Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’nin Gölge Kabinesi’ni tanıyalım: Patronlar, sağcılar, AKP’ye özlem duyanlar…

CHP halka somut olarak neler yapılacağını sunacak ekip olarak tarif

CHP halka somut olarak neler yapılacağını sunacak ekip olarak tarif ediyor “gölge kabine”yi, aynı zamanda ülkeyi nasıl yöneteceklerini de bu isimlerle anlatıyor. Listeye baktığımızda piyasacıları, sağcıları ve patronları görüyoruz. DEVA, Gelecek, İYİ Partili isimler ve patronlar CHP’nin Gölge Kabinesi’nde kritik koltuklara sahipler. Özel’in dediği gibi, “Bundan sonra böyle yönetmeye talip”ler.

CHP’nin Gölge Kabinesi’ni tanıyalım: Patronlar, sağcılar, AKP’ye özlem duyanlar…

CHP halka somut olarak neler yapılacağını sunacak ekip olarak tarif ediyor “gölge kabine”yi, aynı zamanda ülkeyi nasıl yöneteceklerini de bu isimlerle anlatıyor. Listeye baktığımızda piyasacıları, sağcıları ve patronları görüyoruz. DEVA, Gelecek, İYİ Partili isimler ve patronlar CHP’nin Gölge Kabinesi’nde kritik koltuklara sahipler. Özel’in dediği gibi, “Bundan sonra böyle yönetmeye talip”ler.

“Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü, ortağı olduğu yabancı şirketle 2 bin başlık ithalat sözleşmesine imza atmış; bugün ortaya koyduğumuz sözleşme, Mücahid Taylan’ın ve Tarım Bakanı’nın tüm inkârlarını çökerten resmî belgedir. Bu tablo artık devlet ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır.”

Bu sözler CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem’e ait.

Konu malum, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü’nün kendi şirketiyle ticaret yaptığı iddiaları.

Konunun Gölge Kabine’yle bağlantısı şu açıklamayla ilişkili:

“Belge olmadan kanıt olmadan insanları suçlamak çok ucuz bir davranış. Tipik bir muhalif davranışı. Dersini çalışmayan, ödevini yapmadan sınava giden sınıfta kalır! Eleştirilecek o kadar şey varken böyle iddialar ortaya atmak, aksi kanıtlanmadıkça en hafif tabir ile aşağılık bir davranıştır!”

Bu sözler Mücahid Taylan’a değil, CHP’nin Gölge Kabinesi’nde Tarım ve Orman Politika Kurulu Başkanlığı görevi verilen Sencer Solakoğlu’na ait.

Bu mesaja, ağırlığı CHP’liler olmak üzere çok sayıda tepki mesajı geldi, onlardan yalnızca biri şöyleydi:

“Bakanlığına deterjan satan bakan, okulu olan eğitim bakanı, hastanesi olan sağlık bakanı ??? Evet nasıl da kuşkulandık ya”

Sencer Solakoğlu da tarım ve hayvancılık alanında ticaret yapan, şirketi olan bir isim. Belli ki CHP’nin bu tercihi, AKP’nin otel zinciri sahibinden Turizm Bakanı, özel okul patronundan Milli Eğitim Bakanı yapma geleneğini çok da “yanlış” bulmadığının işareti.

Otel zinciri ve Turizm Bakanlığı tercihi değişmiyor

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı, Türkiye Genç İşadamları Dernekleri Konfederasyonu (TUGİK) Yönetim Kurulu Üyeliği, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Üyeliği, İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu Üyeliği, İzmir Başkanlar Kurulu Üyeliği ve en son Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi yapan, kısaca İzmir’de üyesi olmadığı patron örgütü kalmayan Seda Kaya Ösen, CHP’nin Gölge Kabinesi’nde Kültür ve Turizm Politika Kurulu Başkanlığı görevinde bulunuyor.

Kaya ailesinin otelleri var, Kaya da bu otellerin bağlı olduğu şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla yaptığı açıklamalarla biliniyor.

DEVA Partisi İzmir milletvekiliydi Ösen, DEVA’dan CHP’ye transfer olan sağcı patronlardan biri.

Ösen, CHP’nin en çok övündüğü kent lokantalarına tam da bu kimliğiyle karşı çıkan açıklamalarıyla da biliniyor:

“Belediye ihtiyaç sahibi olan insanlara, öğrencilere tabii ki yardım edebilir. Sosyal belediyecilik zaten bu demek. Sosyal belediyecilik öğrencilere yemekler verilmesidir, aş evleridir. Bahsedilen şey toplumun yoğun olduğu yerlerde lokantaların yanı başına düşük rakamlı fiyatlarla bir belediyenin tesis açması ve birebir belediyenin esnafla rekabet etmesidir. Belediyelerin vergi veren esnafına rakip olması sosyal belediyecilik değildir. Bizim karşı olduğumuz konu sadece bu.”

Bu sözleri hala ortada duruyor, düşüncesi değişti mi, bilinmiyor…

Hazine’nin Rota’sı…

“Sayın Şimşek şeffaflık, tutarlılık ve öngörülebilirlik vaadi ile görevine başlıyor. Hayırlı olsun. Ekonomide rasyonel politikalara dönme kararı çok geç olsa da sevindirici.”

Bu sözler CHP’nin Hazine ve Maliye Politika Kurulu Başkanı olarak görevlendirdiği Kerim Rota’ya ait.

Rota piyasacı, sağcı bir isim. CHP’nin yeni dönemde doğrudan parti yönetimine transfer ettiği isimlerden olan Rota, Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nin kurucularından biri. Rota, ilgili partinin Ekonomi Politikaları Başkanlığı görevinde bulunuyordu.

Yukarıdaki paylaşımından da anlaşılacağı üzere ekonomide rasyonel politikalara dönme masallarının da en büyük savunuculardan biri. Bu masalın merkezinde bilindiği üzere AKP iktidarının ilk dönemine dizilen övgüler bulunuyor.

AB için deniz feneri, kutup yıldızı diyen bir Dışişleri

“Türkiye dış politikasında fabrika ayarlarına dönerse, demokrasi, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı konularında başta yaptığı, demin bahsettiğiniz Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ilk yıllarındaki o atılımlar AB’de yolumuzu açtı, önümüzü açtı.”

“Türkiye’de insan hakları, demokrasi, yargı bağımsızlığı gibi konularda ilerleme sağlamak için AB şimdiye kadar bize böyle bir deniz feneri gibi, bir kutup yıldızı gibiydi. O kutup yıldızlığı tekrar devam edebilir. Biz AB’nin savunduğu değerleri, ki onları biz de savunuyoruz, o değerleri içselleştirip tekrar o hedef üzerinde yürümeye devam edersek bizim Avrupa ile ilişkilerimiz olması gerektiği yere gelir.”

Bu sözlerin sahibi Ömer Kaya Türkmen, CHP’nin Dışişleri Politika Kurulu Başkanı.

CHP’nin diğer sağ partilerden transfer ettiği isimlerden biri olmasa da benzer şekilde AKP’nin ilk yıllarına övgüler sıralayan isimlerden biriyle karşı karşıyayız.

CHP’nin dış politikasına yön veren isimlerden Namık Tan, AKP’nin dış politikada aklın yoluna geldiğini, bunu da kendilerinin sağladığını söylemişti hatırlanacağı üzere. Türkmen de bu “aklın yolu” denilen hattı savunuyor.

İYİ Parti’li ikili CHP’nin kabinesinde

CHP’nin Gölge Kabinesi ‘Altılı Masa’nın doğrudan uzantısı gibi.

Ümit Lale de o isimlerden biri.

İYİ Parti’de Genel Başkan Yardımcılığı ve Genel İdare Kurulu üyeliği görevlerini yürüttü. Yine bu partide Kalkınma Politikaları Başkanı olarak görev yaptı ve milletvekili seçildi.

İYİ Parti’den istifa ettikten kısa süre sonra Özgür Özel tarafından CHP rozeti takıldı.

O da bu rozetten çok kısa süre sonra CHP’nin Gölge Kabinesi’ne girmeyi başardı.

Yine sağcı, yine piyasacı bir isim söz konusu.

Peki, bu isim CHP’nin kabinesinde hangi koltuğa sahip?

Enerji ve Tabii Kaynaklar Politika Kurulu Başkanı!

Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu da CHP’nin İYİ Parti’den transfer ettiği ve kendi kabinesine aldığı isimlerden biri.

İYİ Parti’nin Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve Genel İdare Kurulu üyeliği görevlerini yapan Yanıkömeroğlu, bu partiden milletvekili seçilmişti.

O da geçtiğimiz yıl rozet takılan sağcı isimlerden biri oldu.

“İş insanı” etiketine Gölge Kabine üyelerinden biri olan Yanıkömeroğlu, Ulaştırma ve Altyapı Politika Kurulu Başkanlığı görevine getirildi.

Altılı Masa CHP’nin yönetiminde: Ne planlanıyor?

“Program seçim vaadi duymak isteyenler için hâlâ soyut kalabilir. Onu da Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi ile yapacağız. Bugünkü Gölge Kabine, ofise evrilecek. Orada bol bol çözüm söyleyen bir söyleme geçeceğiz.”

“Biz Türkiye’yi yönetseydik, böyle yönetecektik. Bundan sonra böyle yönetmeye talibiz. Bize güvenin, bize inanın”

Alıntıladığımız bu sözler CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ait.

CHP halka somut olarak neler yapılacağını sunacak ekip olarak tarif ediyor bu ekibi, aynı zamanda ülkeyi nasıl yöneteceklerini de bu isimlerle anlatıyor.

Listeye baktığımızda piyasacıları, sağcıları ve patronları görüyoruz. DEVA, Gelecek, İYİ Parti’li isimler ve patronlar CHP’nin Gölge Kabinesi’nde kritik koltuklara sahipler.

Özel’in dediği gibi, “Bundan sonra böyle yönetmeye talip”ler.

Tüm partilerin ortak zemini

Haberin başında Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) başındaki Mücahit Taylan’ın şirketi üzerinden yapılan ticarete atıf yapmıştık.

soL’da bu gündem üzerinden Meclis’te yaşanan bir tartışmayı aktarmış, ülkenin esas meselesi olduğuna vurgu yapmıştık.

Bugün AKP iktidarının temsilcisi olduğu siyaset zemini, herkesi belirliyor. Konu bu haberde işaret ettiğimiz üzere AKP’den ibaret olmayı çoktan geçmiş durumda.

Dolayısıyla AKP’nin Kabinesi’ne baktığımızda da, CHP’nin Gölge Kabinesi’ne de baktığımızda, o haberde attığımız başlığı yeniden hatırlatma ihtiyacı duyuyoruz: Şirketi olmayanlar ayağa kalksın!

Kaynak: Haber Sol..