Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bir Avuç İkizköylü.. Bir Avuç Yürek, Bir Parkın Ortasında….

Bir avuç ikizköylü.. bir avuç yürek, bir parkın ortasında…. Gece

Bir avuç ikizköylü.. bir avuç yürek, bir parkın ortasında….
Gece çökmüş Ankara’nın üstüne.
Park lambalarının solgun ışığında, bir avuç insan toprağa serdiği döşeklerin üzerinde uyumaya çalışıyor. Gözlerinden değil, yüreklerinden yorgunlar. Uyku değil bu; direnişin uykusuzluğu.
Battaniyelerin altındaki bedenler, yalnızca birer insan değil. O örtülerin altında, Fırtına Vadisi’nin serinliği, Munzur’un şırıltısı, Kazdağları’nın sessiz öfkesi var. Her biri bir dağın, bir derenin, bir ağacın kalbini taşıyor içinde.
Burası bir park değil artık,
burası memleketin vicdanı.
İkizlöylüler geldiler…
Dillerinde dualar değil;
“Havama, suyuma, toprağıma dokunma!” yazan karton bir pankart.
Sırtlarında yorgunluk değil;
Yüz yıllık ormanların yükü.
Gözlerinde korku yok;
Çünkü doğa için korkmadan yürüyenler, artık geri dönmüyor.
Ve şimdi…
Meclis’in dibindeler.
Uyumuyorlar aslında.
Milletin vekilleri uyanana dek,
milletin kendisi uyanana dek,
bu toprakta uyumayacaklar.
Bu fotoğraflara bakın.
Bir ülkenin en sessiz çığlığı bu.
Betona teslim edilmek istenen yaylaların,
göz göre göre kurutulan derelerin,
kanuna torba denilerek içine konan nice vahşetin
tam da karşısında,
yüreklerini koydular toprağa…
Geceleri parkta yatıyorlar,
çünkü doğanın başına torba geçirilemez.
Şimdi sen soruyorsun ya kendine:
“Ben ne yapabilirim ki?”
İşte cevabı bu karelerde gizli.
Çünkü bazen
bir parkta yere serilen bir şilte,
bir imza kampanyasından,
bir tweet’ten,
bir dilekçeden daha çok şey anlatır.
Ve bazen,
bir milletin uyanması için
birkaç yürekli insanın
sessizce yere uzanması yeter.
Yeter ki sen duy,
Yeter ki sen gör,
Yeter ki sen hisset…
Av: Yakup Okumuşoğlu