Partisinin grup toplantısında konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de HTŞ bağlantılı grupların Alevi nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde gerçekleştirdiği saldırıları, “Suriye’de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor” sözleriyle değerlendirdi. Muhalefeti hedef alan Erdoğan, “Suriye’deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek milletimizin kardeşliğine son derece sinsi, son derece kirli bir pusu kuruluyor” dedi. “DEM Parti İmralı heyeti ile görüşür müsünüz?” sorusuna Erdoğan, “Randevu istenirse veririm” yanıtını verdi. Erdoğan ayrıca Selahattin Demirtaş sorusuna yanıt vermedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Suriye’nin batısındaki kentlerde Alevi nüfusa yönelik HTŞ yönetimine bağlı cihatçı grupların saldırıları sürerken, yaşanan çatışmaları değerlendiren Erdoğan, bölgede mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak istendiğini savundu.
Suriye’de yaşananlar üzerinden muhalefeti hedef alan Erdoğan, “Suriye’deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek, milletimizin kardeşliğine son derece sinsi, son derece kirli bir pusu kuruluyor. Tahrik siyasetiyle, nefret söylemleriyle Türkiye’de yeni bir kaos alanı oluşturulmak isteniyor. İşin daha vahimi, milletimize bu kötülüğü ülkenin ana muhalefet partisi yürütüyor” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘i hedef alan Erdoğan, “CHP Genel Başkanı Sayın Özel partisi içinde sıkıştıkça ne acıdır ki, dışarıda daha zehirli, daha sorumsuz, son derece çirkin bir dile sarılıyor. Bu gidişle sıfırı tüketmesi, iflas bayrağını çekmesi, selefi Bay Kemal gibi siyasetten ibretlik şekilde alaşağı edilmesi yakındır” dedi.
“RANDEVU İSTENİRSE VERİRİM”
Erdoğan, Meclis Grup Toplantısı’nın ardından “DEM Parti İmralı heyeti ile görüşür müsünüz?” sorusuna, “Randevu istenirse veririm” yanıtını verdi.
DEMİRTAŞ SORUSUNA YANIT VERMEDİ
Erdoğan’a “Devlet Bahçeli, Selahattin Demirtaş ile görüştü. Demirtaş mektup yazarak ‘Sürece katkı vermek isterim’ dedi. Bu sürecin içerisine Demirtaş’ın dahil olması söz konusu olur mu?” sorusu yöneltildi. Erdoğan soruya yanıt vermedi.
EMEKLİ İKRAMİYESİ SORUSUNA TEPKİ
Erdoğan, gazetecinin “Emekli ikramiyelerinin artırılması için bir düzenleme yapılır mı, beklenti var” sorusuna tepki gösterdi.
Erdoğan, “Sen beni dolduruşa mı getirmeye çalışıyorsun. 3 bin liradan 4 bin liraya çıktı, daha ne olacak!” cevabını verdi.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Gerek bölgemizde geren dünyanın farklı köşelerinde gerilimlerin, kardeş kavgalarının yaşandığı zorlu süreçten geçiyoruz. Sudanlı kardeşlerimiz istikrarsızlıkla boğuşuyor. Gazze’deki ateşkes Siyonist rejimin tüm şımarıklıklarına rağmen güçlükle de olsa devam ediyor. Suriye’de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor.
Umudumuzu diri tutuyor kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz. Merhum Erbakan Hocamızın ifadesiyle, ‘hayra motor şerre fren olmak için’ gece gündüz demeden koşturuyoruz. Türkiye’yi, bölgesinin istikrar kaynağı olmanın da ötesine geçirerek, ‘barış diplomasisinin’ merkez üslerinden biri haline getiriyoruz.
MUHALEFETİ HEDEF ALDI
Ulvi bir çabanın içindeyiz. Ülkemiz içinde ve dışında barışa iyiliği adalete katkı verme gayretindeyiz. Ramazan ayı ile iyilik ve kardeşlik seferberliğine hız verdik. Kadın ve gençlik kollarımız bu mübarek günleri en iyi şekilde değerlendirmek için seferber oldu.
Kurumlarımız Balkanlar’dan Kafkasya’ya kadar gönül ve kültür coğrafyamızdaki hizmetleri ile milletimizi en güzel şekilde temsil ediyorlar. Biz de şehit ailelerimizden güvenlik güçlerimize, esnaf ve sanatkarlardan kadınlara farklı kesimlerle iftar soframızı paylaşarak bu mübarek günleri ihya ediyoruz. 11 ayın sultanı Ramazan’ı layıkıyla idrak etmeye çalışıyoruz.
Muhalefetin yaptığı gibi vatandaşın sıkıntısını şov aracı, siyasi rant malzemesi haline getirmeyeceğiz. Biz reklam ve şov yapmanın değil, gönül kazanmanın peşindeyiz.
“TÜRKİYE’DE YENİ BİR KAOS ALANI OLUŞTURULMAK İSTENİYOR”
Biz bir yarayı sarma, bir ihtiyacı giderme gayesi ile hareket eden kadroyuz. Yaptıklarımızı elbette anlatacağız ama bunları yaparken birileri gibi hoyratça davranmayacağız, insanımızı rencide etmeyeceğiz. Tevazudan azla sapmayacağız. AK Parti kadrolarına yakışan işte böyle bir asalettir. Bu harekete yakışan 85 milyonu bağrına basan kuşatıcı bir yaklaşımdır.
Yıllarca bizi Türk-Kürt, laik-antilaik, ilerici-gerici, Alevi-Sünni diye ayrıştıranlar son günlerde başka senaryolar peşinde koşuyor. Suriye’deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek, milletimizin kardeşliğine son derece sinsi, son derece kirli bir pusu kuruluyor. Tahrik siyasetiyle, nefret söylemleriyle Türkiye’de yeni bir kaos alanı oluşturulmak isteniyor. İşin daha vahimi, milletimize bu kötülüğü ülkenin ana muhalefet partisi yürütüyor.
“ÖZEL’İN ALAŞAĞI EDİLMESİ YAKINDIR”
CHP Genel Başkanı Sayın Özel partisi içinde sıkıştıkça ne acıdır ki, dışarıda daha zehirli, daha sorumsuz, son derece çirkin bir dile sarılıyor. Sayın Özel kendisine açılan krediyi har vurup harman savurmaktadır. Büyük kongremizde partimize katılan yeni arkadaşlarımızla ilgili ahkâm kesti, bir hafta geçmeden tükürdüğünü yaladı. Parti değiştirmekten adı Türk siyasetinde fırıldağa çıkmış bir kifayetsize rozet taktı.
CHP Genel Başkanı Sayın Özel partisi içinde sıkıştıkça ne acıdır ki, dışarıda daha zehirli, daha sorumsuz, son derece çirkin bir dile sarılıyor. Bu gidişle sıfırı tüketmesi, iflas bayrağını çekmesi, selefi Bay Kemal gibi siyasetten ibretlik şekilde alaşağı edilmesi yakındır.
Biz kendisinden memnununuz. Kart oyunlarından memnunuz. belediye başkanlarından tekzip edilen iddialarından memnunuz. Yurt dışında zerre itibar görmemesinden, yurt içinden kimse tarafından kala alınmamasından memnunuz, acizliklerinden memnunuz. Çok ama boş konuşmasından fevkalade memnunuz. Karşımızda böyle bir profil bulunmasından rahatsız olmuyoruz. Bizim üzüntümüz ana muhalefetin bu hallere düşmesi. Bizim üzüntümüz gene başkan değişse de CHP’nin faşist zihniyetinin olduğu yerde çakılı kalmasıdır. Kimsenin siyaset kurumunu bu duruma düşürmeye hakkı yok.
“KÜRT DE ALEVİ DE MUHAFAZAKAR DA EN SERT BASIYI CHP’DEN GÖRMÜŞTÜR”
Sayın Özel’i sorumlu siyaset yapmaya davet ediyorum. Alevi canlarımızla ilgili zehirli dile son vermeliler. Kullanılan dil geçmişte bu ülkeye acı bedeller ödetmiş son derece tehlikeli bir dildir. Ülkemizin huzurunu korumak hepimizin sorumluluğudur. Muhalefette olmanız bu gerçeği değiştirmez. Bu ülkede Kürt de Alevi de muhafazakar da en sert basıyı CHP’den görmüştür. CHP alevi vatandaşları istismar edeceğine onlara yaptıkları zulümden dolayı nedamet getirsin.
Kabine sonrası basın toplantımızda da ifade ettim, terörsüz Türkiye hedefi ile yürütülen çalışmada 40 yıllık sorunları çözerken yeni fay hatları oluşturmak emperyalizme uşaklık etmek. Kim bu millete kastederse karşısında bizi bulur, milletimizi bulur, 85 milyonu görür. Biz bu tezgahı 22 yılda defalarca gördük. Bu senaryoyu Çorum’da, Maraş’ta, Gazi Mahallesi’nde gördük. Aynı senaryo peşinde koşanlara sesleniyorum; Artık başaramayacaksınız. Kardeşliğimize halel getiremeyeceksiniz. Ülkemizin iç dinamiklerini kaşıyarak bu milleti tekrar kendi iç gündemine hapsedemeyeceksiniz. Bu sefer Türkiye’yi küresel yarışın dışına atamayacaksınız.
“AİLE BİZİM HER ŞEYİMİZDİR”
Ailenin olmadığı bir toplumun geleceğine umutla bakması da mümkün değildir. Aile insanın ilk okuludur. İnsan, hoşgörüyü, sevgiyi ailede öğrenir. Dürüstlüğü, vatanseverliği ailede öğrenir. Farklılıklara müsamaha göstermeyi, sabrı, hamiyetperverliği, harama el uzatmamayı ailede öğrenir. Aile ülkeyi de ayakta tutan en önemli sütundur. Allah korusun aile hasar görürse sırasıyla birey toplum ülke ve insanlık bozulur. Aileyi geri plana atan hiçbir girişimin başarı şansı yoktur. Aile bizim her şeyimizdir.
Hatalı politikalar sebebi ile sürüklendikleri dar boğazdan çıkamıyorlar. Yuva kavramının evdeki oda sayısı ile ilişkili hale getirilmesi doğru değil. Yuva demek şu kadar metrekare ev demek değildir. İçinde güzel vakit geçirilen, çatısı altında güzel zaman geçirilen mekan demektir. Okul aile yerine geçen değil, ailede verilen ahlakın değerlerin tamamlayıcısı olan kurumdur.”