Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çiller ve Yılmaz için zorla getirme kararı

  Refahyol hükümetini devirmeye teşebbüs

  Refahyol hükümetini devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla 28 Şubat davasına bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, çarpıcı bir ara karar verdi. Mahkeme, duruşmayı, 11-12 Ocak 2016’ya ertelerken, Refahyol hükümetinde Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ile Refahyol’un ardından kurulan hükümette Başbakanlık yapan Mesut Yılmaz’ı tanık olarak duruşmaya çağırdı. Mahkeme, Çiller ve Yılmaz’ı da, gelmemeleri halinde haklarında zorla getirilme kararı verileceği konusunda uyardı.

SEGBİS sistemiyle beyanı alınan Batı Çalışma Grubu (BÇG) belgelerini Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhından çıkardığı iddia edilen onbaşı Kadir Sarmusak, şunları anlattı: “Belgeler sayın Güven Erkaya’nın emriyle hazırlanıyordu. Mehmet Aygüner binbaşı yetkiliydi.

BÇG ve şahısların sorgulanma belgeleri Aygüner tarafından hazırlanır, Erkaya’ya arz edilirdi. Bir cihaz tamir işi vardı. Bittikten sonra istihbarata çalışmaya başladım. Orada çalışmaya başladıktan sonra tamir ettiğim cihazla şahısları dinleme ve çevirimini yapmakla görevliydim. İstihbarat bilgileri topluyordum. Televizyonları izliyordum. Hükümetin beyanlarını not ediyordum, kayıt ediyordum. Aygüner, BÇG belgelerinin nasıl deşifre edildiği sorulduğunda ‘benim çıkarttığımı’ söyleyerek beni suçladı. Mahkemede bu ispatlanamadı.

‘Herkesi dinliyorduk’

(Yargılandığı davada ‘3 bin 800 telefonun dinlediğini, 55 hükümetin kurulduğunu anlatırsam çoğu zorda kalır’ beyanının hatırlatılması üzerine) O mahkemede verdiğim ifadeydi. O zamanda Erbakan hükümetinin yıkılması sırasında bizim karargahımız faal durumdaydı. Yaptığımız cihaz ile hemen hemen herkesi dinliyorduk. Bu cihaz teknik dışarıdan birini dinlemeye müsait değil. HASAN Celal Güzel’in yayınladığı belgeler imzalıdır ama davaya konu olan belge sahtedir. Kantin ile kütüphanenin orasında bir yer vardı.

Aygüner orayı sorgu odası yapmıştı. Aygüner, benim üç gün nerede olduğumu izah edemiyor. O gün başıma çuval geçirilerek cezaevinden çıkartıldım. Arkadaşlar beni Aygüner binbaşının arabaya bindirdiğini söylediler. Aygüner, beni defalarca sorguladı. 28 Şubat’ı konuşuyoruz, o gün yaşananlar kanuna uygun değildi. Ben, mağdur tanık olmam gerek ama tanık olarak yazılmışım. Orakoğlu ve Akşener’e fiziki olarak belge iletmedim.”

Aygüner, Sarmusak’ın suçlamalarını kabul etmedi. Sanık Çetin Doğan da, “En büyük kumpaslardan biri 28 Şubat’tır. Belli kesimlerin üzerinde ‘Demokles’in kılıcı’ gibi ‘sizi de alırız gazeteciler, sizi de alırız iş adamları’ demek için bu dava açılmıştır” dedi. Duruşmada YAŞ kararıyla 1997’de TSK’dan ilişiği kesilen ve 28 Şubat davasının delillerini savcılığa gönderen Tamer Tatar da ifadesinde, belgelerin Ahmet Yılmaz adına Yenimahalle’den iş yerine yollandığını, içinde “gizli” ibareli olan belgeleri Ergenekon soruşturmasını yürüten Beşiktaş adliyesindeki savcılara teslim ettiğini anlattı.