Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

California’daki protestolar sürüyor: Trump ile Vali karşı karşıya geldi

ABD’nin en büyük eyaleti California’da 6 Haziran’da, çoğunlukla göçmenlerin çalıştığı

ABD’nin en büyük eyaleti California’da 6 Haziran’da, çoğunlukla göçmenlerin çalıştığı bir fabrikaya yapılan polis baskını ve tutuklamaların ardından patlak veren protestolar devam ediyor. Yaklaşık 1 hafta geride kalırken protestolar ve sokağa çıkma yasakları sürüyor. ABD Başkanı Donald Trump ile Demokrat Partili California Valisi Gavin Newsom arasındaki tansiyon da yükseldi. Trump, Newson’ın krizle başa çıkamadığını savunarak bölgeye sürekli polis gönderiyor, Newsom ise Trump’ın adımını “anayasal yetkilerin gaspı” olarak değerlendiriyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) en kalabalık eyaleti California, 6 Haziran’dan bu yana göçmenlik operasyonları nedeniyle başlayan ve hızla eyaletler arası bir siyasi krize dönüşen protestolara sahne oluyor.

Los Angeles’ta başlayan protestolar, zamanla sokak çatışmalarına evrildi. Federal güçlerin devreye sokulmasıyla tansiyon daha da yükseldi. Polislerin protestoculara saldırması tepkiyle karşılandı ve çatışmaları hızlandırdı.

Protestoların merkezinde ise ICE’ın (Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi) başlattığı büyük çaplı göçmen operasyonları ve ABD Başkanı Donald Trump’ın doğrudan müdahalesi var.

BİR FABRİKADA BAŞLAYAN ÖFKE: AMBİANCE APPAREL BASKINI

Protestolar, Los Angeles’ın Moda Bölgesi’ndeki Ambiance Apparel isimli bir tekstil fabrikasına yapılan baskınla patlak verdi. ICE ajanları, ‘düzensiz göçmen işçilerin çalıştığı’ gerekçesiyle fabrikaya baskın düzenledi. Gözaltına alınan işçilerin görüntüleri sosyal medyada yayılınca on binlerce kişi sokaklara döküldü. Bu sırada polis, protestoculara karşı biber gazı ve flash-bang kullanmaya başladı. Bazı bölgelerde protestocular polis araçlarına taş, meşale ve metal cisimler fırlattı.

İlerleyen günlerde göçmenlerin yoğun yaşadığı Paramount ve Compton gibi mahallelerde de protestolar yaygınlaştı. Los Angeles Polis Departmanı’na (LAPD) bağlı özel birliklerin yanı sıra, eyalet polisi ve şerif departmanı da müdahaleye katıldı. Protestocuların bir kısmı yolları kapatırken zaman zaman polisle doğrudan çatışmalar yaşandı. 100’ün üzerinde kişi gözaltına alındı, en az 20 protestocu ve 7 polis yaralandı.

TRUMP: “ŞEHRİ KURTARIYORUZ”

Olayların ulusal gündeme taşınması ise ABD Başkanı Trump’ın, California Valisi Gavin Newsom’un onayı olmadan 2 bin kişilik Ulusal Muhafız birliğini Los Angeles’a göndermesiyle oldu. Trump, bu adımını “şehri kurtarmak” gerekçesiyle savundu. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “Göçmenlik yasalarını uygulamak isteyen federal ajanlarımızın korunması için asker sevk edilmiştir” dendi.

Trump ayrıca, protestocuları “anarşistler”, Los Angeles’ı ise “yabancı bir güç tarafından işgal edilmiş gibi” ifadeleriyle tanımladı. Newsom’u “aciz” olarak niteleyen Trump, gerekirse daha fazla asker gönderebileceğini belirtti, 2 bin ek muhafız ve 700 deniz piyadesi daha görevlendirildi. Müdahale için oluşturulan özel birimler, “Task Force 51” adı altında faaliyet yürütüyor.

VALİ NEWSOM: “BU OTORİTERLİKTİR”

Demokrat Partili California Valisi Gavin Newsom ise Trump’ın adımını “anayasal yetkilerin gaspı” olarak değerlendirdi. Trump’ın, valinin onayı olmadan Ulusal Muhafızları eyalete sevk etmesini “hukuksuzluk” olarak nitelendiren Newsom, federal mahkemeye başvurarak yürütmenin durdurulmasını talep etti. Newsom ayrıca “Bu eyaletin seçilmiş lideri olarak, bu müdahaleyi kabul etmeyeceğim. Bu otoriterliğin test sürüşüdür” ifadelerini kullandı.

Valiliğin başvurusunda, Posse Comitatus Yasası’na da atıf yapıldı. Bu yasa, ordu güçlerinin iç güvenlik amacıyla eyalet sınırları içinde kullanılmasını kısıtlayan temel yasalardan biri. Newsom’un danışmanları, bu müdahalenin sadece California değil, ülkenin tamamı için tehlikeli bir emsal oluşturduğunu savunuyor.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI, BASINA MÜDAHALE, TUTUKLAMALAR

Los Angeles Belediye Meclisi’nin aldığı kararla 8-18 saatleri arasında sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Polis, gece boyunca helikopterlerle şehri taradı. Şehir merkezinde protestoculara karşı göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombasıyla müdahale edildi. Bazı bölgelerde atlı polislerin göstericilere doğrudan müdahalesi tepkilere yol açtı.

Basına yansıyan görüntülerde, aralarında Reuters ve LA Times muhabirlerinin de bulunduğu bazı gazetecilerin gözaltına alındığı görüldü. Sosyal medya üzerinden yayılan videolarda, görevli gazetecilere plastik mermi isabet ettiği anlar da kayda geçti.

UZMANLAR UYARIYOR: “FEDERAL SİSTEMİN SINIRLARI TEST EDİLİYOR”

Emekli general ve anayasa hukukçularının görüşlerine göre, Trump’ın California’daki müdahalesi ABD federal sisteminin sınırlarını zorluyor. Emekli Orgeneral Peter Chiarelli, Time dergisine yaptığı açıklamada, “Bu bir kriz anı değil; seçilmiş valinin açık itirazına rağmen yapılan bir askeri sevkiyat. Bu, anayasal bir kırmızı çizgidir” dedi.

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) de konuyla ilgili yayınladığı bildiride, “Göçmen politikaları üzerinden bir polis devleti pratiği uygulanıyor. Eyalet hakları ve sivil özgürlükler tehdit altında” ifadelerini kullandı.

SON DURUM: TEDİRGİN BEKLEYİŞ

12 Haziran itibarıyla Los Angeles’taki gösteriler aralıklarla devam ediyor. Sokağa çıkma yasağı hâlâ yürürlükte. Protestocular, hem ICE operasyonlarının durdurulmasını hem de federal güçlerin geri çekilmesini talep ediyor. Beyaz Saray cephesi ise geri adım atma sinyali vermiyor.