Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AK Partinin Adayı Erdoğan: Uzun ince bir yoldayım

 Adalet ve Kalkınma Partisi

 Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ilk turu 10 Ağustos’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayının Recep Tayyip Erdoğan olduğu açıklandı.

Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıya 4 bin kişi davet edildi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayını açıkladı.

Mehmet Ali Şahin şunları söyledi:

Hatırlayacaksınız, 2007’de 10. Cumhurbaşkanının görev süresi dolmuştu. TBMM, 11. Cumhurbaşkanını seçecekti. Biz AK Parti olarak, Anayasa’ya yasalara ve Meclis İç Tüzüğü’ne uygun şekilde hazırlıklarımızı yapmıştık. Ancak hiçbir seçimde öne sürülmeyen şartlar, biz Cumhurbaşkanı seçeceğimiz zaman önümüze çıktı.

“Hukuk ayaklar altına alındı, ideolojiler hukukun üstüne çıktı.

“Öncelikle Anayasa’yı değiştirmek suretiyle, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi sonucunu doğuracak değişikliği gerçekleştirdik.

“Milletimiz daha güçlü şekilde bizi parlamentoya getirdi ve önce Meclis’te 11. Cumhurbaşkanımızı seçtik, ardından Anayasa değişikliğini referanduma götürdük. Şükran borçluyuz ki yüzde 70’e yakın bir oranla milletimiz anayasa değişikliğini onayladı.

“İşte bugün, Cumhurbaşkanı’nı halkın belirleyeceği bir seçime hazırlanıyoruz. Uzun bir aday tespit süreci yaşadık.

“Sayın Başbakanımızın, Genel Başkanımızın başkanlığında hemen hemen her kesimle istişarelerde bulunduk.

“Milletin reis-i cumhur olarak, cumhurun başı olarak görmek istediği ismi nihayet tespit ettik. Biliyorsunuz, bir kişinin cumhurbaşkanı adayı olması için en az 20 vekilin imzasıyla aday gösterilmesi gerekiyor. Biz, grubumuzdaki tüm vekil arkadaşlarımızın imzalarını topladık.

“İmzalarıyla ittifaklarıyla cumhurbaşkanı adayımızı belirledik. aziz milletimizin takdirlerine sunmaya karar verdik. Türkiye Cumhuriyeti’nin 12’nci Cumhurbaşkanı adayı genel başkanımız, başbakanımız İstanbul milletvekili Recep Tayyip Erdoğan. Adayımızın hayırlı olmasını diliyorum.”

Erdoğan’ın adaylığının açıklanmasının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç yine gözyaşlarını tutamadı.

Daha sonra Başbakan Erdoğan’ın özgeçmişinin yer aldığı video gösterimi yapıldı.

Video gösteriminin ardından Başbakan Erdoğan, kendisi için yapılan şarkı eşliğinde kürsüye çıktı.

Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle;

“Zaferin sahibi sadece ve sadece Allah’tır. Bu davanın bayraktarlığını, sancaktarlığını, hizmetkarlığını yapmış ahirete intikal etmiş her bir arkadaşımıza Allah rahmet eylesin. Bizi kibirden muhafaza eyle ya Rab, hasetten, adaletsizlikten, zulümden feri eyle. Ailemizi, yol arkadaşlarımızı tuzaklardan koru Allah’ım. Arkamızda gemileri yakarak yola çıktık. Bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya Rabbim. Amin, amin, amin. Aday gösteren tüm milletvekili arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

“İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığım sırasında kalabalık içinde bir kız çocuğu yanıma geldi. ‘Bunları annem verdi. Seçildikten sonra bizi unutmasın’ dedi ve iki tane bileziği elime tutuşturdu. Bileğindeki oyuncak bileziğini de çıkardı ve elime tutuşturdu. O çocuğun gözlerini unutamadım. Pınarhisar Cezaevi’nde yatarken hep o çocuğun gözleri vardı. Allah’a hamdolsun, o büyük mesajı o büyük emaneti hiçbir zaman unutmadık.

“İslam coğrafyasını hiçbir zaman unutmadık, siyaseti onlar için yaptık. Türkiye’nin tüm kenar mahallesindeki yoksullar için siyaset yaptık. Dicle’nin kenarında kaybolan koyunların hesabını sormak için siyaset yaptık. Başörtülü olduğu için üniversite kapılarından döndürülen kızlarımız için yaptık. Ciğeri yanık anneler için siyaset yaptık. Filistin, Mısır, Suriye, Somali, Afganistan’ın masumları için yaptık. Biz siyaseti Allah için, millet için yaptık. Biz siyaseti vatan için, bayrak için istiklalimiz ve istikbalimiz için yaptık.

İmam hatipte okuduğumuz için bizi tahkir ettiler. Namaz kılıyoruz diye bize gerici dediler. Evine ayakkabısını çıkararak girenleri farklı gördüler. İnancı gereği başlarını örten eşlerimize, kardeşlerimize, bacılarımıza dar ettiler. Muhtar bile olamaz diye manşetler attılar.

“Biz başkalarının bize ne dediğine bakmadık. Onların dayattığı standart vatandaşlar derdine düşmedik. Allah’ın yardımı yakındır diyenler ve buna inananlardan olduk. Göklerin üstünde bir karar olduğuna inandık. Her yenilgiyle daha inandık. Her darbeyle daha güçlendik. Darbelere göğüs gererek kriterimiz hep hak oldu. Adaletin, milletin ne dediğine baktık. Yaradılanı severim, yaradan ötürü. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dedik.

“Bu ülke bize oy verenler kadar vermeyenlerin de ülkesidir. Biz, Türkiye’yi onlar için de büyüttük. Bu güzel ülke bizi sevenler kadar sevmeyenlerin de ülkesidir. Bu güzel ülkede hakları, özgürlükleri, kazanımları 77 milyon için büyüttük. Bizi sevmeyenleri de sevdik. Bize oy vermeyenlere de ayrım yapmadan hizmet getirdik. İnsana insan olduğu için değer verdik.

Müslüman meselesini çözmeye çalıştığımız kadar, gayrı Müslümanın, azınlıkların da meselelerini çözmeye çalıştık. Sünninin sorunları kadar alevinin de sorunları ile de ilgilendik.

“Yeni bir Türkiye’nin hayalini kurduk. Üreten, yatırım yapan, ihraç eden 77 milyonun hep birlikte kazandığı bir Türkiye hayal ettik. Barışın hakim olduğu bir Türkiye hayal ettik. Herkesin birbirine saygı duyduğu bir Türkiye hayal ettik. Hiçbir zaman kutuplaştırma içinde olmadık. Ayrımcı olmadık, inkar etmedik, ret etmedik. Asimilasyon yoluyla hiç kimseyi kendimize benzetmenin derdinde olmadık. Biz başı dik bir Türkiye hayal ettik.

O kadar ileri gittiler ki Türkiye’de gündem belirlemek, Türkiye’yi azarlamak, Türkiye’ye kibirle parmak sallamak istediler. İşte biz siyasi tarihimiz boyunca, cesaretle, korkmadan, çekinmeden ‘Siz kimsiniz’ sorusunu sorduk. Evet. Siz kimsiniz? İçeride ve dışarıda, siz kimsiniz? Bize tepeden bakma, bize kibirle bakma cüretini nereden buluyorsunuz Size bu hakkı kim veriyor?

“Biz medeniyetler inşa etmiş bir milletin mensuplarıyız. Biz şehitlerin takipçisiyiz. Bu ülkenin gençlerine özgüven aşıladık. Bu aziz millete hayal gibi görülen seviyelerin ulaşabilir olduğunu gösterdik. Biz bir kapıyı araladık.

“2007 yılında cumhurbaşkanlığı sicimini kriz ve kaosa çevirmek istediler. Cumhurbaşkanının halkın seçileceği düzenlemeyi getirdik. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi demokrasimiz açısından bir dönüm noktasıdır. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi vesayetler tarihinin bu ülkede kapatılmasıdır.”

Erdoğan, konuşması sırasında Aşık Veysel’in “Uzun İnce Bir Yol” isimli türküsünün sözlerini okudu.