Nöbetçi Eczaneler
(RİZE) – Rize Hayvan Pazarı’nda Kurban Bayramı’nda beklenen satışlar gerçekleşmedi. Besiciler, Diyanet İşleri Başkanlığının düşük fiyatlı kurban bağışı kampanyalarının piyasayı olumsuz etkilediğini belirterek, “Diyanet 4 bin liraya kurban kesiyor, biz 4 bin 500 liraya hayvan satamıyoruz. Bu üreticiyi bitirmek demektir” dedi.
Rize Hayvan Pazarı’nda Kurban Bayramı’nda beklenen satışlar gerçekleşmedi. Diyarbakır, Ardahan ve Kars’tan Rize’ye hayvan satmaya gelen besiciler, Diyanet İşleri Başkanlığının düşük fiyatlı kurban bağışı kampanyalarının piyasayı olumsuz etkilediğini belirterek, tepkilerini dile getirdi. Üretici ve kasaplar, hayvanların maliyetlerinin arttığını, vatandaşın alım gücünün düştüğünü, devlet politikalarının ise üreticiyi korumaktan uzak olduğunu vurguladı.
“Geçen yılın fiyatlarıyla yine malımızı satamadık”
Rize’li besici İsmail Velioğlu , “Rize Hayvan Pazarı’nda talep oldukça düşük. Özellikle küçükbaş hayvanlara hiç talep yok. Büyükbaş hayvan satışı ise geçen yıla göre yarı yarıya azalmış durumda. Fiyatlar geçen yılla hemen hemen aynı seyrederken, yem, ot ve saman fiyatları üçe katlandı. Geçen yıl hayvan başına günlük 3,5-4 lira yem harcaması yaparken, bu yıl bu rakam 13 bin 15 bin lira arasına yükseldi. Burada ters bir orantı söz konusu. Yurt dışı kurban kesim fiyatları devlet tarafından çok düşük açıklandı. 5.000 TL bağış rakamı, anormal bir durum yaratıyor. Geçen sene sattığımız fiyatlara şu an koyun satıyoruz. Vatandaş “Geçen yıla göre emekli maaşım aynı, bir artış yok. Geçinemiyoruz, alım gücümüz yok, paramızın değeri düştü” diyor. Bura da sanki kağıt para sayıyoruz gibi bir durum var. Sayması bile zor hale geldi. Normalde yüz mal satmam gerekirken şu anda sadece otuz beş tane satabildim” dedi
“Diyanetin uygulaması bizi ezmek ve bitirmek demektir. Madem bu işi yapacak hocalar var, bizi aradan çıkarsınlar, kendileri koyun satsınlar”
Diyanetin kurban bağışı uygulamasını eleştiren besici Recep Ali Şunaforoğlu , “Uygun fiyat vermemize rağmen hayvanlarımızı satamadığımızı belirtmek isterim. Diyanet’ten beklentimiz ya bizi aradan çıkarması ya da bu işleri kendisinin yapması. Bu durum, üreticiyi ezmek ve bitirmek demektir. Madem bu işi yapacak hocalar var, bizi aradan çıkarsınlar, kendileri koyun satsınlar. Allah aşkına 4 bin liraya kurban nerede var? Bir kilo et 650, biz 450 bin liraya bile satamıyoruz. Vatandaş Diyanet’in 4 liraya aldığını söylüyor. Bu 4 bin liraya kaç kilo et alınabilir? Vakıflar da 4 bin liraya topluyor. Vatandaşlara, “4 bin lirayı bana verin, kurbanı ben keserim” diyor. Arkadaşlarımıza sorduğumuzda, “Biz 4 bin lira bağış ettik, bizim yerimize Diyanet kesecek” cevabını alıyoruz. Burada anormal bir olay var. Herhalde bu hocalar ve Diyanet, bizi de bitirmenin peşinde. Sağ olsunlar, var olsunlar diyelim” tepkisini dile getirdi.
“Benim dedem olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum: Bana bir iş verin, hayvanlarla uğraşıyorum ama sigortam yok. Evimi onun resimleriyle doldurmuşum. Orijinal dedem olsun”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dedesi olduğunu belirten bir besici , “Devletten çiftçiye 200, 300, 500 lira gibi düşük destekler veriliyor. Oysa hayvanların iyi bakılması ve beslenmesi için 2-3 trilyon lira verilmesi lazım. Faizsiz kredi imkanları olmalı. Benim dedem olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum: Bana bir iş verin, hayvanlarla uğraşıyorum ama sigortam yok. Evimi onun resimleriyle doldurmuşum. Orijinal dedem olsun. Riskimiz bu kadardı. Az malımız var. Büyük hayvancılar bunu düşünsün. Tayyip Erdoğan bize koyun mu satacak şimdi? Ona göre davransaydı arkadaşlar, harbi konuşanı 7 köyden kovmuşlar.
Krediye faizsiz şimdi hemen alalım, Bankalardan %100 faizle kredi aldın mı ne kazanacaksın? Saman ve ot fiyatları biraz düşürülmeli. Et fiyatları aynı kalsın. Bir ton saman 20 bin lira. Ama yine de dedemi seviyorum, benim burada 80 tane malım var 20 malım kaldı, benim satışlarım müşterilerim telefonla, dedem arkamda harbi konuşacaksın dedem arkamda” dedi.
Emirhan Yazar , “Satışlarımız hiç olmuyor. “Bir alana bir bedava” diyoruz, millet yine almıyor. Millet aç göz, bedavayı almaya çalışıyorlar, bu hayvana 8 milyar dediler, yemi 10 milyar tutuyor zaten. Ben 8’e satıp ne ede cem ne olur? Genç yaşım, daha evlenmemişim 30’lu yaşlarda evlenmemiş bu adam ne yapsın şimdi? Uğraşıyoruz. Vatandaş gelsin, biz buradayız. “Bir alana bir bedava” kampanyasına rağmen yine kimse yok. Mallarımız burada duruyor. Kimse yok. Abilerimiz, dedelerimiz sohbet ediyoruz. 100 tane hayvan getirdik, 56 tane kaldı. Ne edeceğiz? Mallarımız elimizde kaldı” diye yakındı.
.
“Maliyetler geçen seneye göre oldukça arttı ekonomi ortada, bir şey demeye gerek yok. Her gün gelen zamlar, yem, saman, arpa fiyatları malum”
Rize Kasaplar Odası Başkanı Gökmen Akçam, “Kasaplar odası bakanı olarak şunları eklemek isterim: Hayvanlarımızı Ardahan’dan getirdik, dışarıdan gelen arkadaşlarımız da var. Geçen seneyle bu sene fiyatlar aşağı yukarı aynı seyretti. Ancak maliyetler geçen seneye göre oldukça arttı. Günümüz şartlarında ekonomi ortada, bir şey demeye gerek yok. Her gün gelen zamlar, yem, saman, arpa fiyatları malum” dedi.
“Türkiye’de tarım politikaları belli. Hayvancılık yok denilecek seviyeye düşmüş durumda”
Türkiye’de tarım politikaları belli. Hayvancılık yok denilecek seviyeye düşmüş durumda diyen Kasap ve besici Sefer Peçe “Eğer Diyanet 4 bin liraya mal kesiyorsa, bu nasıl bir maliyet? Diyanet bize versin, biz kasap olarak keselim onları. Türkiye’de tarım politikaları belli. Hayvancılık yok denilecek seviyeye düşmüş durumda. Ortada hayvan yok. İthalatla da bu durum düzelmez, kimse alamaz. İnşallah devlet bu işe müdahale eder de bir şeyler olur.
Devletin müdahale etmesi gereken konu, dişi hayvan kesimine müsaade edilmemesidir. Kurban Bayramı’nda hep inek kesildi. Dişi hayvanlar olduğu gibi kesildi. Verimsizlik raporu veren veterinerleri devletimiz neden kontrol altına almıyor? öyle inekler kesildi ki, tamamen mandıra malı, tamamen verime elverişli hayvanlardı. Verimi olan hayvanların satıldı. Bakın, bu hayvan dişi değil mi? İnek. Bir doğum yapmış inek. Kurbana gelmiş. Bunun hala verimi var. Bu hayvan en az beş dönem daha verim yapar, doğum yapar. Bu hayvan genç inektir. Bu hayvanları bu millet kestiği için bu ülkede tarım bitti. Şuraya bakın, genç hayvan görüyor musunuz? Bu ülkede tarım bundan bitti. Bu hayvanlar hep kurban diye kesildi. Bu bir değil, iki değil. Şu an bitmiş olan, satılmış olan hayvanların hepsi gidecek. Geride kalan, kurbana kesilecek olan tüm inekler verime elverişlidir. Belki insanlar bana kızacaktır ama halk dilinde izah edeyim: düve diye tabir ettiğimiz, genç, hiç doğum yapmamış hayvanlar bunlar. Bunlar hep kesildi, hepsi kesildi. Bugün genç kızlarımız gibi düşünün, hepsi kesildi. Sen buraya gel, ondan sonra da bu ülkede hayvancılık, yetiştiricilik olacak, yetiştirme bekleyesin. Bunun yasaklanmasının önüne geçmesi lazım devletin. Bunu yasaklayacak, kesimini kaldıracak ve bu ülke kendini beş yılda toparlar” ifadelerini kullandı.
“Ben Ak Parti belediye meclis üyesiyim Bu çiftçiyi öldüren Tarım Bakanıdır”
Tarım Bakanı 5 bin lira hesap çıkarmış. Hani bir koyun 4.500 var mı? Yok. Bu çiftçiyi öldüren Tarım Bakanı. Ben kendim AK Partiliyim, Kars’ta dördüncü dönemdir AK Parti’de belediye meclis üyesiyim. 4.500, 4.750 lira diyor arkadaşına, vatandaşına hibe yap. Oysa bir hayvanın hissesi 20-25 bin. Eğer devlet yapacaksa 20 bin lira hibe yapmalı. Bağış yapmalı. Sen diyordun kurban kesme. Tamamen kurbanlığı ortadan kaldırıyor. Kurban davasız gelecek, bitecek. Tarım Bakanı’nın sözüyle mi? Kurban kesilmeyecek. Olur mu böyle bir şey? Sen köylüyü, vatandaşı destekledin. Vatandaş bunu ne yapacak peki? Kurban için besleme yapacak. O da yok. “Al 5.700 lira hibe yapıyorum, Antalya’ya tatile git” mi diyecek? Böyle olur mu baba? Allah’ın hakkı değil” diye tarım bakanına tepki gösterdi.
“İnsanların alım gücü kalmadı beklediğimizi bulamadık mallarımızı geri götüreceğiz”
Emek verdiğini ve emeğinin karşılığını alamadan malları geri götüreceğini söyleyen besici Remzi Gümüş, “Diyarbakır’dan geldim. Satış konusuna gelince, maliyetten yüksek. Maliyetten yüksek olmasının sebebi, satış noktalarında insanların alım gücünün azalmasından dolayı beklediğimiz fiyatları bulamamamız. Açıkçası emeğimiz boşa gidiyor. Sonuçta bir uğraş için emek verdiğimiz için, emeğimizin karşılığını almayınca böyle sıkıntılar doğdu bize. Malları geri götüreceğiz inşallah.
