Erdoğan’dan Çaykur genel müdürü Alim’e ver yansın: “Çaykur’un 22 milyar TL’lik borcu var sektörde alarm zilleri çalıyor”

Erdoğan’dan Çaykur genel müdürü Alim’e ver yansın: “Çaykur’un 22 milyar TL’lik borcu var sektörde alarm zilleri çalıyor”

HABER: Gençağa KARAFAZLI

(RİZE)- Çaykur’un 22 milyar TL’lik borcu ve %0.04 kârlılık oranı sektörde alarm zilleri çaldırıyor. Başkan Erdoğan’dan “Devlet desteği şart!” uyarısı geldi.

Türkiye’nin en köklü çay üreticisi Çaykur, tarihinin en büyük mali krizlerinden biriyle karşı karşıya. Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan’ın açıklamaları hem üretici hem sektör temsilcileri arasında büyük yankı uyandırdı. 28 milyar TL’lik işlem hacmine rağmen yalnızca 64 milyon TL kâr açıklayan kurumun, 22 milyar TL’lik banka borcu olduğu ortaya çıktı. Erdoğan’a göre bu tablo, Çaykur’un operasyonel olarak batakta olduğunu gösteriyor ve devlet desteği olmadan kurumun gelecek yıl ayakta kalması mümkün değil.

Çaykur’un Borç Tablosu Endişe Veriyor

Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan’ın açıklamalarına göre Çaykur’un bankalara olan borcu 22 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakam, tüm özel sektörün toplam borcu olan 3.2 milyar TL’nin neredeyse yedi katı. Üstelik özel sektör çayın yarısını almasına rağmen öz sermayeyle çalışıyor. Erdoğan, Çaykur’un bu borçla sürdürülebilir olmadığını ve acil müdahale gerektiğini vurguluyor. 

Kârlılık mı, Zarar mı? Sayılar Konuşuyor

Çaykur’un 28 milyar TL’lik işlem hacminde açıkladığı kâr yalnızca 64 milyon TL. Bu da %0.04 gibi son derece düşük bir kârlılık oranına işaret ediyor. Erdoğan, finansal giderler dahil edildiğinde aslında 4 milyar TL zarar görüldüğünü belirtiyor. Bu durum, kurumun mali yapısında ciddi bir şeffaflık sorunu olduğunu düşündürüyor.

Devlet Desteği Olmazsa Çöküş Kaçınılmaz

Başkan Erdoğan, Çaykur’un ayakta kalabilmesi için devletin en az 12–13 milyar TL destek vermesi gerektiğini ifade ediyor. Sorunun temelinde kötü yönetim ve faiz sarmalı olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bu yapıyla Çaykur sürdürülemez” diyerek kapsamlı bir yönetim reformu ve şeffaf mali yapı çağrısında bulunuyor. Üretici ve bölge halkı için bu kriz, sadece ekonomik değil, sosyal bir tehdit haline gelmiş durumda.