Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’ li Deniz’ den AKP’li Katmer’e,” Çaykur Babanızın Çiftliği Değil. İşçiler Kura ile Alınacak”

Haber: Havva Nur Yazıcı Kamera: Gençağa Karafazlı (RİZE) –  CHP

Haber: Havva Nur Yazıcı

Kamera: Gençağa Karafazlı

(RİZE) –  CHP Rize il başkanı Saltuk Deniz Çaykur,un Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun’daki fabrikalarında çalıştırmak üzere 2025 sezonu için 1500 mevsimlik işçi alımı konusunda, AKP Rize il başkanı Yılmaz Katmer’in Pazar ilçesinde yaptığı açıklamada “Çaykur’da işçi alımını kura ile yapmak kumardır” sözlerine tepki gösterdi.

Rize merkez Yolbaşı köyünde yurttaşlarla bir araya gelen CHP Rize il başkanı Saltuk Deniz, Çaykur’a alınacak 1500 mevsimlik işçinin dün olduğu alınacak 1500 kura ile alınması gerektiğini söyledi. Deniz ayrıca 2025 yılı yaş çay fiyatının da Çaykur’un paydaşlarıyla belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti.

Deniz Yolbaşı köyünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“caykur kurulduğundan bu yana oluşan toplam zararı 171 milyar lira AKP’nin  23 yıllık iktidarı boyunca oluşan zarar 2 buçuk katrilyon”

“Bugün burada çaykur’un yapacağı eleman alımlarıyla ilgili olarak bir basın açıklaması yapmak için geldik. Bilindiği üzere şubat ayında yapılan açıklamalarda Çaykur’a 5 bine yakın eleman alınacağı söylenmişti. Fakat daha sonra bu sayının 1.005 yüze kadar düştüğünü öğrenmiş buluyoruz. Fakat eleman alımıyla ilgili olarak yöntem konusunda. Tam bir netlik olmadığı için insanlara ümit vererek insanları büyük bir beklentiye sokarak insanların iş bulma, aş bulma umutlarını artırdıktan sonra sayının 1.500 olarak yeniden açıklanmış olması kabul edilebilir bir konu değildir. AKP iktidara geldiği zaman yani 2002 yılında çaykur’da çalışan toplam işçi sayısı 9.902 idi. 2023 yılında çaykur’un faaliyet raporuna baktığımız zaman çalışan işçi sayısının 5.517 olduğunu görüyoruz. Yani 23 yıllık AKP iktidarı boyunca Çaykur’daki çalışan işçi sayısı 3.225 kişi azalmış. Yani o kadar insan emekli olmuş başka nedenlerle iş başına bırakmış ve işçi sayısı azalmış. Peki bu süre zarfında Çaykur daha mı çok gelir elde etmiş? 2002 yılına kadar caykur kurulduğundan bu yana oluşan toplam zararı 171 milyar lira. 2023 yılı yani AKP’nin 22 yıllık 23 yıllık iktidarı boyunca oluşan zarar 2 buçuk katrilyon. Hem eleman sayısı azalmış hem de burcunuz o kadar çok artmış. Bankalara olan kredi borcu 20 milyar iken 2023 yıl itibaren bankalara olan kredi borcu 7 kat trilyona çıkmış. Çaykur’un sermayesi 225 milyardan 12 kart trilyona çıkmış. Hem kamuda hem bizlerin vergileriyle çaykur’un sermayesi artırılmış, fakat çaykur buna rağmen milyarlarca hatta katrilyon seviyesinde zararlara uğratılmıştır” dedi.

“İnsanlarımızın sigortası olmasın demek ne demek? Suriyelilerle, Afganları mı çalıştıracaksınız”

Sigortasız ve çaykura girmek isteyen insanlar evine ekmek götürmeyecek mi diye soran Deniz, “Çaykur’da son günlerde de görüldüğü gibi artık çaykur yönetimi de devreden çıkartılmış, bir siyasi partinin il başkanı tarafından çaykurla ilgili açıklamalar yapılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde yapmış olduğumuz basın açıklamasında bu yapılan uygulamaların çaykur’a bir darbe niteliği taşıdığını da beyan etmiştik. Çaykura alınacak olan işçiler bilindiği gibi kurayla alınıyordu şu ana kadar. Fakat son dönemde yapılan tartışmalarda kura yönteminin artık değiştirilmesi gerektiği söylendi.  Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Kesinlikle kura yönteminin kayıtsız koşulsuz uygulanması gerekmektedir. Gene il başkanının yaptığı açıklamalarda işe alımlarda hiç sigortası olmayanlar başvuracak denilmektedir. Bunu kabul edilebilir olması mümkün değil. Yani siz Çaykur’a girmek için sigorta yaptıracaksınız. Ek olarak o süre zarfında ne yapacaksınız, çalışmayacak mısınız? Evinize ekmek getirmeyecek miyiz? İşiniz gücünüz olmayacak mı? Yani sigortası olmasın demek ne demek? Suriyelilerle, Afganları mı çalıştıracaksınız? Burada insanlar en azından sigorta başlangıcı olsun diye sigorta yaptırıyorlar. Zaten biliyorsunuz çaykur’da mevsimlik çalışsanız bile 6 ay çaykur’da çalışabiliyorsunuz, başka yerde çalışmıyorsunuz. Şimdi bunu da ortadan kaldıracaksınız. Bu bölgenin insanını sigortasız çalışmaya, sigortasız bir şekilde yaşamaya mahkum etmiş olacaksınız. Bu kabul edilebilir bir olay değil. Bir başka konu da çay müstahsisi olsanız bile eğer başka bir yerde yaşıyorsanız başvuramayacaksınız. E insanlar bu bölgeden niye gidiyorlar, iş bulamadıkları için geçinemedikleri için, çaydan elde ettikleri gelir yeterli olmadıkları için başka yerlerde de gidip çalışıp yazın gelip çaylarını topluyorlar. Sizin bu adamlara bunu yapma demeye hakkınız var mı? Mümkün değil. Bu anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı bir durum.

Şimdi caykur herkesin en büyük gelir kaynağıdır. En büyük ekmeğidir. Bakın etrafımıza rize’deki emeklilerin çoğu çaykur’da emekli olmuştur. Buradakilerin çoğu da çaykur’dan emekli olmuştur. Caykur kimsenin babasının çiftliği değildir. Çaykur hepimizin yeridir. Bizlerin vergileriyle bugüne kadar gelmiştir. O zaman herkes eşitliği, adaleti sağlamak zorundadır. Bu eşitlik adaleti sağlamanın yolu da bunu talep etmektir. Buna dile getirmektir. Ve bununla ilgili tepkilerinizi ortaya koymanızdır. Bizler bugün burada sizlerden gelen talep üzerine bir basın açıklaması yaptık. kendi emeğinize sahip çıkmanız gerekmektedir. Bizler de her zaman bugün olduğu gibi sizlerin yanınızda olacağız.” Diye konuştu.

 

“Biz diyoruz ki kendi kendinize almış olduğunuz karar sizi bağlar. Bizi bağlamaz, çay üreticisine bağlamaz”

AKP il başkanı katmer ve Rize milletvekillerinin belirlediği yaş çay fiyatını kabül etmeyeceklerini belirten Deniz , “Biliyorsunuz ilk çıkartılan çay kanununda çay fiyatını nasıl belirleneceği açıklanmıştır. çay tarımıyla ilgili hangi unsurlar varsa onlar gelip çayla ilgili fiyatı belirliyorlardı. Hükümet de bunu açıklıyordu. Bizlerin vermiş olduğu çay kanunu teklifinde, AKP tarafından mecliste reddedilen çay kanunu da. Biz çay fiyatını nasıl belirleneceğini ortaya koyduk. Bir yöntem ortaya koyduk. Çay fiyatı siyasi partilerin 2 dudağı arasında olmasın. Üreticinin emeği, siyasetin malzemesi olması, insanlar bunu politik araç haline getirmesinler diye dedik ki, Ziraat odasından Esnaf odasından kişiler bir araya gelecekler, bir fiyat oluşturacaklar. Oluşturmuş oldukları fiyat da geçerli olan fiyat olmuş olacak. Yani çay tarımıyla ilgili olan herkesin bu konudaki görüşleriyle ilgili bir rakam oluşturup bunu Rize kamuoyuyla paylaşacağız. Madem ki sizler üretiyorsunuz, madem ki sizlerin geçimini ilgilendiren bir konu bu, Çay fiyatını da belirleyecek olanın vatandaşın talebi ve gerçekler olması lazım. Siyasetin artık çay fiyatını kendisinin, kendi seçim dönemine uygun açıklamalarından üreticiyi kurtarmamız gerekiyor. Çünkü birileri için siyasi malzeme olan şey sizlerin geleceğini ilgilendiren bir konu. Bu yasayla bir bir kanun hükmünde bir güvence ile bunların belirlenmesi gerekiyor. Biz Ankara’da yapılan toplantıyla ilgili görüşlerimizi açıkladık. Biz diyoruz ki kendi kendinize almış olduğunuz karar sizi bağlar. Bizi bağlamaz, çay üreticisine bağlamaz” ifadelerini kullandı.