Haber: Gençağa Karafazlı
(RİZE) – Rize Güneysu’da Küçükcami Mahallesi eski okul alanına Güneysu İlçe Müftülüğü tarafından ikinci bir hizmet binasının inşaat çalışmaları başlatılmasına mahalleli tepki gösterdi. Mahalle Muhtarı Osman İstif, “Mahalleliler buraya müftülük yapılmasını istemiyor, biz mahallemizde çocuklarımızın oynayacağı bir yer istiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baba ocağındaki evinin tam karşısında bulunan Küçükcami Mahallesi’nde, eski okul alanına Güneysu İlçe Müftülüğü tarafından ikinci bir hizmet binası için inşaat çalışmaları başlatıldı. Mahalle halkı ise mahalleye ait inşaat alanında müftülük binası değil, çocuk oyun parkı ve okul yapılması gerektiğini ifade etti.
Küçükcami Mahalle Muhtarı Osman İstif, Güneysu’da zaten müftülük binası olduğunu, çocuklarına oynayacakları alan ve okul istediklerini belirtti.
Söz konusu alanda daha önce bulunan ilkokulun yıkılmasının ardından yerine çocuk parkı yapılmasını istediklerini anlatan İstif, “
Burası Küçükcami Mahallesi’nin alanı. Burada bizim ilkokul alanımız ve öncede ilkokulumuz vardı. İlkokul yıkıldı, önde bina yaptılar. Buraları 18. Madde uygulaması sonrası, buraya imar geldi bize okul alanı olarak verdiler. Biz de burayı çocuk parkı yapmak istedik belediyeden. Belediye burayı temizledi, TOKİ bize teslim etti. Ondan sonra biz de burayı park yapacağız. Bir duyduk ki burası müftülüğe verilmiş ve müftülük yapmaya geldi. Dediler ki, “Buraya şerh var, okul alanı.” Sonra gitmişler, okul alanını silmişler ve getirmişler, burayı normal araziye dönüştürmüşler. Biz şu anda mağduruz. Mahalleliler de buraya müftülük yapılmasını istemiyor, biz mahallemizde çocuklarımızın oynayacağı bir yer istiyoruz. Başka bir alanımız da yok hepsi burası. Burayı da gasp ediyorlar istemiyoruz. Halk olarak biz buraya müftülüğe karşıyız, istemiyoruz. Güneysu’da müftülük var, orada yeri var orada oturuyor den önce burada yapılacak çok işler var, Tarım müdürlüğünde adamlar birbirinin üstüne oturuyor, gelsinler buraya, tarım binası yapsınlar Müftülük ne alaka? Adam geldi, indi sahaya. “Ben yaparım,” diye geldi. Yolumuzu kesti dün. Dedik yolu daraltma, o yolu daraltmış adamın ruhsatı yok inşaat yapmak için. “Müftülük,” diyor. Benden taahhüt aldığı yok. Hani adam geldi, polis de geliyor, dakikada bizi sarıyor burada.
Hani burada diyoruz, birileri gelsin, bu işi kim yapıyor? Kimse de gelmiyor. Devletin yüzünden biz burada eziliyoruz. Yapan belli değil. Ya, yapan diyoruz biri gelsin, bunu kim yapıyor, muhatap olalım. Olmuyor. Bir iş insanı yapıyor, diyorlar. O yapıyor, bu yapıyor. Bir şey gördüğümüz yok. Belediyeyle görüşüyoruz. Belediye, “Ben verdim müftülüğe,” diyor. Müftülük de diyor, “Ben taahhüt tayı almadım,” diyor. Kaymakama gidiyoruz, sonuç yok yani burada ne olduğunu biz hiçbirimiz çözemedik. Ama mağdur olan biziz. Mahallemizin en iyi yeri burasıydı. Mahallemizin bu kadar bir yeri kaldı, onu da alıyorlar. Şu arazilerimizi olduğu gibi aldılar zaten. Hiçbir şey yapamadık. Bak, bu amcanın buraya binası vardı mesela, gitti. Hiçbir karşılık alamadı. Evlerimiz vardı, hep gitti arazilerimiz. Şimdi burası kaldı, o da mahallemize kaldı. Belediyeye rica ediyoruz, burayı bize bırakın çoluk çocuğumuzun, torunlarımız için oynayacağı bir yerimiz olsun burada, buraya yapılan müftülükten daha önemlidir yani. Burada çocukların gelmesi, park, mahallemiz için daha önemli bir şeydir. Çok da uygun bir yerdir burası. Okul alanımız büyüktü burada, biz de okul yapmak istiyoruz burada, Polisler de döktüler buraya insanları kullanmayalım insan ayırmayalım burada” ifadelerini kullandı
“Biz arazimizde ev yapamıyoruz müftülük buraya bina yapacak”
Müftülük binası değil çocuk parkı yapılmasını isteyen Murat istif, “Müftülüğe karşı değiliz ama, müftülük binası için uygun bir yer değildir burası. Burası mahallemizin en güzel yerlerinden biridir burası, özellikle çocuk parkı için uygun. Vatandaş kendi arazisinde ev yapamıyor, ama geliyor müftülük, burada müftülük binası yapılacakmış. Biz buna karşıyız, istemiyoruz. Mahallemizde böyle bir binanın, böyle bir yerin müftülük için uygun olmadığı önemli. Kimseye sorulmuyor, görüş alınmıyor, fikir alınmıyor. Tepeden yukarıdan insanlar, “İstediğim yere istediğimi yaparım,” havasında konuyorlar, üstüne üslük de devletin memurunu (Polis) boş yere meşgul ediyorlar. Yapacakları iş belli değil, yolun yarısına da perde çekiyorlar. İşgal ettikleri yer şu anda yoldur, devletin yoludur”
“Bizi adam yerine koyan yok neye karşınız diye soran yok”
Müftülük binası yapımı için kendilerine sorulmamasını eleştiren Yusuf İstif, “Bizi hiç kale almadılar 50 tane imza topladık, hiç kimseye sormuyorlar, hiç kimse gelip bize demedi ki: “Niye bu imzayı verdiniz? Neye karışısınız?” hiç fikrimiz alınmadı. Kimin yaptığı belli değil. Hiçbir şey bilmiyoruz ki. Geliyor bir vatandaş, elinde keser, çekiç döküyor malzemeyi başlıyor çalışmaya mal Allah’ın, kul Allah’ın, bizi adam yerine koyan yok bize soran yoktur. Ben gençliğimde buradan bu okuldan mezun olmuştum o zaman bizim okulumuzu yerimizi versinler, okulun bahçesi vardı burası okulun bahçesiydi çaylık ettik onu 5 sene hibe olarak kullandık sonra okula verdik. Bizim okul alanımız gitti buradan” dedi
“İnşat ruhsatı yok “güçlüyüz haklıyız yaparız” diyorlar”
Halka hitap eden başka bir sosyal alan yapılması veya okul yapılması varken daha büyük olsun şatafatlı olsun diye 2. Bir müftülük binası yapmanın manası ne diyen Yaşar Engin Pehlivan, “Tabii burada bir sıkıntı var. Çünkü yasal olarak eğitim alanları ve sosyal alanlar güvence altındadır. Bir yeşil alanı keyfi şekilde çevirmek hele eğitim alanıysa, bu anayasal bir koruma altındadır. Şimdi burada kamu kurumu bina yapacak, ama inşaata başlamışlar. İnşaat ruhsat tabelası var mı? Yok. İnşaat alanı var mı? Ruhsat numarası, yapı mühendisi, şu su bu su… Hiçbiri yok. Buraya geliniyor “güçlüyüz, haklıyız mantığıyla “yaparız” diyorlar. Vatandaştan onay alınmıyor. Buraya okul yapılsa, vatandaşın çocuğu buraya gelecek. Benim de küçük çocuğum var, bakın burada oynuyor. Arabamla getiriyorum. Okul olsa, çocuğum evinden çıkıp buraya gelebilir. Ya da halka hitap eden bir sosyal alan olur, tamam, müftülük de kamusal bir hizmettir ama başka bir yerde olabilir. Bu mahallenin içine sokmaya gerek yok. Şehir merkezinde zaten yerleri var. Ama herhalde beğenilmiyor, daha şaşalı olsun, daha büyük olsun mantığı var. Yasal olarak da sıkıntı var. Fakat “biz yapalım, yasalar arkadan gelir” mantığı yürütülüyor. Yanlış. Yasalara halk uyuyor. Devletin koyduğu kurallara vatandaş uyuyor. Kamu kurumlarını yöneten insanlarda, belediye başkanı, kaymakam kendileri de koydukları kurallara uysun. Buraya bir inşaat yapılacaksa, yasal olarak gelsinler, tabelalarını koysunlar. Ama burada yaşayan halkın da onayını alsınlar. Burası okul alanıyken neden başka bir şeye çevrildi? Okula ihtiyacımız mı kalmadı? Bunu dikkate alınmasını rica ediyoruz. Güneysu zaten arsa fakiri bir ilçe. Buradaki arazilerimizi ileriye dönük değerlendirmemiz lazım. Belediye burada bir okul veya halk için faydalı bir alan yapsın, biz de alkışlayalım. Ricamız bu” ifadelerini kullandı
“Güneysu’da kurallar işlemiyor”
Güneysu’da kuralların işlemediğini söyleyen Şahin İstif, “Ben ne konuşayım, herkes dedi diyecek olduğunu, biz burayı istemiyoruz. İmza topladık, kabul etmediler. Aldılar davarıyla çevirdiler oyana çevirdiler buyana, Biz burada yapılmasını istemiyoruz bize kalsın burası bizim sahamız burası. Benim dünya malım aldı milli emlak bin liraya metresini aldılar şimdi vereyim metresine 5-10 bin lira versinler bana vermezler, bunlar vampir yiyecekler, yiyecekler bunlar doymazlar, burayı yapacak kişi de kim olduğu belli değil kimdir? Kurallar işlemiyor burada”