Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Beşikdüzü Emek Ve Demokrasi Platformu’ndan Fındık Ve Doğa Mitingine Çağrı: “Ekmeğimiz, Evimiz, Aşkımız, Çocuğumuz Tehlikededir!”

Haber: Gençağa Karafazlı Beşikdüzü Emek ve Demokrasi Platformu, 31 Temmuz

Haber: Gençağa Karafazlı

Beşikdüzü Emek ve Demokrasi Platformu, 31 Temmuz Perşembe günü saat 13.00’te Gürhan Yardım-Okul Kavşağı’nda toplanarak belediye önüne yürüyüş gerçekleştirecek.

Platformdan yapılan açıklamada, güçlü bir çağrıyla şu sözlere yer verildi:

“Fındığımız, doğamız ve demokrasimiz için yürüyeceğiz.

Sis Dağı, Honefter, Araklı’da Erikli Yaylası…Karşı koymazsak eğer; tehlikededir günlük ekmeğimiz, bacamızın tütmesi tehlikededir,
evimiz, aşkımız, çocuğumuz, pencerede saksı, kitap sevgisi, insan sevgisi…
Tehlikededir gözbebeklerimiz!”

Platform, miting çağrısında, üretici ve emekçilerin sömürülmeye devam ettiğine dikkat çekerek, fındığın sadece bir geçim kaynağı değil; çocukların eğitimi, evlilik, yuva kurma hayalleri için vazgeçilmez olduğunu hatırlattı. Ancak bugün aynı fındık, üreticinin elinden kayıp gitmek üzere.

“Çayda da fındıkta da sömürü artarak sürüyor. Hükümetin üretici-emekçiden yana bir tarım politikası yok. Taban fiyatı bile yok. Üretici ve emekçi, tüccarın ve sermayenin insafına terk ediliyor. Bu terk edilişe 2 milyonu aşkın bölge insanı rıza göstermiyor, göstermeyecek de.”

Türkiye, dünya fındık üretiminin %70’ini gerçekleştirirken, fındık borsasının Almanya’da, Hamburg’da olmasına tepki gösterildi. Tarım Bakanlığı’nın 2025 fındık rekoltesini 402 bin ton, TÜİK’in ise 520 bin ton olarak açıklamasına dikkat çekilen açıklamada, daha rekolte hesaplamaları aşamasında sömürü düzeninin kurulduğu vurgulandı.

“Sonrasında da maliyetler ve emeğimiz hiçe sayılıyor. Sömürü çarkı işliyor.”

Platform, geçmişte üretici haklarını koruyan FİSKOBİRLİK gibi örgütlenmelerin yeniden canlandırılması gerektiğini belirterek şöyle seslendi:

“Toprak da bizim, fındık da… Emek de, alın teri de bizim! ALTINCI FİLO! Fındığımızdan da yaşam alanlarımızdan da çekil!”

Açıklamada son dönemde Meclis’ten geçen doğa ve emek karşıtı yasalara da dikkat çekildi: “Denize, suya, toprağa, zeytine düşman; emeğe ve üreticiye düşman iki yasa geçti. İklim ve maden tehlikededir. Sis Dağı, Honefter, Araklı’da Erikli Yaylası,
Karşı koymazsak eğer; tehlikededir günlük ekmeğimiz, tehlikededir bacamızın tütmesi, evimiz, aşkımız, çocuğumuz,
pencerede saksı, kitap sevgisi, insan sevgisi…Tehlikededir gözbebeklerimiz!”

Açıklamada ayrıca tarım ve sanayideki yıkıma da dikkat çekilerek şunlar söylendi:

“Adana’nın pamuğunu yabancılar işliyor. Dokuma tezgâhları tehlikededir. İzmir’in üzümü, fındığı… Giresun’un, Samsun’un tütünü tehlikededir. Kapanıyor fabrikalar birer birer. Varımız yoğumuz tehlikededir.
Hakikat bu! Emekçinin, toprağın, börtü böceğin hakikati bu.”

Platform açıklamasını, İgnazio Silone’nin “Fontamara” romanından bir alıntıyla sonlandırdı:

“Suyumuzu aldılar, toprağımıza el koydular, gazetemizi kapattılar!Bizi adam yerine koymuyorlar!Peki biz şimdi ne yapacağız?”

Ve cevabını verdiler.

“Ne yapacaksak birlikte, ne yapmayacaksak birlikte! Adil yargılama yoksa, orası cezaevi değil; Silivri’dir, zindandır!
Kurtuluş yok tek başına!  Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”