Haber: Coşkun Özbucak
(ORDU)- TBMM’de görüşülen iklim değişikliği ve maden-enerji yasa tekliflerinin geri çekilmesini isteyen çevre örgütleri, Ordu’da bir araya gelerek ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamada, söz konusu yasa tekliflerinin doğa, tarım alanları, meralar ve yaşam alanları için tehdit oluşturduğu vurgulandı.
Ordu Büyükşehir Belediyesi Meydanı’nda düzenlenen açıklamaya, Ordu Çevre Derneği (ORÇEV), Fatsa Doğa ve Çevre Derneği, Mesudiye Çevre Derneği, Korgan Yaylalarını Koruma Platformu, Ulubey Sayaca Platformu, Giresun Ekoloji Aktivistleri ile çeşitli sendika, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
TBMM’de görüşülen İklim Kanunu Teklifi ile zeytinlikleri madencilik faaliyetine açan enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifinin eleştirildiği ortak açıklamayı okuyan ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, AK Parti iktidarının, maden ve enerji şirketleri lehine defalarca yasa değişikliğine gittiğini belirterek, “Zeytincilik Yasası’nda 10 kez değişiklik yapılarak şirketlerin önüne çıkan her engel kaldırıldı. Bu durum, iktidarın tercihini halktan değil, şirketlerden yana kullandığını açıkça göstermektedir” dedi.
“Yasa tasarısı doğaya ve kamu yararı ilkesine aykırı”
Gönül, Meclis gündeminde bulunan yasa teklifinin, Anayasa’nın çevreyi koruma görevini düzenleyen 56. ve ormanları korumaya ilişkin 169. maddeleriyle çeliştiğini belirterek, teklifin geçmesi halinde orman, mera, zeytinlik ve tarım arazilerinin maden ve enerji şirketlerine açılacağını belirterek, şöyle konuştu:
“Bu yasa tasarısında insan, çiftçi, doğa, tarım yok. Sadece maden ve enerji şirketlerinin çıkarı var. ÇED süreçlerinin kısaltılması, fiilen devre dışı bırakılması gündemde. Kamulaştırma kolaylaştırılıyor. Zeytinlikler, ormanlar elimizden alınabilecek. Bu yasa değişikliği Meclis’ten geçerse iklim değişikliği sorunu daha da artacak. Ormanı, tarım arazisi yok edilmiş bir coğrafyada iklim değişikliğinin olmamasını ummak saflık olur. Sözde iklim değişikliğini önleme adına yapılan çalışmaların da bir anlamı kalmamaktadır.
Yetmiyor, bu yasayla yeni tehlikeler yanında sözde iklim değişikliğini önleme iddiasıyla hazırlanan yasa tasarısı da yeniden Meclis’e getiriliyor. Teklifle, iklim değişikliğiyle mücadele faaliyetleri belirleniyor. Buna göre, sera gazı emisyonları, Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ve İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından yayımlanan veya güncellenen strateji ve eylem planları doğrultusunda azaltılacak dense de süslü cümlelerle doldurulan yasa tasarısı dünyayı yaşanmaz yaparken yerli ve yabancı sermayeye yeni pazar yaratılmak istenmektedir.”
“Bugün susarsak yarın geç olacak”
ÇED yönetmeliği ve yasa tasarılarının birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirten Gönül, “İktidarın Meclis çalışmalarına ara vermesini 31 Temmuz’a kadar uzatma nedeni, bu yasaları hızla geçirme isteğidir. Tüm siyasi partileri, sendikaları, meslek odalarını ve yurttaşları mücadeleye çağırıyoruz. Bugün ses çıkarmazsak, yarın çıkarılacak sesin bir anlamı kalmayacak. Doğaya ve yaşama zarar verecek bu yasa teklifleri geri çekilmelidir” dedi.