Site, konut aboneleri için yıllık 5 bin kWh’yi aşan elektrik tüketimlerinde yeni yıldan itibaren ticarethanelerdeki gibi sübvansiyon uygulanmayacak. Düzenlemenin kamu yararı taşımadığını vurgulayan EMO Başkanı Mahir Ulutaş, “Borsaya dayalı olduğu için faturalar öngörülemeyecek” dedi.
İlayda SORKU
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) elektrik tüketimine ilişkin düzenleme kararı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
1 Ocak 2025’ten itibaren geçerli olacak düzenlemeyle birlikte limitler konut aboneleri için de yıllık 5 bin kilovatsaat (kWh) olarak belirlendi. Camiler, cemevleri, ibadethaneler, dernekler, AFAD geçici barınma merkezleri gibi yerler ise düzenleme dışında bırakıldı.
Daha önce 1 milyon kWh olan serbest tüketici limitinin konutlar için 5 bin kWh’e düşürülmesini BirGün’e değerlendiren Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Mahir Ulutaş, “Bu aylık ortalama 417 kWh enerji tüketimi olan ailelerin düzenlemeden etkileneceği anlamına geliyor” dedi.
Düzenleme ile birlikte hem borsada anlık belirlenen fiyatların geçerli olacağını hem de YEKDEM denen Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması için faturalara belirli bir tutar ekleneceğini aktaran Ulutaş, “Dolayısıyla vatandaş, hem günlük hem aylık olarak ne ödediğini bilemeyecek. Çünkü fiyatlar borsada anlık olarak değişiyor. Öngörülebilir bir fatura, bir enerji maliyeti olmayacak ve maliyetler yüksek olacak” dedi.
MALİYET BİLİNEMEYECEK
Mevzuata göre serbest tüketici olmanın bir önceki yıl gerçekleşen enerji tüketimine göre belirlendiğini vurgulayan Ulutaş, “Vatandaşlar 2024’deki tüketimlerine bakarak 2025’te serbest tüketici olacaklar. Düzenleme kesinlikle kamu yararı taşımıyor. Biz EMO olarak hukuki yollara başvuracak ve dava açacağız. Hem vatandaşın yüksek faturalarla karşı karşıya kalacağı hem maliyetini bilemeyeceği hem de bir önceki yılın tüketimine göre bir kategoriye gireceği bir düzenleme” diye konuştu.
Öte yandan düzenlemenin sosyal adalete hizmet edeceğini iddia eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın, yeni elektrik düzenlemesine ilişkin, “Sadece 1,2 milyon hanenin elektriğin maliyeti neyse onu ödemesini istiyoruz. Bunun da doğru bir yöntem olduğunu düşünüyoruz. Bu 1,2 milyon abonenin evlerinde kullandığı elektriği kendi gelirleriyle karşılanabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini hatırlatan Ulutaş, şunları söyledi:
“Bakan’ın açıklaması yanıltıcı, zengin sınıfı bundan etkilenecek fakat halk etkilenmeyecekmiş gibi sınıfsal bir retorik kuruyorlar. ‘Arabanın arka koltuğunda oturan ödeyecek, ön koltukta oturan ödemeyecek’ gibi sunuyorlar. Fakat yıllık 5 bin kWh çok yüksek bir sınır değil. Bir hanenin buzdolabı, çamaşır makinesi ya da televizyon gibi enerji tüketimleri yaklaşık 230 kWh’e denk geliyor. Yıllık olarak bu 5 bin kWh sınırını aşmanız mümkün.”
EMO DAVA AÇACAK
Ayrıca tüketimin aylık değil yıllık olarak değerlendirilmesine de değinen Ulutaş, “Siz yılın belli aylarında tüketiyorsanız o sizin bütün yılınızı etkileyecek. Örneğin, yaz aylarında klima ile soğutuyorsanız evinizi, yılın geri kalanında ne yaparsanız yapın, limitin üzerine çıkma riskiyle karşı karşıyasınız” ifadelerini kullandı. Kamu yararı taşımadığı gerekçesiyle düzenlemeye karşı dava açacaklarını kaydeden Ulutaş, “Yayınlanan düzenleme ile hukuki çalışmamız başlamış oldu, dava açacağız. Bütün tüketicileri de haklarını korumaya davet ediyoruz. Ancak kamusal bir anlayışla enerji fiyatları düşürülebilir, halk için sürdürülebilir bir hale getirilebilir. Özelleştirme politikalarıyla fiyat artışları olmaya devam edecek” diye konuştu.
***
10 MİLYON KONUT ETKİLENECEK
Geçtiğimiz günlerde Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun aldığı kararı değerlendiren Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu, elektriğe gizli zam yapıldığını ifade etmişti. 26 Ekim tarihinde “Son Kaynak Tedarik Tarifesi” limitlerinin yenilendiğini aktaran Babuşcu, yeni tarife ile elektrikte belirli bir tüketim limitinin üzerinde olan abonelerin, devlet sübvansiyonu olmaksızın gerçek maliyetler üzerinden elektrik kullanmasının düzenlendiğini gündeme getirmişti. Sübvansiyonlu elektrik kullanamayacak grupta olanların tedarikçisini bulup elektriğini sayın alacağını kaydeden Babuşcu, “Mevcut durumda, örneğin 200 TL olan faturası katlanacak ve 500 TL civarına çıkacak. Ülkemizde yaklaşık 45 milyon konut elektrik abonesi var. Bu durumdan abonelerin yüzde 20’si yani 10 milyon civarında konut abonesi etkilenecek” ifadelerini kullanmıştı.