CHP Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan dava ertelendi

CHP‘de genel başkan değişiminin yaşandığı ve ardından partinin yükselişe geçtiği kurultaya yönelik iptal istemiyle açılan dava ertelendi.

Mahkeme, görevsizlik kararına itiraz sürecinin kesinleşmesinin beklenmesine ve duruşmanın 8 Eylül’e ertelenmesine karar verdi.

CHP’den ihraç edilen eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile bazı delegelerin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde yapılan 38. Olağan CHP Kurultayı’nın iptali ve yetkili kurullarının görevden uzaklaştırılması talebiyle ayrı mahkemelerde açtığı davalar Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilmişti.

Kurultay hakkındaki dava, “mutlak butlan” tartışmalarını beraberinde getirmiş, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu‘nun “tekrar göreve gelebileceği” iddia edilmişti.

CHP’de Genel Başkanlık koltuğuna Özgür Özel‘in oturduğu kurultayın iptali istemiyle açılan davanın üçüncü duruşması Dışkapı Adliyesi’ndeki Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü.

Mahkeme ceza yargılamasına konu davadaki görevsizlik kararına itirazın sonuçlanmasının beklenmesine karar vererek duruşmayı 8 Eylül’e erteledi.

LÜTFÜ SAVAŞ’IN AVUKATI, KILIÇDAROĞLU’NUN GÖREVE ÇAĞRILMASINI İSTEDİ

Davada ‘müşteki’ olarak yer alan eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın avukatı Onur Yusuf Üregen, CHP Genel Başkanı Özgür Özel için ‘gayrimeşru genel başkan’ sıfatını kullanırken yönetimin görevden el çektirilmesini istedi. Üregen, karar kesinleşene kadar eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yetki verilmesini istedi ve “Bu davaya konu usulsüzlükler milli güvenlik sorunudur. Mutlak butlan ile Kemal Kılıçdaroğlu göreve çağrılmalıdır” dedi.

“Biz de kurultay iradesinin sakatlandığını düşünüyoruz” diyen Üregen, kurultayın şaibeli olduğunu, davanın da hukuki değil siyasi olduğunu iddia etti.

“YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR İDDİANAMEDE BİLE YOK”

Yönetilen suçlamaların iddianamede yer almadığını belirten CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan ise şunları söyledi:

“Yöneltilen suçlamalar iddianamede dahi bulunmamaktadır. Divan başkanının kurultayda görevli olmadığı, görevi seçim kurulu hakime devrettiği ve işlemlerin seçim kurulu hakimince yürüttüğü ortadadır. Sunacağımız beyanlar göz önünde bulundurulmazsa mahkemenin ceza yargılamasındaki tanıkların ceza hâkimi önünde bir ifade vermediğinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bu kapsamda ceza yargılaması kapsamında yapılacak inceleme, halihazırda devam eden ceza yargılanmasının beklenmesini gerektirmektedir.”

“KONGRE SONUÇLARINA İLİŞKİN İTİRAZLAR MAHKEMEDE GÖRÜLEMEZ”

Kararın ardından CHP’nin avukatlarından Çağlar Çağlayan, kısa bir açıklama yaptı. Çağlayan, mahkemenin görevsiz olduğunu belirterek Yargıtay kararlarına dikkat çekti:

“Bizler bugün bu yargılamadan sonuç çıkması ve mahkemenin görevsiz olduğunu söylemesi gerektiğini söylemiştik. Bu celsede beyanlarımızda sunduğumuz üzere Yargıtay’ın bu konuya ilişkin bütün kararları bugüne kadarki bütün uyuşmazlıklarda kongrelerin seçimine ilişkin ve sonuçlarına ilişkin itirazların adliye mahkemelerinde görülemeyeceğini tarif ediyor. Üstelik Yargıtay’ın bu tarifin aksine herhangi bir kararı da yok. Yani Yargıtay’ın yerleşmiş tüm içtihatları mahkemelerin bu davaya bakamayacağı yönünde. Aynı zamanda mutlak butlan yönünden de mutlak butlanın kanunda tarif edilen, doktrinde tarif edilen unsurlarının oluşmadığını, bulunmadığını açıklıkla ortaya koyduk. Bu beyanlarımızı ve buna ilişkin Yargıtay kararlarını da dosyaya sunduk. Olsa olsa iptal edilebilirlik talebinde bulunulmasını sağlayacak nisbi butlan hali yönünden bir tartışma yapılabileceğini, bu tartışmayı yapmak için de dava açma süresinin geçtiğini ortaya koyduk. Mahkeme, ceza yargılamasında verilmiş görevsizlik kararına yapılan itirazların sonucunun beklenmesini karara bağladı ve duruşmayı 8 Eylül’e erteledi.”

“HİÇBİR SEÇİM SONUÇLANAMAZ HALE GELİR”

Çağlayan, mahkemelerin YSK’nin yetki alanına girmesinin bundan sonra yapılan seçim sonuçlarının hepsini tartışmalı hale getireceğini belirterek şunları kaydetti:

“Yargılamanın uzamasının hukuka da siyasetimize de hiçbir faydası yok. Süreci mahkemenin uzatması ortada delil bulunmayan bir yargılamada meselenin süreç odaklı olduğunu bir kere daha ortaya koyuyor. Ceza yargılamasında kişilerin beraat etmesi durumunda ki beraat edeceklerine olan inancımız yüksek. Görevsizik kararı bu tip davalara sadece YSK’nin bakması gerektiği anlamına gelir ki YSK’nin anayasayla tarif edilen yetki alanına mahkemelerin girmesi, bu davanın CHP yönünden yaratacağı mağduriyetinin yanında bundan sonra hiçbir seçim sonuçlanamaz ve her seçim sonucu mahkemelerde tartışılır hale gelir.”