Ekrem İmamoğlu’ndan soruşturma tepkisi: Yargı tacizidir, emir ve talimatla yapıldığı nettir
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir ile İstanbul Büyükşehir’e “konser harcamaları” gerekçe gösterilerek başlatılan soruşturmaya tepki göstererek, “Bunun adı düpedüz yargı tacizidir. Emir ve talimatla yapıldığı nettir” dedi. İmamoğlu, “Türkiye’de kendi partinize ait belediyeleri 10 senede ne kadar denetlediniz? Hatta geçtiğimiz 10 seneyi de katın, bu 5 yıla eşitse görevi bırakacağım. Bu kadar ileri söylüyorum” tepkisini gösterdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 3. Kariyer ve İstihdam Fuarı’nda açıklamalarda bulundu.
İşsizlik verilerini paylaşan İmamoğlu, “Ülkemizin sorunlarının başında ne yazık ki şsizlik geliyor, özellikle de genç işsizliği… Genç işsizlik oranı yüzde 17.1, genel işşizlik oranının neredeyse iki katı olduğunu söylemek isterim. Genç kadın işsizlik oranı ise daha de vahim, yüzde 24” dedi.
“Türkiye’nin gerçek sorunları var, gerçek sorunların üzerine hep birlikte gitmeliyiz” diyen İmamoğlu, “Bu kadar önemli meseleler varken bu ülke niye sahte beka meseleleriyle uğraşır? Beka meselesi, tam da işte bu gençliğin meselesidir. Gençliğin umutlu olduğu bir yerde beka sorununuz kalmaz. Ama gençliğin başını öne eğdiğinizde gerçek beka sorunuyla karşı karşıyasınız demektir. Bu ülkenin genç nüfusundan faydalanamıyor” iffadelerini kullandı.
“ÜLKENİN GERÇEK SORUNLARI ELE ALINMIYOR”
Medya kuruluşlarının yaptığı yayıncılığa da tepki gösteren İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Televizyonlarda siz beka meselesinde tartışmalar, bunu geliştirici tartışmalar yapıldığı faaliyetler görüyor musunuz, hayır! Ülkenin gerçek sorunlarının ele alınmadığı, uydurma, hatta dönem dönem birilerinin karalanması, kirletilmesi üzerine kurulu safsataların saatlerce, günlerce tartışılmasını sağlayıcı bir dönemi utanarak, üzülere yaşıyoruz. “Milleti tamamen gerçek sorunlardan uzaklaştırılalım, milleti aldatalım, kendi işimizi görelim, koltuğumuzu koruyalım anlayışı”, tam da gerçek sorunların görülmemesi için yapılan uydurma işlerin sebebi.”
KONSER SORUŞTURMASINA TEPKİ
Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik konser harcamaları nedeniyle başlatılan soruşturmalara tepki gösteren İmamoğlu, “Son günlerde biliyorsunuz bir konser harcamaları üzerinden gündem yaratma çabası içindeler. Bahsettikleri o bir yıllık ya da bir konserlik rakam, ne yazık ki bir uçağın, bir uçağın derken arkasında 5-6 tane uçağın dizilerek gittiği tek bir uçuşun maliyeti kadar bile değil. O kadar bile değil” dedi.
İmamoğlu, şunları söyledi: “Ankara’da Mansur Bey’e, Mansur Başkanımıza, İstanbul’da bize yönelik bu itibar suikastlarına üzülerek, yani biraz da bu pespaye hallerine gülerek izliyorum. Tabii 5,5 yıldır, gün geçmeden yapılan bu itibar suikastlarını göğüsleme konusunda elbette son derece idmanlıyım. Hani ‘vız gelir tırıs gider’ sözü çok kullanılsın istemem ama tam bunlara göre. Gerçekten vız gelir tırıs gider.”
“İtibar suikastı yaparken teftiş edilmekten onur duyarız, bizi denetleyin” vurgusunu yapan İmamoğlu, şunları ifade etti: “Ama buradan teftiş eden akla, denetleyen akla diyorum ki; alın Cumhuriyet Halk Partili Ekrem İmamoğlu’nu ya da Mansur Yavaş’ı, İstanbul’u ne kadar denetlediniz? Türkiye’deki bütün kendi partinize ait belediyeleri 10 senede ne kadar denetlediniz? Geçtiğimiz 10 seneyi de katın, bu 5 yıla eşitse görevi bırakacağım. Bak bu kadar ileri söylüyorum.”
EMİR VE TALİMATLA YAPILDIĞI NET
“Niye kızdıklarını biliyorum. Cumhuriyet Bayramı’nda yüzbinlerce insanı bir arada gördüklerinde bunlara bir şeyler oluyor. Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nda yüz binlerce insan coşkuyla yollara, caddelere, meydanlara yığıldığında bunların tüyleri diken diken oluyor. Bizim gibi heyecandan değil, onlara başka bir şey oluyor” diye konuşan İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Bu bakımdan bu operasyon bir teftiş, denetleme, keşke olsa. Ama bu operasyon hem medya üzerinden hem siyasi kurum ve kuruluşları üzerinden, ne yazık ki hepimizin kendimizi emanet ettiğimiz yargı üzerinden yapılıyor. Bunun adı net olarak söyleyeyim, bu literatüre geçmiştir ve bundan sonra da inşallah bir daha ülkenin gündemine gelmeyecek şekilde ne yazık ki o anlayışın iktidara geleceği ana kadar da devam edeceği belli; bu, düpedüz yargı tacizidir. Bizim üzerimize uygulanan bir tacizdir. Yargı tacizidir. Emir ve talimatla yapıldığı nettir.
Peki bu sözde yolsuzluğu ortaya çıkarmaya çalışan bu hükümetin itibarına bir göz atalım mı? Türkiye’yi uluslararası yolsuzluk endeksinde 180 ülke arasında 115. sıraya oturtan hükümet, bu hükümet. O kötü ligde, dünyanın hangi ülkeleriyle yan yana anıldığımızı sıralasam, utanç duyarız her birimiz. Yakıştırmayız kendimize. Hukukun üstünlüğü endeksinde 142 ülke arasında, Türkiye’yi en diplere, 117. sıraya düşüren arkadaşlar, bu yargı tacizini yapan arkadaşlar. Bu hükümet, bu ülkeye kötülük yapıyor artık. Hukuk görevini yapsın istiyoruz; yok. Onlar; ‘hukuk, iktidar ne istiyorsa onu yapsın’ anlayışına sahip. Milletimizin hukuka ve adalete olan güvenini sorduğunuzda, Cumhuriyetimiz hiçbir döneminde, en vahşi dönemlerinde dahi bu kadar diplere inmediği bir süreci yaşamadı. İhtilallerin olduğu süreçlerde dahi ya da bizi ihtilale götürdükleri darbe girişimlerine götürdükleri, değirmenlerine su taşıdıkları o süreçlerde dahi bu kadar dibe vurmamıştı.”
“HUKUKU İSTİSMAR EDENLERİ TAKİP EDİYORUM”
“O bakımdan ‘yargısal taciz’ dediğimiz bu süreçte hukuku istismar edenleri, emir ve talimatla adalete müdahale edenleri ben yakından takip ediyorum” vurgusunu yapan İmamoğlu, şunları ifade etti:
“Eminim bu ülkenin milyonlarca insanı da onları yakından takip ediyor ne yapıyor, ne ediyorlar diye. Çünkü milletimiz, kendisine geçmişte de bu kötü uygulamaları yapan haksız ve hukuksuz yere insanlarımızı per perişan eden hiçbir insanı hafızasından silmemiştir. Günü geldiğinde, hukuk eliyle, bu milletin ferasetiyle, vicdanıyla ama sandıkta ama yargının adil olduğu bir biçimle hesabını sormuştur. Sorma konusunda kararlılığını buradan herkese duyuruyorum. Yine soracaktır. Dolayısıyla, bertaraf etmek için bizleri, adaleti bir yargı tacizi biçiminde kullanan aklı, buradan uyarıyorum. Çok da uzak olmayan bir zamanda gideceksiniz.”