Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Cumhuriyet İlkelerine Bağlılık ve Gerçek Durum: Sosyal Medyadaki Tablo ile Gerçek Hayat Arasındaki Uçurum

Cumhuriyet İlkelerine Bağlılık ve

Cumhuriyet İlkelerine Bağlılık ve Gerçek Durum: Sosyal Medyadaki Tablo ile Gerçek Hayat Arasındaki Uçurum

11-11-2024 / Musa Yazıcı

Cumhuriyet Bayramı ve 10 Kasım gibi özel günlerde sosyal medya, Atatürk’e ve cumhuriyetin temel ilkelerine duyulan derin bağlılığın bir yansıması olarak adeta bir duygu seline dönüşüyor. Bu günlerde her bir paylaşımda cumhuriyet değerlerine bağlılık, Atatürk’ün mirasına saygı ve onun ideallerini sahiplenme ön planda. Profil resimlerinden anıtlara kadar her köşe, bu değerlerin hatırlatıldığı bir sahneye dönüşüyor. Ancak burada büyük bir tezat ortaya çıkıyor: Bu güçlü ve etkileyici bağlılık ifadelerine rağmen, ülkenin içinde bulunduğu durum endişe verici. Peki, Atatürk’ün ilkelerini bu denli anladığımızı iddia ediyorsak, neden toplumsal ve ekonomik alanda hâlâ çözüm bekleyen sorunlarla karşı karşıyayız?

Sosyal Medyadaki Yansıma Gerçeği Ne Kadar Yansıtıyor?

Sosyal medya, duyguların hızla paylaşılabildiği bir mecra olarak öne çıkıyor. Cumhuriyet Bayramı veya 10 Kasım gibi özel günlerde Atatürk’ün fikirlerine duyulan bağlılık yüksek sesle ifade ediliyor. Ancak burada kritik bir nokta var: Paylaşılan bu bağlılık ve anlayış gerçekten içselleştiriliyor mu? Yoksa sadece özel günlere özgü bir gösterişten mi ibaret? Ne yazık ki bu sorunun cevabı, toplumsal ve ekonomik alanda yaşadığımız sorunlara bakıldığında hiç de iç açıcı değil.

Gerçek Anlayış ve Sorumluluk Nerede?

Atatürk’ün “En büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti, onun belirlediği çağdaşlık, bağımsızlık, bilimsel ilerleme ve toplumsal kalkınma ilkelerine bağlı kalmak zorunda. Bu ilkeler, sadece özel günlerde yapılan paylaşımlarla değil, günlük yaşamda ve ülke politikalarında uygulanarak yaşatılmalı. Bir birey olarak her gün bu ideallere uygun davranarak, toplum olarak da eğitimden sanata, adaletten ekonomiye kadar her alanda bu ilkelere sahip çıkmalıyız. Ancak, sosyal medya paylaşımlarında ne kadar güçlü bir bağlılık ifade edilirse edilsin, toplumsal gerçekler bu bağlılığın pratiğe geçirilmediğini gösteriyor.

Sözler ile Eylemler Arasındaki Uçurumu Kapatma Zorunluluğu

Cumhuriyet ilkelerine gerçekten bağlıysak, bunu sadece sözlerle değil, eylemlerimizle de göstermeliyiz. Atatürk’ün hedeflediği ilerici, özgürlükçü ve bağımsız toplum yapısına ulaşmak için bireyler olarak daha fazla sorumluluk almalı, eleştirel düşünmeli ve toplumsal sorunlara çözüm odaklı yaklaşmalıyız. Yalnızca özel günlerde değil, her an bu değerlere sadık kalarak ülkemizi daha iyi bir yarına taşımak hepimizin görevi.