Reşit Kibar’ın davasında Yaşam savunucuları böyle seslendi “Sermaye devlet çete işbirlikçileri AKP’li Faruk Çelik hakkında soruşturma açmadı”

Özel Haber: Gençağa Karafazlı- Musa Yazıcı

Artvin’in Borçka ilçesi Cankurtaran Orman katliamına engel olmak isterken öldürülen Reşit Kibar için Artvin Adliyesinde başlayan yargılamaya Reşit Kibar’ın için Artvin küçük olduğu gerekçesiyle itiraz etti. Mahkeme heyeti avukatların itirazını kabul ederek duruşmanın daha büyük bir salonda görülmesi için 2.duruşmanın 30 Mayıs 2025 tarihine erteledi.

Reşit Kibar’ın avukatları davanın her aşamasını titizlikle takip edeceklerini 3 Eylül tarihinden çevre ve yaşam mücadelesi verenlerin desteğiyle bu işin sonunda bu yargılamanın sonunda sadece bu sanıkların ceza almasını değil bunların arkasındaki suç şebekelerinde ceza almasını sağlayacaklarını belirtti. Kalabalık “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları attı.

Reşit Kibar neden öldürüldü…

Artvin’in Borçka ve Hopa ilçeleri sınırında yer alan Cankurtaran Geçidi’nin ormanlık alanın önemli bir bölümü “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” kapsamında Yunus Merttürk’ün sahibi olduğu Yapısoy Beton adlı firmaya ihale edildi. Köylüler Çifte köprü Tarımsal kooperatifi üzerinden örgütlenerek bu projenin “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” adı altında maden açma projesi olduğunu ve söz edilenden çok daha geniş bir alana yayılacağını düşünerek projeye itiraz ederek projenin uygulanacağı alanda şirketin ağaç katliamına karşı nöbet tutmaya başladı.

3 Eylül 2024 günü proje kapsamında ağaç kesimi için gelen şirket çalışanlarını köylüler karşıladı. Köylüler Cankurtaran Ormanı’nda tek bir ağaç bile kestirmeyeceklerini ifade etti. Bu sırada kısa süreli bir arbede yaşandı. Arbede sırasında Fikret Merttürk telefonla birini arayarak “Buralar karıştı, ne yapmamızı istiyorsunuz?” dedi. Hemen akabinde Muhammet Ustabaş, Fikret Merttürk’e ait olan aracın içinden yine Fikret Merttürk’e ait olan silahı alıp hedef gözeterek ateş etmeye başladı. Reşit Kibar saldırıda vuruldu. Saldırıda 2 kişide yaralandı. Olay sonrası yaralılar köylülerin imkanlarıyla Hopa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı Reşit Kibar tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Saldırının olduğu gün Muhammet Ustabaş ve Fikret Merttürk saldırıda kullanılan silahla birlikte gözaltına alındı. Daha yaralıların bile ifadeleri alınmadan mahkemeye sevk edildiler. Ustabaş tutuklanırken Merttürk onun hakkında verilen yalnızca bir ifade baz alınarak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Azmettirici Merttürk tutuklanmamışken saldırıdan sağ kurtulan Artvin Halkevi yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, Eylül’de, yani saldırının olduğu gün Hopa Devlet Hastanesi önünde yaptığı konuşma edeniyle kamu görevlisine hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla tutuklandı. Koyuncu daha sonra serbest bırakıldı.

Dosya hakkında ise gizlilik kararı verildi. Her ne kadar yaralıların ve bazı tanıkların ifadeleri kamuoyuna yansısa da faillerin ifadeleri, şirket çalışanı tanıkların ifadeleri ve saldırı anında orada bulunan jandarmaların ifadeleri bugüne kadar gizli kalırken cinayetten sorumlu tutulan Yapısoy firmasının sahibi Yunus Mettürk hakkında yapılan tum şikayetlere rağmen isminin dahi dava dosyasında yer almaması dikkat çekti.

Reşit Kibar’ın Artvin Ağır ceza mahkemesinde görülen davanın 1. Duruşmasında neler yaşandı?

18.04.2025 Sabah 09 ‘da Cinayeti işleyen Muhammet Ustabaş cezaevinden Artvin adliyesine geniş güvenlik önlemleri altında kendisine can yeleği giydirilerek getirildi. Adliye çevresinde ise yoğun güvenlik önlemleri alındı. Davanın görüleceği adliye önünde ise çeşitli siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, yaşam savunucuları, yurttaşlar Reşit Kibar’ın yakınları ile bazı meslek örgütü temsilcileri ile bazı ilçelerin CHP li belediye başkanları duruşmayı izlemek için toplandı.

Duruşmanın başlayacağının duyurulması üzerine duruşma salonuna girmek isteyen çok sayıda yurttaş salonun küçük olduğu gerekçesiyle içeriye alınmadı. Bu duruma Reşit Kibar’ın avukatları itiraz ederek, duruşmanın daha geniş bir salonda yapılması için ertelenmesini talep etti. Uzunca bir süre yaşanan salon tartışmasının ardından mahkeme heyeti bundan sonra duruşmaların daha büyük bir salonda yapılması için duruşmanın 30 Mayıs 2025 tarihine ertelenmesine karar verdi. Mahkeme duruşmanın hangi salonda yapılacağını daha sonra davanın avukatlarına bildirecek.

“Katilin ve azmettirenlerin cezalandırılması için davanın takipçisi olacağız”

Duruşmanın ertelenmesinin ardından adliye önünde bekleyen yurttaşlara hitaben davanın avukatları, siyasi parti temsilcileri birer açıklama yaptı.

Reşit Kibar’ın avukatlarından Aktan Özkan

“Bu dosyanın mağduru 1 değil 2 değil 5 değil yüzlerce insandır”

Reşit Kibar’ın avukatlarından Aktan Özkan , “Hepinize öncelikle çok teşekkür ediyoruz niye, az önce yukarıda mahkeme salonundan bir karar aldık bu talebimizi daha önce bu mahkemeye iletmiştik bu duruşmaya çok katılım olacak İnsanlar gelecek Artvin’in Doğu Karadeniz’in Türkiye’nin dört bir yanından çevre örgütleri hukuk örgütleri demokratik kitle örgütleri gelecek bu dosyanın mağduru 1 değil 2 değil 5 değil yüzlerce insandır aslında dolayısıyla buraya öncelikle bu yargılamanın fiziken uygun bir mahkeme salonunda yapılmasını talep etmiştik uygun bir yer hazırlanmasını talep etmiştik fakat buna rağmen mahkeme uygun bir yer hazırlamadı duruşma gününde de şimdi karşılaştı ki aslında talebimiz haklıymış biz bunları boşuna söylememişiz. Bu duruşmanın bugün fiziken yapılmasının mümkün olmadığı mahkeme tarafından da kabul edilmiştir ve duruşmanın ertelenmesine karar verildi duruşmamız 30 Mayıs tarihine ertelendi.

“Tüm Türkiye’nin doğa ve yaşam mücadelesidir”

Şimdi şunu özellikle ifade etmek isteriz esasen bu erteleme kararını mahkeme vermedi biz avukatlar vermedik bu erteleme kararını aldıran sizlersiniz hepinize çok teşekkür ediyoruz, bu kararı aldıran can kurtaran yaşam mücadelesine omuz veren çevre örgütleridir Artvin halkıdır Karadeniz halkıdır Türkiye’nin dört bir yanından dayanışmaya gelen arkadaşlarımızdır bu kararı aldırdığınız için heyetlere değil sizlere tekrardan teşekkür ediyoruz ve şunu ifade etmek istiyoruz , şimdi yeni bir yer belirlenecek 30 mayıs tarihine kadar nasıl bugün bu salonu aşağı katı ve dışarıyı doldurduysak belirlenecek olan daha büyük salonu ve onun dışını da hep birlikte 30 mayıs tarihinde doldurmak zorundayız çünkü iddiamızda bu sadece iki tane sanığın yargılandığı 5 tane müştekinin olduğu bir dosya değildir aslında bu tüm doğu Karadeniz’in çevre ve yaşam mücadelesi meselesidir tüm Türkiye’nin doğa ve yaşam mücadelesidir dedik , Reşit Kibar ölümsüzdür bugün bu dosyaya bu avantajla başladık evet hukuken içeride arkadaşlarımız mağdur olarak ifade ediliyor olabilir fakat gördük ki mağdur hukuken mağdur olsak da burada fiilen çok güçlü bir durumda bu dosyayı takip etmeye devam edeceğiz güçlüyüz daha güçlü olacağız ve 3 eylül tarihinden itibaren sizin bütün çevre ve yaşam mücadelesi verenlerin desteğiyle neyi başardıysak bu işin sonunda bu yargılamanın sonunda sadece bu sanıkların ceza almasını değil bunların arkasındaki suç şebekelerinde ceza almasını sağlayacağız” dedi

Dursun Ali koyuncu

“Daha çok yorulacağız çünkü büyük bir faşizm koşullarında yaşıyoruz”

Reşit Kibar’ın öldürüldüğü anda olay yerinde olan yaşam alanları savunucusu dursun Ali koyuncu, “hepinize çok teşekkür ediyoruz hem reşit Kibar’ın ailesi adına arkadaşları adına hem kendi adımıza bütün çevre dostları adına hepinize çok teşekkür ediyoruz. Arkadaşlar hukuk salonunda birçok şeyi söyledi ancak adalet sarayındayız saraylar kurdular ancak, adaleti bir türlü tesis edemiyorlar maalesef ki adaleti sağlamak bize düştü. Evet çok yorulduk saraçhanede yaşanan olaylar ve Türkiye’deki birçok olaylardan maalesef çok yorulduk çok koşturduk bugüne kadar daha çok yorulacağız bu aşikâr çünkü büyük bir faşizm koşullarında yaşıyoruz.

“Bu halkın vergisiyle maaş alanlar o gün bu halka pusu kurdular”

Şu konunun altını değinmek istiyorum, bu dava ve bu olay sadece münferit bir olay değildir biz münferit iki tane ipsiz sapsızın saldırısına uğramadık iki tane katili katil ruhlu insanların saldırısına uğramadık biz organize edilmiş devlet içinde organize edilmiş derin bir operasyon sonucu bir saldır saldırıya uğradık .En ufak bir isim telaffuz ettiğimizde halkı kim ve düşmanla tahrikten yargılanıyoruz evet bugün burada isim telaffuz etmeyeceğiz ancak bu isimler hakkında yeniden suç duyurusunda bulunacağız, defalarca dilekçe verdik olaylar çıkacak dedik telafisi güç sorunlar yaşanacak dedik ancak insanların ve toplumun güvenliğinden sorumlu olanlar görevini yapmadığı için bugün Reşit Kibar aramızda değil, görevini yapması gerekenler maaş alanlar bu halkın vergisiyle maaş alanlar o gün bu halka pusu kurdular , siyasetçiler bürokrasi ve sermaye üçlüsü bu cinayeti birlikte organize ettiler o gün daha fazla kişinin canı alınabilirdi.

“Bu ülke toprakları kolay kazanılmadı atalarımız büyük bedel ödedi diyenler bu ülke topraklarını zenginlere peşkeş çekiyorlar”

Biz ölümü kutsamıyoruz biz yaşamayı çok seviyoruz evet hepimizin kaygıları var ancak bu ülke topla tüfekle kuruldu nice bedeller ödendi diye tarih dersi verenler bu ülke topraklarını sermayeye peşkeş çekiyorlar bu ülke toprakları kolay kazanılmadı atalarımız büyük bedel ödedi diyenler bu ülke topraklarını zenginlere peşkeş çekiyorlar sermayedarlara peşkeş çekiyorlar ad adalet sarayları bugün güçlünün yanında sermayenin yanında parası olanların yanında siyaseten güçlü olanların yanında bugün buraya daha çok çağrı yapmamızın en büyük nedeni işte bu büyük çeteye karşı yan yana olma arzusuydu hepinize güç verdiğiniz için teşekkür ediyorum yolumuz uzun daha çok yan yana gelmek zorundayız çünkü daha büyük saldırıyla karşı karşıya olacağız Karadeniz’in dört bir yanını şantiyeye çevirecekler turizm turizm, turizm diye diye bize hayal satanlar bugün aslında Karadeniz’in dört bir tarafını maden ocağına çevirmek istiyorlar , biz can kurtarana sahip çıkarken 10 yıldır bizi huzursuz edenler yine bizim oylarımızla temsiliyet kazandılar.

“Bu dava sadece Reşit Kibar’ın davası değildir bu dava insanlık için onurlu bir yaşam için önemlidir”

İktidarı eleştiriyoruz ne diyoruz , AKP iktidarına toplumun insan sağlığını hiçe sayıyorsunuz en azından istifa edin diyoruz istifa etmeyen etmeyenler var ve aramızda dolaşıyorlar bunlara dost diyoruz muhalif diyoruz bunları da teşhir etmeye devam edeceğiz ancak, bizim en büyük amacımız ve gayemiz bir numaralı amacımız can kurtarandaki kirli oyunu açığa çıkarmak Reşit’in hesabını sormak ve yeni Reşitlerin yeni ölümlerin yaşanmaması için mücadele etmektir bunun için de yan yana gelmek zorundayız. Bu dava sadece Reşit Kibar’ın davası değildir bu dava insanlık için onurlu bir yaşam için önemlidir can kurtarana da biz yıllardır direnirken bizi parayla satın almaya çalıştılar orada bir halk paraya teslim olmadı o projeyi bize pazarlamaya çalıştılar alın işletin dediler bunun altını çiziyorum arkadaşlar orada köy içinde iki grubun kavgası yok, orada paraya karşı direnenlerin savaşı vardı biz eğer o projeye ortak olsaydık iki tane iş makinesi koysaydık işte turizm tesislerinde garsonluk yemekhanede çalışacağız maaş alacağız deseydik ,bunu diyenler vardı bunun hayalini kuranlar vardı , evet ama biz orada bu güce teslim olmadık , bu paraya da teslim olmadık işte bu onurlu duran insanlara sahip çıkmak zorundayız ki bu çürümüş düzen bu insanlığın daha fazla çürümesinin önüne geçmeliyiz, siz yanımızda durmazsanız bize destek vermezseniz biz daha fazla dayanamayız yine gelecekler can kurtarana ar havinin dağlarına kentlerimize ovalarımıza vadilerimize dadanacaklar hep birlikte dayanışma içerisinde mücadele etmek zorundayız, bize çok ağır bedel ödettiler yığılmayacağız Reşit’in bıraktığı mirası Reşit’in devrettiği bayrağı sonuna kadar devam ettireceğiz biz o bölgeye en güzel şekilde sahip çıkacağız topraklarımıza suyumuza en güzel şekilde sahip çıkacağız ve Reşit’in bıraktığı bayrağı daha yükseklere çıkaracağız hepinize tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı

Halkevleri genel başkanı Nebiye Merttürk

“Bu memleketi sermayeyi peşkeş çekenler devlet sermaye ve tetikçileri bu üçgenle birlikte üzerimize geldiler saldırdılar”

“Reşit arkadaşımızı yitirdik bu mücadelede reşit hepimizin onurudur onun onurlu mücadelesi önünde bugün de saygıyla eğliyoruz” diyen Halkevleri genel başkanı Nebiye Merttürk, “3 Eylül’den beri reşit kibar katledildiğinden beri bu memlekette bu dava çok daha yüksek sesle dile getiriliyor çünkü bizler o gün orada katledilirken Türkiye’nin dört bir yanında maden şirketleriyle başkaca şirketlerle bu ülkenin topraklarını sermayeye peşkeş çekenleri teşhir ederek başlamalıyız, bu memleketi sermayeyi peşkeş çekenler devlet sermaye ve tetikçileri bu üçgenle birlikte üzerimize geldiler saldırdılar ve bugün hala bu saldırılar devam ediyor, memleketin dört bir yanı emperyalist yabancı şirketlere ve onların yerli işbirlikçilerine peşkeş çekilmek isteniyor, ama işte reşit Kibar’ın kararlılığında olduğu gibi metin Lokumcu’nun kararlılığında olduğu gibi bu memleketin onurlu insanları buna izin vermeyecek vermeyeceğini her yerde dile getiriyor ve bu mücadeleyi hep birlikte daha çok yükseltiyoruz.

Biz reşit katledildiğinde dedik ki bu memlekette tek bir ağaç dahi kesmenize müsaade etmeyeceğiz bu mücadele böyle kararlı bir mücadeledir. Reşit arkadaşımızı yitirdik bu mücadelede reşit hepimizin onurudur onun onurlu mücadelesi önünde bugün de saygıyla eğliyoruz elbette ve ondan aldığımız güçle ve bu onurlu mirasla birlikte bu memleketi hiçbir sermayeyi onun işbirlikçisine peşkeş çekenlere izin vermeyeceğimizi dile getirelim. Kimdi bu sermaye devlet çete işbirlikçileri AKP’li Faruk Çelik hakkında bir tane bile soruşturma yok, bir tane bile yargılanmadı , hiçbir yerde söz ya da herhangi bir şekilde hesabı sorulmadı , Faruk Çelik’in adını unutmadık tekrar hatırlatalım Muhammed Ustabaş tetikçiydi onun silah sahibi Fikret Merttürk halen daha serbest ve sokaklarda elini kolunu sallayarak dolaşıyor hangi hukuk düzeninde bugün İstanbul’da ve Türkiye’nin dört bir yanında haklarını aradığı için tutuklanan öğrencilerin olduğu ama tetikçilerin onları omuzlarını sıvazlayanların ve destekleyenlerin serbest dolaştığı bir hukuk düzeninde biz bundan bahsediyoruz bunu kabul etmeyeceğiz elbette, başta tutuklu olan tüm arkadaşlarımızı bu memlekette eşitlik adalet onur mücadelesi veren yaşam hakları mücadelesi veren tüm arkadaşlarımızı geri alacağız Reşit’in hesabı başta olmak üzere bu hesabı mutlaka ama mutlaka soracağız katillerden ama sadece katillerden, tetikçilerden değil, onları destekleyenlerden de AKP iktidarından da başta Faruk Çelik olmak üzere Fikret Merttük olmak üzere bütün sorumlular yargılanana kadar halk önünde çıkıp hesap verene kadar bu mücadele devam edecek. Bundan sonra Karadeniz’de her derenin adı metin Lokumcu’dur derelerimiz Metin lokumcu diye akacak, bundan sonra Karadeniz’de bütün ormanların adı reşit Kibar’dır, Reşit Kibar’ın mücadelesi bu mücadelede yaşayacak ve ormanlarımız reşit kibar diye bundan sonra bu mücadeleyle devam edecek bizler bu mücadeleyi 3 beş ağaç mücadelesi değil sadece Artvin halkının mücadelesi değil tüm memleketin özgürleşmesi için bugün can kurtarandan doğan bu mücadele herkesi özgürleştirsin diye eşit özgür adil barış içinde yaşayalım diye memleketin dört bir yanında devam edecek. Reşit Kibar için adalet herkes için adalet tüm katillerden hesap sorana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz “dedi

Emek Partisi’ genel başkanı Seyit Aslan

“Birlikte olduğumuz zaman bu iktidara bu saray rejimine geri adım attırabiliriz”

Reşit Kibar’ın davasına sahip çıkma meselesi aynı zamanda Türkiye’nin dört bir tarafında süren mücadelelere sahip çıkma davası olduğunu belirten Emek Partisi’ genel başkanı Seyit Aslan, “Reşit Kibar’ın verdiği mücadele Metin Lokumcu’nun mücadelesinin önünde ve can kurtaran da verilen mücadeleyi bir kez daha selamlıyorum. Onlar yaşanacak bir ülkeyi yaşanacak bir doğayı hayatlarını bedel olarak ortaya koydular. Cankurtaran Karadeniz’in her bir köşesinde süren çevre doğa mücadelesi de bizlerin ortak mücadelesidir. Bugün iktidarın sermaye iktidarının ve saray rejiminin her türlü keyfi ve hukuksuz baskılarına karşı Türkiye’nin dört bir tarafında direnen işçilerin mücadelesi, kadınların mücadelesi, gençlerin mücadelesi, çevre mücadelesi ve doğa mücadelesinde birlikte olduğumuz zaman bu iktidara bu saray rejimine geri adım attırabiliriz. Hiçbir mücadelenin kendi başına kalmaması lazım bu ülkede her gün bir işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor, Kadınlar sokaklarda özgürce dolaşabilmek için bedel ödüyor, gençlerimiz üniversitelerde demokratik bilimsel ve özgür bir üniversite için bedel kaybediyor, Kadınlar İşçiler daha insanca yaşamak için fabrikalarda mücadele ediyor bedel ediyor, biz ülkenin dört bir tarafında demokrasi için hak ve özgürlükler için çevre mücadelesi için Reşit Kibar’ın mücadelesine sahip çıkmak için mücadelemizi birleştirmek zorundayız Topyekun saldırılara karşı topyekun bir mücadeleyi hep birlikte örgütlemek zorundayız, gün ayrı ayrı durmanın, gün birbirimizden uzak durmanın değil kol kola girmenin , omuz omuza olmanın sırt sırta vermenin günüdür. O yüzden burada gösterilen dayanışma burada Reşit Kibar’ın davasına sahip çıkma meselesi aynı zamanda Türkiye’nin dört bir tarafında süren mücadelelere sahip çıkma davasıdır. O yüzden bugün buradayız 30 Mayıs’ta da biraz önce arkadaşlarımız ifade etti, bu salonların dolup taşması bu salonlara yüzlerce insanın gelmesi bu davanın esas sorumlularının yargılanması esas tetikçilerinin açığa çıkarılması esas bu. Karadeniz’imizi bu güzel ormanlarımızı derelerimizi yağmalayanların açığa çıkarılması için de önemli olacaktır O yüzden buradan bir kez daha 30 Mayıs’ta daha güçlü daha etkili bir biçimde burada olmak için hepinize saygılarımı sunuyorum”

CHP Rize milletvekili Tahsin Ocaklı…

“Benden duymuş olun hemen buradan 20 kilometre ileride yeni bir bakır ocağı işletmesi için ilk adım atıldı herkes bu coğrafyada bu topraklara sahip çıkmalı”

herkes bu coğrafyada bu topraklara sahip çıkmalı bu vahşi madenciliği durdurmak için nasıl duruşmada buluşuyorsak aynı şekilde madencilik firmalarının önünde yapılacak köylerde buluşmamız gerekiyor diyen , CHP Rize milletvekili Tahsin Ocaklı , “1 Mayıs’ta omuz omuza olacaktık bir gün önce buluşmuş olacağız ama metin Lokumcu davasında çıkan kararların vicdanlarımızı sızlattığını biliyoruz, Trabzon’da gazı sıkan halkın önüne gözüne gelen mermileri tane tane tespit eden hukukçularımıza rağmen ne yazık ki orada verilen karardaki adaletsizliği biliyoruz bu ilk değil Ekrem İmamoğlu başkan için de takip ediyoruz Türkiye’nin her yerinde adaletsizlikleri biliyoruz çağlayan adliyesinde duruşmaya sokulmayan avukatlar ve milletvekillerine tanık oldunuz özellikle 1 metreden hiç vekil dokunulmazlık ayırtı etmeden ya da avukatmış bilmem vatandaşmış ayırtı etmeden gaz altında saraçhanede 10 gün geçirdik o direnişe gelen herkes çok kıymetliydi ama Artvin için özellikle bir şey söylemiyorum bir şey söyleyeceğim buradan benden duymuş olun hemen buradan 20 kilometre ileride yeni bir bakır ocağı işletmesi için ilk adım atıldı herkes bu coğrafyada bu topraklara sahip çıkmalı bu vahşi madenciliği durdurmak için nasıl duruşmada buluşuyorsak aynı şekilde madencilik firmalarının önünde yapılacak köylerde buluşmamız gerekiyor burası çok kıymetli” diye konuştu

Sol parti, parti meclisi üyesi Sercan Dede…

“AKP faşizmine ve iktidarına karşı her alanda mücadeleyi büyüteceğiz”

Bu ülkenin yurtseverleri olarak devrimcileri olarak demokratları olarak birlikte mücadele ederek kazanacaklarını kaydeden Sol parti, parti meclisi üyesi Sercan Dede , “Güzel memleketimizin onurlu insanı reşit Kibar’ı bugün bir kez daha saygı sevgi ve büyük bir özlemle anıyoruz reşit kibar hayatını kaybettiğinde tüm yurtta tüm ülkede tek bir ses çıktı reşit Kibar’ın davası hepimizin davasıdır dedik o yüzden bugün buradayız o yüzden onun arkadaşları dostları köylüleri akrabaları burada Reşit’in davasına sahip çıkıyor. Değerli dostlar günler haftalar aylar geçse de içimizdeki acı çok büyük acımız tap taze ama bizler bu acıların üstesinden gelmeyi yan yana gelerek birlikte olarak mücadele ederek öğrendik bundan sonra da Reşit’in davasını tıpkı yıllar önce yitirdiğimiz metin Lokumcu’nun davası gibi Artvin’de tüm Karadeniz’de tüm yurtta hep birlikte yaşam savunusuyla göstermeye devam edeceğiz. Değerli dostlar bugün burada olamayan birçok arkadaşımız var fiziken burada olamasa da yüreğiyle burada olan birçok insan var ve birçok insan yine bugün burada bu davaya gelemese de dayanışma mesajlarını gönderdi biz de bugün buradan bir selam gönderelim kime gönderelim. Biliyor musunuz Reşit Kibar öldüğünde ODTÜ’de bir ağaç için bir ömür verenlere saygıyla deyip ODTÜ ormanına Reşit kibar için fidan diken gençlere selam gönderelim kime selam gönderelim biliyor musunuz saraçhanede günlerdir halk iradesine yapılan darbeye halk iradesinin gasp edilmesine karşı o barikatları yıkan gençlere selam gönderelim bu ülke kritik bir noktada bu ülkede ya oturduğu yerden hayatımıza her türlü bizim yaşam hakkımıza müdahale eden bu ülkede ne istiyorsa onun olmasını kafaya koyan iktidarı tarihin çöplüğüne göndereceğiz onları bir daha geri dönmemek üzere tarihe havale edeceğiz ya da bu ülkenin yurtseverleri olarak devrimcileri olarak demokratları olarak cumhuriyetçileri olarak hep birlikte yeni Türkiye’yi ortaklaşa mücadelemizle birlikte mücadelemizle kazanacağız dostlar bakın burada abilerim burada ablalarım burada bu insanlar benim yaşım kadar bizlerin yaşı kadar bir kuşağın yaşı kadar bu ülkede bu kentte maden yağmasına karşı mücadele ediyor işte Reşit Kibar’ın uğruna canını verdiği o can kurtaran ormanının güzelliğine bakın bu kenti yağmaya teslim etmeyeceğiz hep birlikte ortak direnişimizle bu iktidarı bu şirketleri tarihin çöplüğüne havale edene kadar tıpkı bu Artvin’de geçmişte faşizme karşı cuntaya karşı mücadele eden o Artvin’in en güzel çocukları gibi bugün de o direniş ruhunu AKP faşizmine ve iktidarına karşı her alanda büyüteceğiz ve mutlaka ama mutlaka kazanacağız diyoruz”

“Reşit kibar tarihsel olarak bir görevini yerine getirdi ama biz ona her yerde sahip çıkacağız”

bu ülkenin toprağını suyunu havasını savunmak için de birlikte mücadele etmemizden başka çare yok diyen Dem parti İzmir milletvekili İbrahim Akın , “Biz kimsenin burnunu kanamasını istemiyoruz ancak maalesef ülkemizde hem demokrasiyi hem barışı hem adaleti savunmak maalesef bedel ödenerek gerçekleşiyor, biz önümüzdeki dönemde bütün Türkiye halklarının ortak mücadelesi için adalet için barış için mücadele ederken aynı zamanda yaşam için iklim için bu ülkenin toprağını suyunu havasını savunmak için de birlikte mücadele etmemizden başka çare yok o nedenle , hem iklim için adalet hem de iklim için barış gerçekleşmesi gerekiyor sadece insanlık için değil biz hayatın içindeki bütün canlılardan bağımsız değiliz ama insanlık maalesef ağır sömürünü sistemi içerisinde özellikle kapitalizmin vahşi sömürünü içerisinde insanlarımız maalesef kötü bir hayat yaşıyorlar her türlü sağlık sorununu yaşıyoruz , ülkemiz bu bakımdan ağır travmalar yaşıyor neredeyse Avrupa’nın ve Ortadoğu’nun en vahşi doğa sömürüsünü çevre sömürüsünü yaşayan ülke haline geldik o nedenle yoldaşlarımız arkadaşlarımız söylediler ülkede son zamanlarda tarihsel misyon olan bir slogan çok kıymetli evet kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz bu ülkede gideceğiz o nedenle, birlikte bağırarak ifade etmek isterim ki reşit kibar tarihsel olarak bir görevini yerine getirdi ama biz ona her yerde sahip çıkacağız ve birlikte mücadelemizi bu slogan etrafında birleştireceğiz ama gerçek anlamda birleştireceğiz ötekileştirmeden kimseyi düşman etmeden bu hayat içerisinde yaşayan herkesle beraber bu kurtuluş mücadelesini bu yaşam mücadelesini vereceğiz”

“Duruşma 30 Mayıs’ta da burada olacağız hangi yerde yapılırsa onu takip edeceğiz”

CHP Artvin milletvekili Uğur Bayraktutan , “Bugün bu duruşmayı izleyen Artvin’in her tarafından Karadeniz’in Türkiye’nin her tarafından gelerek hukuk mücadelesine tanıklık eden dayanışma duygularını ifade eden bütün arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Biraz önce duruşmaya girdik mahkeme geç de olsa eksik de olsa bana göre doğru bir karar verdi içerideki fiziki koşulların yargılamaya uygun olmadığını herkesin o duruşma salonunda bulunmayacağını hep beraber gördük o anlamda, 30 Mayıs’ta duruşma ertelendi 30 Mayıs’ta da inşallah burada olacağız hangi yerde yapılırsa onu izleyeceğiz. Biraz önce sevgili Mete buradaydı Lokumcu benim can kardeşim dedim ki, Mete yanlış mı hatırlıyorum 31 Mayıs 2011 metin Lokumcu’ yu kaybetmiştik ilginç bir ironi 30 Mayıs 31 Mayıs hemen aynı günler inşallah maddi gerçeği ortaya çıkartırız ben reşit Kibar’ın ailesinin acısını ailesinin acısının yaşadığı sıcaklığı aynı yüreğimde taşıyorum, onların acısını bir kere bir kere daha yürekten paylaşıyorum ve diyorum ki iyi ki buradasınız iyi ki bu mücadelede hep beraberiz ne kadar güçlü olursak maddi gerçek o kadar hızlı ve etkin şekilde aydınlanır diyor hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum”

“Bizler biliyoruz ki sadece adalet bu saraylardan gelmeyecek”

Reşit Kibar’ın katledilmesi sadece can kurtaran meselesiyle sınırlı olmadığını dile getiren Umut sen adına konuşan Ertuğrul çelik, “7 ayın sonunda geldiğimiz noktada öfkemiz yine daha güçlü tıpkı ilk günkü gibi dipdiri çünkü, öfkemiz adaletsizlik karşısında her gün daha fazla artarak devam ediyor. Bu holdinglere bu gücü verenler karşısında öfkemiz daha çok artıyor bunları pervasızlaştıran, bunların yaşamlarımızı elimizden almasına sağlayan alın terimize çökmesini sağlayan bedenlerimizi sömüren bu holdingler ve bu holdingci güçlerin karşısında adalet arayışımızı sürdürüyoruz .Reşit Kibar’ın katledilmesi sadece can kurtaran meselesiyle sınırlı değil, tabii ki memleketin dört bir yanı holdingler tarafından yağmalanıyor sermayeye peşkeş çekiliyor bunun karşısında direnenlerden başka hiçbir güç yok, arkadaşlarımız tutuklandı esir alındı yargılanması gerekenler yargılanmıyorken ellerini kollarını sallarken mücadele eden arkadaşlarımız 3 ay boyunca esir tutuldu , bizler biliyoruz ki sadece adalet bu saraylardan gelmeyecek, bizim örgütlü gücümüz olmadığı sürece bizi ezmeye bizi mahkum etmeye devam edecekler o yüzden biz birlikte güçlü tıpkı bugünkü gibi devam etmezsek yargılamanın da bir manası kalmayacak birlikte mücadele etmeliyiz”

“Bugün burada anladık ki gerçekten yalnız değiliz ve bu mücadele boyunca da yalnız kalmayacağımızı bir kez daha görmüş olduk”

Reşit kibarın kardeşi Ali Şükrü kibar, “Sevgili dostlar öncelikle buraya geldiğiniz bize güç verdiğiniz için hepinize kocaman teşekkür diyorum. Bugün burada olan değerli milletvekillerimize, barolara, çevre platformlarına, Artvin halkına ama en çok da avukat arkadaşlarımıza canı gönülden teşekkür ediyorum. Bu davayı kendi davaları gibi benimsediler sahiplendiler bugün burada anladık ki gerçekten yalnız değiliz ve bu mücadele boyunca da yalnız kalmayacağımızı bir kez daha görmüş olduk hepinize tekrar teşekkür ediyorum 30 Mayıs’ta görüşmek üzere hepimiz Reşit’iz diyorum”