İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi’nin İstanbul’daki adresi bu hafta Sancaktepe oldu. CHP’nin çağrısıyla 10 binlerce İstanbullu Sarıgazi Demokrasi Caddesi’nde bir araya geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve partinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta yolsuzluk suçlaması kapsamında tutuklanmasının ardından “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi düzenlemeye devam ediyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin İstanbul ayağındaki 11. buluşmasını Sancaktepe‘de düzenlendi. Sancaktepe’deki Sarıgazi Demokrasi Caddesi’ni hınca hınç dolduran kalabalık dronlarla görüntülendi.
ÖZGÜR ÖZEL KONUŞTU
CHP Genel Başkanı Özgür Özel Sarıgazi Demokrasi Caddesi’nde İstanbullulara seslendi…
Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Adalet ve demokrasi mücadelesi veriyoruz. 112 gündür bir darbeye karşı direnme hakkımızı kullanıyoruz. Karşımızdakiler milletten korkuyorlar, sandıktan korkuyorlar, meydanlardan, sokaklardan korkuyorlar. Onlar sokağa çıkamıyorlar, pazara gidemiyorlar, hatrınızı soramıyorlar. Ülkenin kötü gidişine engel olamıyor. Hesap vermeye gelince sizden bucak bucak kaçıyorlar. İşte biz, haklılar, güçlüler, hem sesi çıkanlar hem de yüreği aslan gibi yüreğiyle bu meydanlara koşanlar, onlara sesleniyoruz: Bu milletten kaçamazsınız. Bu darbeyi sürdüremezsiniz. Adayımızı esir tutamazsınız. Ekrem Başkan’ı alacağız. İktidarı alacağız. Millet kazanacak. Halk kazanacak. Biz kazanacağız.
“MEHMETÇİĞİN CANINI HİÇE SAYANLARDAN MUTLAKA HESAP SORACAĞIZ”
Sancaktepe’nin güzel insanları. Heyecanımız yüksek, enerjimiz yüksek ama memleketin durumu hiç parlak değil. Bilhassa geçtiğimiz günlerde aldığımız bir haber. Biraz önce ben buraya doğru gelirken ekrandan sizleri izliyordum. İl başkanımız buraya şanlı bayrağımızı astılar. 12 tane şehidimiz için saygı duruşunda bulundunuz, İstiklal Marşı’mızı okudunuz. Ben de şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize ve ailelerine başsağlığı diliyorum. Ancak böyle bir ihmali bir türlü içimize sindiremiyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak 19 askerimizin bir mağaraya sokulup metan gazından 12’sinin hayatını kaybetmesini, ordumuzun envanterinde insansız araçlar, robotlar varken, oraya ölçüm cihazlarının çok önceden gitmesi gerekirken, evlatlarımızda gaz maskesi, oksijen tüpünün olması gerekirken, bunların bir kısmının ihmal edildiği, tedbir alınmadığı ve boşu boşuna 12 aslan parçasını kaybettiğimizi düşündükçe bunu bir türlü içimize sindiremiyoruz.
Bir metan gazı ölçüm dedektörünün bin 100 lira, sadece bin 100 lira olduğu bu noktada, bu büyük ihmali asla kabul etmiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi bunu sonuna kadar araştıracak. Milletimize söz veriyoruz, Mehmetçiğin canını hiçe sayanlardan mutlaka hesap soracağız, mutlaka.
“GENÇLERİNE SÖZ VERİYORUZ, TÜRKİYE’DEKİ TÜM OLUMSUZLUKLARDAN KURTARACAĞIZ”
Bugün uzun uzun Silivri’deki arkadaşlarla, Ekrem Başkan’la konuşurken bu seçimi, yaklaşan seçimi en çok arkadaşlarımızın özgürlüğü için değil, kendimiz için değil ama bu ülkenin yoksulları, işsizleri, gençleri için, yasaklardan, yoksulluktan, işsizlikten, bıkmış gençleri için, bu partinin bir an önce iktidar olması için, bu yolu yürümenin ne kadar önemli olduğunu konuştuk.
Buradan Türkiye’nin hangi görüşten olursa olsun, hangi mezhepten, inançtan, etnikiteden olursa olsun, Türkiye’nin bütün gençlerine söz veriyoruz. Sizi bu yasaklardan, yolsuzluktan, yoksulluktan, AK Parti’nin kaldıracağım deyip gelip iyice berbat ettiği bu Türkiye’deki tüm olumsuzluklardan kurtaracağız. Cumhuriyetin bundan sonraki dönemi, 100 yıl öncesinde olduğu gibi gençlerini kucaklayan ve gençleriyle birlikte yarınlara taşınan bir cumhuriyet olacak. Söz veriyoruz sizlere.
“KENAN EVREN YAŞASA ERDOĞAN’A ‘TEBRİK EDERİM SENİ, BOYNUZ KULAĞI GEÇTİ’ DER”
Bu mücadele bir demokrasi mücadelesidir. 12 Eylül darbecilerinin getirdiği siyaset yasakları kalktıktan 35 yıl sonra, 18 yaşındaki Ekrem’e siyaset yasağı getirenler, 12 Eylülcülerden daha gözü dönmüştür, daha darbecidir, demokrasiden daha az nasibini almıştır. Artık Recep Tayyip Erdoğan’ın eline Kenan Paşa su dökememektedir. Bugün Kenan Evren yaşasa Erdoğan’a der ki ‘Tebrik ederim seni, boynuz kulağı geçti’ der. Boynuz kulağı geçti.
“SÖZCÜ TV’Yİ KARARTTI AMA TELE1 VE HALK TV AÇIK”
Sayın Erdoğan’ın muhalefet kanallarını, muhalif kanalları çok izlediğini akşamları biliyoruz. Bugün akşam Sözcü TV’yi kararttı ama Tele1 ve Halk TV açık. Hangisinden izliyorsa Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Bak, sen Ekrem Başkan’ın alnının teriyle aldığı diplomasına saldırırsan, onun diplomasını sorgularsan, onun birlikte olabileceği yüzlerce arkadaşı var ama senin bir tavla oynayabileceğin bir üniversite arkadaşın yok.
Sayın Erdoğan’a sesleniyorum, yarın sabah, üniversiteyi birlikte okuduğu bir arkadaşıyla oturup bir Türk kahvesi içip, sabah keyif kahvesi içip fotoğrafını paylaşırsa ben bir şey söylemeyeceğim. Ama bir kahve içecek üniversite arkadaşı yok, bir de bizim diplomamıza saldırıyor. Sonra da gençler Sancaktepe’den çıkıp onun diplomasına sesleniyorlar.
“BU ÜLKEYİ 100 YIL SONRA KURTARACAK OLAN YİNE TÜRKİYE’NİN 1. PARTİSİ CHP’DİR”
Paramız, paramız pul oldu. Ama parayı pul olmaktan kurtaracak, yoksulluğu kader olmaktan kurtaracak, gençleri işsizlikten kurtaracak, bu ülkeyi 100 yıl sonra bir kez daha kurtaracak ve bir kez daha kalkındıracak biri var derseniz o birisinin adı… (Kalabalık tezahüratları: Ekrem İmamoğlu!)
Bu ülkeyi 100 yıl sonra kurtaracak olan yine Türkiye’nin 1. Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Ve bu ülkeyi iktidar yaparken son Cumhurbaşkanı gibi çiftçiye ‘Al ananı da git’ diyen değil, ‘Köylü milletin efendisidir’ diyen bu milleti baştacı yapacak olan, yüzleri güldürecek olan, Cumhurbaşkanı adayımızın adı da Ekrem İmamoğlu’dur.
“BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN TEK GÜNAHI VAR; ERDOĞAN’I YENMEK”
Maalesef dün akşam Silivri’de olmayıp bu akşam olan yiğitlerimiz var Silivri’de. Bir tanesi Adana Büyükşehir’imizin değerli belediye başkanı Zeydan Karalar. Adana gibi başkan Zeydan Başkan. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek Antalya’da, Adıyaman’ın depremdeki kahraman evladı Abdurrahman Tutdere ev hapsinde ve hepsinin tek günahı var, AK Parti’yi yenmek, Tayyip Erdoğan’ı yenmek.
EKREM BAŞKAN’I ALACAĞIZ, İKTİDARI ALACAĞIZ”
Ama Erdoğan şunu bilsin ki biz Ekrem Başkan’la Erdoğan’ı dört kez yendik, hiç yenilmedik. Biz iki seçimdir Erdoğan’ın adaylarını teker teker yeniyoruz. 23 yıldır, 23 yıldır seçim kaybetmedim diye geçmişi anmış Erdoğan, bugün biz 23 yıldır şu seçimi kazandık, bu seçimi kazandık diyor ama artık o yenilmez değil. Onu 31 Mart’ta yendik ve ikinci parti yaptık. Bütün anketlerde Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin 1. Partisi. Ve Beylikdüzü’nde bir kez, İstanbul’da üç kez Ekrem İmamoğlu Erdoğan’ın adaylarını yendi ama Erdoğan Ekrem Başkan’ı bir kere bile yenemedi. Bir yenilmez varsa Ekrem Başkan’dır. Onun için korkuyor. Korksun. Geleceğiz, yine yeneceğiz. Biz kazanacağız.
“ERDOĞAN, HIRSIZLIK YAPAN IRAK OLACAKSA, SENİN BU ÜLKEDEN IRAK OLMAN LAZIM”
Arkadaşlarımıza her türlü iftirayı attıranlar bir suç örgütü lideri diye tanımladıkları Aziz İhsan Aktaş’a dönüp bu sefer Adıyaman’a bir rota üzerinden Adana’ya ve çeşitli belediyelerimize iftirada bulundurdular.
Rakamları çıkardık. Bu itirafçı dedikleri, iftiracı şimdi evinde, yazlığında keyif çatıyor. Güya bu suç örgütü lideri. O dışarıda iftira attıkları içeride. Ama 388 ihale almış, 300’ünü AK Partililerden, 88’ini bizden almış. Oysa belediyelerin yüzde 65’i bizde ama ihalelerin yüzde 77’sini AK Parti’den almış.
Bugün Erdoğan çıkmış grup toplantısında ‘Yolsuzluk yapan ırak olsun, hırsızlık yapan bizden değildir’ diyor. Erdoğan, eğer hırsızlık yapan ırak olacaksa senin bu ülkeden ırak olman lazım. Senin ırak olman lazım.
“AYAKKABI KUTUSUYLA BU DEVLETİ REZİL EDEN, BU MİLLETİ SOYAN SENSİN ERDOĞAN”
Utanmadan, sıkılmadan bugün çıkmış Cumhuriyet Halk Partisi’ne baklava kutularından bahsediyor. Ben baklava kutusunu gördüm, derhal harekete geçtim. İki tane müfettiş görevlendirdim. ‘Taviz yok’ dedim, ‘gereğini yaparız’ dedim. Benim baklava kutusuna tahammülüm yok ama senin ayakkabı kutularından sabıkan var. Ayakkabı kutusuna, 17-25 Aralık’ta bakanların evlerinden ayakkabı kutularıyla para çıkarken ve senin arkadaşların bunları Yüce Divan’a yollayalım derken, onları vermeyen, hırsızını bile savunan, onları Yüce Divan’a yollamayan, Yüce Divan’a yollamak isteyip ‘Hırsızlık yapan kardeşim olsa kolunu keserim’ diyen Başbakan’ın kafasını koparan sensin. Hırsızına sahip çıkan sensin. Ayakkabı kutusuyla bu devleti rezil eden, bu milleti soyan sensin Erdoğan.
“SENİN İFTİRACILARINA KURBAN EDECEĞİMİZ BİR TANE ARKADAŞIMIZ YOKTUR”
Buradan büyük bir özgüvenle söylüyorum. Hırsızlık yapan, rüşvet alan, devleti zarara uğratan kim varsa Cumhuriyet Halk Partisi’nde yeri yoktur. Ama senin iftiracılarına kurban edeceğimiz, feda edeceğimiz bir tane de arkadaşımız yoktur. Bunu böyle bil. Eğer yanlış yapan varsa cezasını çekecek. Ama hırsızına sahip çıkan, ayakkabı kutularına sahip çıkan, “Babacığım, babacığım, paraları sıfırlayamadım.” diyen oğluna fırça atan bu millet seni unutmadı. Gün gelecek o defterleri açacağız. O bakanları da, ona sessiz kalanları da Yüce Divan’da yargılayacağız. And olsun. And olsun.
“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BU BEYGİRE MAAŞ ÖDEMESİN ARTIK”
Biliyorsunuz Ahmet Hamdi Çamlı, Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakını, arabasını İstanbul Büyükşehir seçim kampanyasında arabasını kullanan şoförü. Tayyip Bey bunu milletvekili yaptı. Hatta bugün sevgili Müsavat Başkan şöyle güzel bir şey söylemiş. Hani Roma İmparatoru bir tane atı vardı, Kaligula. Onu çok seviyordu. Ona altın semerler vuruyordu, gümüş kaplarda onu yemliyordu. Roma İmparatoru Sezar bir gün kafası bozulmuş, atı Kaligula’yı demiş ki ‘Ben bunu meclise sokacağım’ Bu güç yozlaşmasının en üst noktası olarak kabul edilir dünya tarihinde. Ama Müsavat Bey demiş ki ‘Bunun durumu Kaligula’dan beter, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu beygire maaş ödemesin artık. Yeter’ demiş.
Şimdi o haysiyetsiz diyor ki ‘1923 diyor, kanlı bir darbedir’ diyor. Hakikaten şöyle bir şey var: Ben meydanda kimseyi yuhalatmıyordum ama bir istisnası vardı, ona izin veriyordum. O belasını buldu ya, şimdi de kimseyi yuhalatmam ama madem içinizden geldi, yuhalayın bu namussuzu. Hak etti namussuz.
“ADINDA CUMHURİYET TAŞIYAN CUMHURİYET SAVCILARI, ADINIZI HAK EDİN”
Şimdi buradan dün talimat verdik. 81 il başkanımız, tüm milletvekillerimiz bunun hakkında, bu yeliz hakkında, Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyorlar. Bakalım unvanındaki cumhuriyeti hak eden ilk savcı kim olacak? Bütün Türkiye görecek. Atatürk’ün talimatıdır. Der ki: ‘Cumhuriyet savcıları, cumhuriyetin incileridir’ der. Bu ülkenin yoksulunun, fakirinin, kimsesizinin hakkını arayacak olan Cumhuriyet savcılarıdır, der. ‘Bu cumhuriyeti biz cumhuriyetin savcılarına emanet ettik’ der. Şimdi bu yeliz kod adlı meczup, cumhuriyete ‘kanlı darbe’ demiş. Adında cumhuriyet taşıyan cumhuriyet savcıları, adınızı hak edin. Atatürk’ün size verdiği değeri hak edin. Bu milletin size verdiği maaşı hak edin.
Buradan bu Ahmet Hamdi Çamlı’ya haddini bildirmeyen, onu partiden ihraç etmeyen, disipline sevk etmeyen Tayyip Erdoğan’a ve adını bile anmadan ‘Biz Cumhuriyet gözbebeğimiz’ diyen Ömer Çelik’e sesleniyorum. Siz mış gibi yaparak, bu adamın bu terbiyesizliğine susarak, yüzde 99’u Atatürk sevgisiyle dolu bu millete ‘Gerçek yüzümüz odur, görüşümüz odur, hepimiz yeliziz, hepimiz öyleyiz. Aslında biz Cumhuriyetin, Atatürk’ün sevdalısı değil, onun gibi birisinin dostlarıyız’ diyorsunuz. Yazıklar olsun hepinize.
“TUTUKSUZ YARGILANMA İSTİYORUZ, TRT’DEN CANLI YAYIN İSTİYORUZ”
Biz Türkiye’nin güçlü olması için elbette terörsüz Türkiye’ye de destek veriyoruz. Ancak 3T’yi ısrarla altını çiziyoruz. Terörsüz Türkiye tamam ama yetmez. Terörsüz ve demokratik bir Türkiye istiyoruz. Tutuksuz yargılanma istiyoruz, TRT’den canlı yayın istiyoruz.
Biz bunu aylardır söyledik, aylardır. Nihayet, nihayet dün Sayın Bahçeli yargılamanın uzadığını, iddianamenin tavsadığını ve canlı yayını kendilerinin de kabul ettiğini söyledi. Bugün de Erdoğan ‘İyi söylemiş’ demiş. O zaman hodri meydan. Biz kanun teklifimizi 9 Mayıs’ta vermiştik. Öyle TRT’den verelim demekle olmaz.
TRT’nin duruşmayı bir kanaldan baştan sona, eksiksiz, savcıyı ne kadar veriyorsa savunmayı da tam vererek, savunmaları arkadaşlarımızın ağzından canlı yayınlayarak ve canlı yayın yapmak isteyen tüm televizyonlara frekans tahsis ederek bu duruşmaların tam, eksiksiz ve şeffaf olarak yayınlanmasını istiyoruz. Çünkü ben belediye başkanlarıma, arkadaşlarıma güveniyorum. Erdoğan, sen savcına güveniyorsan çık karşıma, millet versin kararı.
Bu vakitten sonra yeni tutuklamalar, yeni operasyonlar, uzayan yargılamalar milleti daha fakir yapmaktan, Türkiye’yi dünyadan koparmaktan, bu ülkeyi bir felakete sürüklemekten başka bir işe asla yaramaz. Bunun için 2 Kasım için açıkça çağrıda bulunuyoruz.
“BİZ HAKLIYIZ. BİZ GÜÇLÜYÜZ. BİZ KAZANACAĞIZ”
Hiç az değiliz. Hiç moralsiz değiliz. Asla kaybeden biz değiliz. O her akşam uykusundan bu meydanların sesiyle uyanırken, bir yandan bu meydan onun uykularını kaçırırken, Ekrem Başkan ve arkadaşlarımız hücrede içleri rahat, yerin yedi kat üstünde. O sarayda ama korkudan yerin yedi kat dibinde. Biz haklıyız. Biz güçlüyüz. Biz kazanacağız. Bir işi kazanmak için ahlaki üstünlük lazım. O bu meydanda. Psikolojik üstünlük lazım. O bu meydanda. Çoğunluk enerjisi lazım. O bu meydanda. Bizde, hepimizde.
2 Kasım’da yapılacak bir seçim için kolları sıvamaya, iktidara yürümeye, seçimden kaçarlarsa kampanyayı sürdürmeye, gerekirse ülke tarihinin en uzun, en kararlı, en inatçı seçim kampanyasını yürütmeye var mısınız?
EKREM İMAMOĞLU’NUN MESAJI OKUNUYOR
İmamoğlu’nun Sancaktepe’ye mesajı şu şekilde:
“Sevgili Sancaktepeliler, yüreği adalet ve ülke sevgisiyle çarpan, değerli hemşerilerim; 2019’dan bugüne İstanbul’da nelerin değiştiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. İnsana saygı duyan, yaşadığı şehre özen gösteren, dürüst ve adil bir yönetim iş başına gelince, İstanbul, her alanda çok büyük ilerlemeler kaydetti. İstanbul tarihinde görülmemiş büyüklükte yatırımlar yaptık. İstanbullular; gerçek hizmetle, doğru icraatla tanıştı. İstanbul, adaletin ve hürriyetin kök salıp güçlendiği bir şehir olma yoluna girdi. Bütün bu çabalarımızın karşılığını, 2024 seçimlerinde aldık. Yalnız İstanbul’da değil, ülkenin dört bir yanında milletimiz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı belediyeciliğine çok güçlü bir destek verdi. Milletimiz ülkeyi yönetmesini istediği yeni iktidarın adını o gün koydu. Türkiye, o günden, 31 Mart 2024’ten bu yana, millet desteğini yitirmiş bir iktidarın millete rağmen ayakta kalabilmek için yaptıklarının bedelini ödüyor. İktidar hukuk dışına çıktıkça; ekonomik, siyasi, idari, hukuki krizler daha da derinleşiyor. Herkes daha yoksul daha güvencesiz hale geliyor. Ülkemiz dünyada güç ve itibar kaybediyor.
“MİLLETİN VİCDANINDA ŞÜPHELİ OLANLAR İKTİDARDAKİLERDİR”
Sevgili hemşehrilerim; vatandaşların şehirlerini emanet ettiği, değerli belediye başkanı arkadaşlarım Zeydan Karalar’a, Muhittin Böcek’e, Abdurrahman Tutdere’ye, Ahmet Şahin ve Tunç Soyer’e reva görülen muamele, iktidarın milli iradeyi gasp etme girişimlerinin yeni bir örneğidir. Tamamen siyasi amaçlarla kurgulanmış, hukuki temelden yoksun, bin bir haksızlık ve zorbalıkla yürütülen bu soruşturmalarda, bizler, kendimizi aklamak zorunda değiliz. Asıl kendini aklaması gerekenler, yargıyı talimatla çalışır hale getirenler, iftiraların, gizli tanıkların arkasına gizlenerek kendileri için muhalefetsiz bir ülke yaratma hayali kuranlardır. Bizler değil, aylardır ortaya bir iddianame bile koyulamamışken bizleri suçlu ilan edenler, hiçbir sebep yokken bizleri tutuklayanlar kendilerini aklamak zorundadır. Milletin vicdanında şüpheli olanlar iktidardakilerdir. Baskıyla, zorbalıkla, kara propagandayla milletimize boyun eğdirmeye çalışanlar asla başaramayacaklar. Bu millet 7 düvele boyun eğmemiş, sandıktan kaçanlara, milli irade hırsızlarına mı boyun eğecek. Elbette boyun eğmeyeceğiz.
“KENDİ İKTİDARLARINI SÜRDÜRMEKTEN DAHA ÖNEMLİ HİÇBİR DERDİ OLMAYANLAR…”
Milletin iradesine değil, ele geçirdikleri devletin gücüne güvenenler yine kaybedecekler. Çünkü karşılarında siz varsınız, millet var. Kendi iktidarlarını sürdürmekten daha önemli hiçbir derdi olmayanlar, milletin vicdanına, 86 milyonun kardeşliğine yenilecek. Bizler kazanacağız. ‘Herkes için, her yerde, önce adalet, önce hürriyet’ diyenler kazanacak. Hayatın her alanında adaletsizliğin kol gezdiği, hak ve hürriyetlerin güvence altında olmadığı bir ülkede kimse geleceğinden emin olamaz. Bizim davamız, bu ülkede yaşayan herkes için, her yerde, önce adaleti, önce hürriyeti sağlamaktır. Adalet ve hürriyet temeli üzerinde kuracağımız toplumsal birlik ve bütünlük, bütün dertlerimizin çaresi, geleceğimizin garantisidir. Hücremden, demir parmaklıkların, duvarların, tel örgülerin ardından kendim ve ülkem için tek bir talebim var: ‘Herkes için, her yerde, önce adalet, önce hürriyet.’ Kalın sağlıcakla. Ekrem İmamoğlu.”
ÖZGÜR ÇELİK KONUŞTU
Dün, Çağlayan Adliyesi’ne ifadeye çağırılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Saraçhane’de bir araya gelen on binlere hitap etti.
Çelik, konuşmasında şunları söyledi:
“250 gündür İstanbul’un meydanlarında adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veriyoruz. Bugün de değerli büyüklerimizle, annelerimizle, kadınlarla, gençlerle, hatta ve hatta çocuklarla Sancaktepe’deyiz. Bir ülkede çocuklar dahi adalet aramaya başlamışsa o ülkenin adalet terazisi kırılmıştır. Ama çocuklar adalet arıyorsa umut ayaktadır. 250 gündür İstanbul’un meydanlarında umutla özgürlük arayanlara, demokrasi arayanlara, adalet arayanlara hepinize yürekten teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız.
2024’te 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde ilk defa Sancaktepe’yi kazandık. Sancaktepe 2024’te halkçı belediyecilikle tanıştı.
Değerli İstanbullular. Hafta sonu acı bir haber aldık. 12 evladımızı, 12 vatan evladını şehit verdik. 12 vatan evladımızı şehit vermenin derin acısını yaşıyoruz. Ailelerine başsağlığı diliyorum. Ülkemizin ve milletimizin başı sağ olsun diyorum.”
SANCAKTEPE BELEDİYE BAŞKANI ÇAĞRIDA BULUNDU
20.30’da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşması beklenen mitinge Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin çağrıda bulundu. Yeğin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Korkmuyoruz, sinmiyoruz, bir adım geri atmıyoruz!
Bu akşam özgürlük ve adalet mücadelemizi Sancaktepe’de sürdüreceğiz!
Biz haklıyız, biz güçlüyüz, biz kazanacağız!
⏰ 20.30 Sarıgazi Demokrasi Caddesi”
Odatv.com