Nöbetçi Eczaneler
Denizlerde av yasağı 1 Eylül de kalktı. Balıkçılar yeni sezona ‘Vira Bismillah’ dedi.
Gençağa Karafazlı-
Geçen yıl özellikle kışın ağırlaşan pandemi sürecinin yanı sıra kış sonunda etkisini gösteren müsilajdan dolayı balıkçılık sektörünün ağır bir yara aldığını belirten Altınbaş Üniversitesi Öğr. Gör. Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Gökhan Taşpınar, her şeye rağmen bu sene geçen yıla oranla daha bereketli bir sezon beklentilerinin olduğunu ifade etti.
“Vücut direncini kuvvetlendiren su ürünleri haftada en az iki porsiyon tüketilmeli”
Denizlerimizde av yasağının 1 Eylül itibarı ile kalkmasıyla birlikte balıkçılar yeni sezona ‘Vira Bismillah’ diyerek başladı. Geçen yıl yıl özellikle kışın ağırlaşan pandemi sürecinin yanı sıra kış sonunda etkisini gösteren müsilajdan dolayı balıkçılık sektörü ağır bir yara almıştı. Ancak her şeye rağmen balıkçılar bu sene geçen yıla oranla daha bereketli bir sezon beklentisi var.
“Yasal avlanma boylarına dikkat edilmeli”
Denizlerde yeni başlayan av sezonunu değerlendiren Altınbaş Üniversitesi Öğr. Gör. Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Gökhan Taşpınar, balık avcılığı ve tüketiminde göz ardı edilmemesi gereken detaylara dikkat çekti.
Taşpınar “Öncelikle yasal avlanma boylarına dikkat etmemiz gerek. Tüketicilerin de bu konuda bilinçli olması gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığının resmi sayfasında avcılığı yapılan su ürünlerinin yasal avlanma boyları daha önce duyuruldu. Tüketicilerin tezgahlarda gördüğü herhangi bir ihlal durumunda Bakanlığı arayarak şikâyette bulunabilirler.” Dedi.
Lüfer kıtlığının nedeni yasal boyun altındaki çinekop avı
Türkiye denizlerinde en çok avlanan balıklar hakkında bilgi veren Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Gökhan Taşpınar, “Çinekop, Kıraça, Vonoz, Çingene Palamut’u gibi isimler Lüfer, İstavrit, Uskumru ve Palamut’un yavrularına verilen isimlerdir. Doğada tükettiğimiz canlılara sürdürebilirlikleri için en az bir kez üreme hakkı tanımak zorundayız. Yasal avlanma boyları, balıkların verimli üreme büyüklüklerine göre hesaplanır. Lüfer balığını önceden herkes evine alıp tüketebilirdi, geçtiğimiz sezon fiyatları el yakıyordu ve çoğu kişinin alamayacağı düzeyde idi. Bunun başlıca sebebi yasal boyun altında yani çinekop olarak avlanması ve satılması olmuştur”
Türkiye’de su ürünleri tüketimi düşük
Aşırı avcılığı yapılan ürünlerin bir süre sonra erişilemez düzeye gelebileceğini belirten Gökhan Taşpınar, “Ülkemizde kota sistemi daha gelmedi ama bu konuda dikkatli olmamız gerek. Sonuçta fazla olan ürünün fiyatı düşüyor daha sonra az kalınca fiyatı aşırı artıyor. Aslında bir yerde dengeyi sağlamak bizim elimizde” şeklinde konuştu. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’de su ürünleri tüketiminin birçok ülkenin çok altında olduğu bilgisini paylaşan Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Gökhan Taşpınar, “Covid-19 salgınının devam ettiği bu günlerde, besleyici yönden zengin, vücut direncimizi kuvvetlendiren su ürünlerini haftada en az iki porsiyon tüketmemiz elzemdir. Dilerim bu sene üretenin de tüketenin de mutlu olacağı bir sezon geçiririz.” ifadelerini kullandı.
Denizlerde balık avı Yasağının 1 Eylül’de sona ermesinin ardından denize açılan Karadeniz’li balıkçı tekneleri ise daha çok istavrit, barbun, mezgit ile dönerken, palamut balığına rastlanmaması dikkat çekti.
Rize ve Trabzon’da balıkçı tezgahlarını süsleyen istavrit, 2-3 ay öncesine kadar kilosu 60 TL’ye satılırken bu kez kilosu sezonun başlamasıyla 15 TL’ye kadar geriledi.
