Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Fındıklı Belediye Başkanı Çervatoğlu: Halk dayanışma ile inşa ediyor, iktidar baltalıyor

Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu: “İmece anlayışıyla yürütülen belediyemizin çalışmalarına

Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu: “İmece anlayışıyla yürütülen belediyemizin çalışmalarına engel olmak, belediyemizi ekonomik olarak yıpratmak istiyorlar ama boyun eğmeyeceğiz”

Andaç Aydın Arıduru
[email protected]


9 Mayıs 2023’te imzalanan son kamu çerçeve protokolünün (KÇP) ardından 755 gün geçti. Kamu işçileri 2023 yılının mayıs ayına insanca yaşanabilecek bir ücret ve vergide adalet talepleriyle girerken, imzalanan protokolde hem vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi hem de ücret zammı konularında talepler karşılık bulmamıştı. Aradan geçen 755 günde başta savunma ve demir yolları iş kolundan işçilerin eylemleri, kendi sendikaları ve hükümete tepkileri her iki tarafı kısmi adımlar atmaya itse de işçilerin bu iki başlıkta toplanan taleplerine çözüm gelmedi. İmzalanan ek çerçeve protokolü; Türk-İş ve Hak-İş’e bağlı sendikaların merkezi eylemleri ve işçilerin kendilerinin düzenlediği sayısız sosyal medya kampanyasının ardından 2025 yılından itibaren yürürlüğe girerek kamu işçilerinin ücretlerini belirleyecek yeni KÇP ise, TÜHİS, Türk-İş ve Hak-İş arasında gerçekleşen görüşmelerin tıkanmasıyla birlikte 27 Şubat 2025’ten beri patron tarafı teklifi bile belli olmamış bir halde masada bekliyor. Biten toplu sözleşmeler nedeniyle başta sağlık, savunma, kara yolları ve demir yolları gibi iş kollarında imzalanamayan toplu iş sözleşmeleri (TİS), iki yılda yaşanan ücret kayıplarını daha da derinleştirmeye devam ediyor. Kamu işçilerinin eyleme geçme ve üretimden gelen güçlerini kullanma yönündeki çağrılarını kısmen de olsa söylem düzeyine çıkarmış sendika yöneticileri ise sürece “sükunetle” yaklaştıklarını kaydediyor. Ancak ücretler her geçen gün eriyor, işçiler bir dönemin daha ellerinden kayıp gitmesini izlemek istemediklerini vurguluyor.

Ücretler asgari ücretin 1.8 katına sabitlendi

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerine göre kamu işçilerinin ortalama ücretleri, 2002 yılı aralık ayında net asgari ücretin 5.49 katıydı. Kamuda ortalama işçi ücreti yıllar içinde, 9 Mayıs 2023 tarihinde imzalanan KÇP ile asgari ücretin 1.8 katına kadar geriledi. 30 Ocak 2024 tarihine kadar yine asgari ücret karşısında erimeyi sürdüren ortalama ücret, başta Harb-İş üyesi işçilerin eriyen ücretlerine karşı Eskişehir ve İstanbul Şubelerinden başlattıkları eylemlere neden oldu. Birçok iş yerinde irili ufaklı protestolar yaşanırken, Harb-İş Eskişehir ve Ankara Şubelerinden işçiler Ankara’da eylem yapma kararı aldı. Eylem yapma hakkını kullanan işçiler, başta kendi sendikalarınca marjinal gruplar ile birlikte hareket etmekle suçlandı. Eylem, Türk-İş Başkanlar Kurulunca engellendikten bir gün sonra ise imzalanan ek çerçeve protokolü ile ücretler tekrar asgari ücretin 1.8 katına sabitlendi.

2024 yılı boyunca devam eden yüksek enflasyon, tüm ücretlerde olduğu gibi kamu işçilerinin ücretlerini de eritti. İş yerlerinde imzalanan ek çerçeve protokolünün yetersizliği yine irili ufaklı eylemlere neden oldu ve Türk-İş merkezini 26 Ağustos’ta Çerkezköy, 3 Eylül’de Zonguldak ve 20 Ekim’de Ankara’da “Zordayız, Geçinemiyoruz!” mitinglerini düzenlemek zorunda bıraktı. Son yılların en kitlesel işçi mitinglerinden olan bu eylemlere yoğun katılım gösteren kamu işçileri, eylemlerin ücret ve vergi taleplerinde zirveyi temsil ettiğini, artık sonraki adımların iş yerlerinden atılmasını beklediklerini söylemişlerdi.

Günümüze kadar ise yürürlükteki KÇP bitti, ocak ve mart başlangıçlı TİS’ler son buldu. Kamu işçilerinin ücretlerinden enflasyon nedenli reel kayıp yılın ilk beş ayında 6 bin TL’ye dayanırken, mayıs ayında üst dilime girilmesiyle birlikte artan vergi yükü de bu kaybın üzerine eklendi.

İşçilerden ‘soğukkanlı’ sendikacılara: Neden eylem yapmıyoruz?

2025 yılında ücretlerde Erdoğan Şimşek OVP’sinin “hedef enflasyon” dayatmasının ilk kurbanı asgari ücret oldu. Asgari ücret, TÜİK verilerinin yüzde 44.38 olarak tespit ettiği “gerçekleşen enflasyon” oranında değil, 2025 sonu hedef enflasyonu oranı olan yüzde 30 seviyesinde zam yapıldı. Kamu işçilerinde 2025 yılında ortalama ücreti 43 bin 660 TL olarak duyuran Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerinde kamuda ortalama işçi ücretleri, asgari ücretin 1.9 katında görünmekte. Ancak başta Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay olmak üzere birçok işçi ve sendikacı, defaatle kendi iş kollarında ücretlerin 35 ila 40 bin TL arasında kaldığının altını çiziyor. Yani ortalama ücretler asgari ücretin yaklaşık 1.6 katı seviyesinde kümeleniyor.

Kamu işçileri, ücretlerinin insanca yaşanacak bir seviyeye getirilmesi için eylemlere geçmek gerektiğini her fırsatta dile getiriyor. Bu günlerde TİS süreçleri, KÇP’nin imzalanmaması nedeniyle yasal süreyi dolduran iş kollarından eylemlere geçileceği yönünde tek açıklama Harb-İş Sendikası tarafından yapıldı. Türk-İş ise 2 Haziran Pazartesi günü Konfederasyon Genel Merkezi önünde basın açıklaması düzenleyecek. Demiryol-İş Sendikası Eskişehir Şubesi Başkanı Hüseyin Çakmak ise, ara buluculuk sürecinde olan TİS görüşmelerine dair sürecin “soğukkanlılık” ile yürütüldüğünü belirten yazılı bir açıklama yaptı. İşçiler, TİS’e dair bilgilendirmelerin şeffaflıkla yapılmasını ve iş yerlerinde bir an önce eyleme geçilmesi gerektiğini belirterek “En azından fazla mesaiye kalmayalım, iş yavaşlatalım, yemek yemeyelim” gibi en ufak eylem çağrıları bile halen sendikacılardan cevap bekliyor. Kamu işçilerinin “İnsan gibi yaşama” talebi, hükümetin ücretlerini asgari ücretin 1.8 katına yani bugünkü yoksulluk sınırının yarısının altına sabitleme hedefi karşısında verilecek mücadelenin başarısına bakıyor. 600 bin işçi ve aileleriyle birlikte yaklaşık 2.4 milyon yurttaş, sefalet zammına karşı harekete geçilmesini bekliyor.

Evrensel