ederek sesimizi yükseltmek. Bu mücadeleyi, bugüne kadar olduğu gibi, yine hep birlikte sürdüreceğiz. İnancımız tam. Birleşe birleşe kazanacağız.” ifadelerini kullandı

Sendikal faaliyetleri sebebiyle ustalık unvanı düşürülmeye çalışılan Gıda İş bölge başkanı  İrfan Kısır, “Hakkımda bir soruşturma olmadı. Hafta içi bir gün işe bir saat geç geldiğim ve agresif olduğum gerekçe gösterilerek bu uygulama gerçekleştirildi. Agresiflikten kast ettikleri de fabrikadaki haksızlıklara karşı ses çıkarmam” dedi.