Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Fırtına Vadisinde “Köylüye Yıkım, Yakına Dokunulmazlık: Fırtına Vadisi Kaynıyor”

Fırtına vadisinde yıkım adaletsizliğine bungalov sahipleri isyan etti “Fırtınada zülüm

Fırtına vadisinde yıkım adaletsizliğine bungalov sahipleri isyan etti “Fırtınada zülüm var”

ÖZEL HABER: Gençağa KARAFAZLI
(RİZE) –
Rize’nin doğa harikası Fırtına Vadisi’nde, ilgili kurumların denetimleri sonucunda izinsiz ve taşkın riski taşıyan bungalov evler için yıkım kararı alındı. Yetkililer, ekolojik dengeyi korumak ve olası afet risklerini önlemek amacıyla yıkım işlemlerine başladı. Ancak bölgedeki vatandaşlar, yıkım kararlarının adil uygulanmadığını savunarak tepkilerini dile getirdi.

“Bazı bungalovlar yıkılmadı, inşaatlar devam ediyor”

Bungalovlarının imara aykırı olduğu gerekçesiyle yıkımına karar verilen bazı yurttaşlar, dere kenarında bulunan ve selden etkilenen bazı bungalovların sahiplerinin AK Parti’ye yakın mahalle muhtarı ve Çamlıhemşin Belediyesi’nde çalışan kişiler olduğunu iddia etti.
Vatandaşlara göre, bu yapılara dokunulmazken, kendi işletmeleri hedef alındı.

“Muhtar Ve Damat İş Başında Devletin Yetkilileri Seyrediyor”

Tepkilerini yargıya taşıyan yurttaşlar, Cumhuriyet Savcılığı’na ve Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na suç duyurusunda bulundu.
Ayder yolu üzerinde bulunan, taşkın nedeniyle hasar gören ancak yıkılmayan bazı bungalovların, AK Parti’ye yakın kişilere ait olduğu iddia edildi. Bir yurttaşın cep telefonu kamerasına yansıyan görüntülerde, bu bungalovların alt kısımlarının direklerle desteklendiği ve çevresinin inşaat çalışmalarını gizlemek için branda ile kapatıldığı görüldü. Mahalle muhtarı ve damadı olduğu öne sürülen kişilerin o çalışma anları kameralara yansıdı. Bu çalışmalar ise devlet yetkililerinin gözü önünde olmadı dikkat çekti.

“Köylülerin kazancına göz dikmek akıl dışı”

Fırtına Vadisi’ndeki yıkımlar hakkında değerlendirmede bulunan CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, adalet çağrısı yaptı:“Yıkım ve söküm işleriyle ilgili adaletli olmak lazım. Ayder’in kenarında, Ayder’in ortasında, derenin kenarında sıfır olan otelleri yıkmayıp, belediyeye ait sosyal tesisleri yıkmayıp ya da kimliği belirli insanların yerlerini yıkmayıp özellikle bu köylülerin kazançlarına göz dikmek akıl dışı bir tutumdur.

Bu yıkımları geçici olarak durdurun. Bu insanlara kalıcı olarak turizm faaliyeti yapabilecekleri yerlerin imar planını bir an evvel yaptırın.”

“Devlete vergi verdim, hırsızlık yapmadım, uyuşturucu satmadım Yıllardır turizme hizmet veriyoruz, şimdi bir gecede her şeyimizi elimizden alıyorlar”

Yıkım çalışmalarının başlamasıyla bölgede gerginlik yaşandı. Bazı işletme sahipleri, “taşkın alanı” gerekçesiyle bungalovlarının yıkılmasına tepki gösterdi. Bazı vatandaşlar, yıkım ekipleri gelmeden kendi bungalovlarını balyozla kendileri yıktı.

Bir yurttaş, yıkım sırasında öfkesini şu sözlerle dile getirdi:

“Gurbette çalıştık. Buraya artırdık; Devlete vergi verdim, hırsızlık yapmadım, uyuşturucu satmadım. Ustalık yaparak biriktirdim. Borç yaptım, harç yaptım; buraya, köyüme yatırım yaptım. Ben çalıştım ama devletimiz sağ olsun, müsaade etmedi. Milli parklara 49 yıllığına kiralama, bilmem ne falan filan; millete, büyükbaşlara peşkeş çekip, benim gibi emeğiyle, hakkıyla, alın teriyle çalışan bir insanın yaptığı yatırımı böyle heba ediyorlar. Bu iş yerinde beş, altı kişi ekmek yedi, çalıştı. Ben de annemle çalıştım ve bu millete, bu vatana hizmet ettim.
Ama devletimiz sağ olsun, çok gördü. Büyük başkana, büyük başkanı en büyük başkana el pençe etmek için bizi yıktılar; benim hayatımı bitirdiler. Al size, al size …”

“Çocuklarımız aç kalacak, Fırtınada Zülüm Var”

Bir başka yurttaş ise yaşadığı çaresizliği ve öfkesini şöyle dile getirdi:

“Şu anda bizim dönemimizde, bizim yaşadığımız yerde Fırtına’da, vadisinde zulüm yaşıyoruz. Niye zulüm yaşıyoruz, kardeşim? Al sana zulüm, zulüm. Çocuklarımız aç kalacak. Yakında Diyarbakır’a gideceğiz, Diyarbakır’a gideceğiz. Olur mu böyle? Bizi susturun. Yazık, kardeşim. Yazık değil mi? Günah değil mi? Bu yıkılır mı? Aç kaldık, aç kaldık. Çocuklarımız ne yiyecek? Aç kaldık biz. Lan, böyle hayat yürür mü?
Fırtına’da bakın herkesin ekmeğiyle oynuyorlar. Olur mu böyle bir şey, kardeşim? Yazıklar olsun. En az beş bin tane daha yıkacaklar. Bu insanların ne olacak, affedersin; herkesin çocukları var. Böyle hayat bitti kardeşim.”

Muhtar ve Damat iş başında…Derenin tahrip ettiği bungalovu sağlamlaştırmaya çalışıyorlar.
Devlet yetkilileri seyrediyor

Brandayla tahribatı örtmeye çalışıyorlar..